4.Bölüm "Sahte Yüz"

519 100 6
                                    

Multimedia: Melih Berenoğlu

Bölüm parçası:
Selena gomez - same old love

SAHTE YÜZ

Aradan tam 10 gün geçmişti.
Karnımdaki kesik yerini yaraya bırakmıştı. Dikişlerim alınmış, kabuk bağlamaya başlamıştı bile. Diğer evden ayrıldığımdan beri babamla beraber kalıyordum. Ona itaat etmemin sebebi, korku değildi. Babamdan hiçbir zaman korkmamıştım. Belki başkalarına göre çok fazla korkulacak yönü vardı ama aile içinde her zaman sevecen bir insan olmayı başarmışfı. Sadece o gün söylediği son sözünde belki de haklıydı. Zavallının tekiydim. Annem öldükten sonra tam anlamıyla bir hiç olmuştum. Uzun zamandır hiç. Kendimi eksik hissediyor ve kapatacak bir bant bulamıyordum. Acının bedene ve ruha işlemiş olmasının yanı sıra, bunu içine iyice sindiren kişiler... Zavallılar. Zavallı olmak.
Peki ya ben neydim? Gerçekten intikam almaya çalışırken oradan oraya koşuşturan küçük zavallı bir kız mı? Benim bir dilenciden ne farkım vardı?
Babam haklıydı, ben zavallılığı bu dünya üzerinde karşılayan en büyük örnektim ve sanırım uzun süre böyle kalacaktım. Çünkü emin olun içinize sinmiş olan duyguları söküp atmak, hiçbir zaman düşündüğünüzden daha kolay olamaz.

"Kızım?" Dedi babam açık olan kapıyı tıklayarak. Düşüncelerimden sıyrılırken babamın sesiyle irkildim.

"Gel baba." Dedim. Okuduğum kitaptan gözlerimi ona çevirip yatakta yavaşça doğruldum. Babamın turuncu-siyah kaplı olan odama girmesini ve nevresimimin üstüne oturmasını izledim bir süre.

"Bak üzgünüm. Seninle ilgilenemedim. Zaten bir haftadır dışarı çıkmıyorsun. Okula bile zorla gidiyorsun." Dedi iç çekerek.

Güldüm. Bana anlatmadığı şeylerin var olduğunu sezerek konuştum,
"Bana anlatmadığın şeyler var. Ve anlatmadığın müddetçe böyle olmaya devam edeceğim. " Dedim.

"Ne gibi?"
Yine anlamamazlıktan geliyordu. Hamit'ten neden intikam almak istemediği hakkındaki soruları kafamda dolandırdım. Özellikle benim önüme engel koymasını anlayamıyordum. Annemin intikamını almak istememi neden garipsiyordu, bir türlü çözemiyordum.

"Şunu yapma işte. Anlamamazlıktan geliyorsun her seferinde. Bıktım baba. Anlıyor musun? Annemi gözlerimin önünde öldüren o adamın canını almadan gözlerimi kapatmak istemiyorum."

Gözlerine baktığımda ne hissettiğimi anlamasını bekliyordum. Anladığını biliyordum ama yapacak bir şeyi yokmuş gibi davranmasından da nefret ediyordum. İstese, tek bir telefonuna bakardı Hamit Demirtaş'ın ölümü. Peki neden yapmıyordu? İşte bu soru beni çıldırtıyordu.

"Biliyorum kızım." Elini elimin üstüne koyarak sıktı. "Emin ol o adamı kendi ellerimle öldürmek istiyorum. Ama sana zarar gelsin istemiyorum. Çevremdeki sevdiklerimize zarar vermesini istemiyorum. Bu olayı kan davasına çevirmek sence işi nereye götürür? Bir düşün. Neden biraz olsun kendini benim yerime koymuyorsun?" Derin bir nefes aldı bu konuları konuşurken kendini çok fazla sıkıyordu.
"Eğer onunla uğraşırsam sana da zarar verir. Bu bir bataklık Nur. İçinden çıkılmaz bir kan davasına dönüşebilir. Şimdi sen gidip onu kendin bulmaya çalışıyorsun ve attığın her adımda tehlikeye yaklaştığının farkında bile değilsin. Korktuğumdan değil bu söylediklerim, o itten korkmuyorum ama anneni kaybettiğim gibi seni de onun yüzünden kaybedemem." Dedi. Boğazında düğümlenen kelimeleri buradan hissedebiliyordum.
Gözlerinden hüzün akıyordu.

"Çok acıtıyor baba. Geçmiyor." Dedim elimi kalbime götürerek. "Şurası tam 6 senedir yanıyor. O adamın yaşaması acı çektiriyor bana. Onun her nefes alışı, benim düzgün yaşamama engel oluyor." Derin bir nefes aldım gözlerimi kapayarak. Böylece gelmek isteyen gözyaşlarını bir bir geri yolladım.

BATAKLIK (düzenleniyor..)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin