22.Bölüm

371 25 24
                                    

GÖZLERİMDEN YÜREĞİME
Yazan: FİLİZ ARSLAN
22.Bölüm

Yeni bölüm geldiii!! Hızlı yazdım bu sefer.Yorum ve yıdızlara göre 23.bölüm hızlı gelir değerli okurlarım :) Evetttttt pamuk eller yıldız tuşuna hadi bakalım :D
Keyifli okumalar....

Başındaki zonklama yüzünden gözlerini bile açamıyordu Nagehan. Şakaklarına doğru tırmanan ağrıyı yok sayarak yattığı koltuktan doğruldu ve başını ellerinin arasına alarak bir süre ovdu. Hala babasıyla birlikte geldiği evde olduğunu daha uyandığı anda anlamış olmasına rağmen içindeki reddetme dürtüsüne karşı koyamıyordu. Bir şeyler çok ters gitmişti. Şimdi bu durumda olmasına sebep olan şeyin tam karşısında oturuyordu. Önündeki masaya dirseklerini dayamış endişe yüklü gözlerle kendisine bakmakta olan abisiyle göz göze geldi. Kendiside koltuğa iyice yaslanıp aynı nazarlarla ona bakmaya başladı. Birbirlerini tartan bu bakışların sonunda ne olacak ikisi de bilemiyordu ama kopma noktasını geçtikleri için Yusuf daha rahattı. Bazı sorular bekliyordu kardeşinden ama genç kız hiç sesini çıkarmadan öylece bakıyordu. Biran korkmadı değil. Ama bunu fırtına öncesi sessizlik olarak değerlendirdi. Genç adam hastaneye gitmemek için kendisini zor tutuyordu. Karısı orada öylece yatarken burada boş boş oturmak kanına dokunuyordu. Nilüfer'in bu durumda olmasının sebebi kendisiydi. Eğer dün akşam iradesine sahip çıkıp evlerine gitmeseydi tüm bunlar yaşanmayacaktı. Planlarını bozan şey Nilüfer'in o ağacın altında kendisini görmesiydi. Biraz daha sabırlı davranıp olayları akışına bıraksaydı şimdi burada Nagehan'ın kötü ve sorgulayıcı bakışlarına maruz kalmamış olurdu. Uzayıp giden bu sessizlik canını sıkmaya başlamıştı ama elinden gelen tek şey beklemekti. Kardeşindeki değişikliği fark etti Yusuf. Ona sımsıcak bakan gözlerinde hiçbir duygu yoktu. Buzdan birer bilye gibi sabitçe kendisine dikilmişlerdi. En sonunda aynı soğukluktaki sesi duyuldu genç kızın. Duvardaki asılı saate bakıp " Anlat!" diyerek resmen emir verdi. Ellerini göğsünün altında birleştirip devam etti.

"Allah'ın şu işine bak! Hikmetinden sual olunmaz ama öldü bildiğim abim karşımda kanlı canlı duruyor. Hani merakımdan soruyorum o tabuttan nasıl çıkabildin ağabeycim? Ya da hiç o tabutta olmadın değil mi?"

Yusuf gerildiğini hissetse de Nagehan'a belli etmeden cevap verdi. Kızmak istemiyordu ama bu küçük cadı haddini daha fazla aşarsa ne yapacağı kestiremiyordu. Ortada bilmediği aklının ermeyeceği mevzular vardı. Anlaması zor olacaktı. Hemen şuracıkta bir iki kelimeyle de anlamasını ondan beklemiyordu ama sabrını taşırmasa iyi olurdu. Olabildiğince rahat davranacak ve genç kızın sorduğu sorulara cevap verecekti. Tek temennisi çalışmadığı yerden soru gelmemesiydi.

" Tabutu hiç açıp bakan oldu mu Nagehan? Sen pek bilmezsin ama bizim oralarda ölüyü gömmeden önce son kez açıp yüzüne bakarlar. Merhumun nurlu yüzünü son kez görmek yakınlarının bir isteğidir. Ama hiç kimse açıp bakmaya teşebbüs etmedi."

" Teşebbüs etmedi mi yoksa ettirilmedi mi?"

" Hadi ama sen zeki kızsın. Olaylara geniş bakmaya çalış. Parçaları eksik görüyorsun kardeşim. Tamamla lütfen. Şu iki ay boyunca neden babamın evinde kalmadığının gayet net farkındayım. Ufakta olsa bir şeylerin fark ettiğine kalıbımı basarım. Cici annemizin beni öldürmek istediğini biliyorsun değil mi? Sevgili kardeşimiz Ali'nin bile annesinin bu planından yeni haberi oldu. Neden apar topar yurt dışına çıkmak istediğini sanıyorsun. Annesinden kaçıyor o da. Vallahi helal olsun. Esaslı çocuk çıktı bizim Ali. Ben annesiyle birlik olup şirketin başına çörekleneceğini düşünmüştüm ama görünen o ki Seval hanım yalnız kaldı."

" Ama bu çok saçma. Seval Hanım neden seni öldürmek istedi ki? Ne arzu ediyorsa her şey elinin altında. Bunca sene bir dediği iki edilmedi. İmparatoriçe gibi hüküm sürüyor. Daha ne istiyor bu kadın? Cinayet işleyebilecek kadar gözünü döndüren şey nedir?"

Gözlerimden YüreğimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin