"Ne düşünüyorsun?"
Metal tepsinin sesi Yongbok'un irkilmesine sebep olmuştu. Elindeki çubukları kenara özenle koyarken karşısında oturan sınıf arkadaşı Minho'ya odağını vermişti.
"Hiçbir şey. Yemekleri çok beğenmedim."
Yalan söylüyordu. Dün geceki barda öpüşen gay çifti gördüğünden beri kendini hayallerin kucağında bırakmıştı. Herkesi ikna edebilirdi ama karşısında bottom (Y/N: pasif/uke) kraliçesi duran Minho'yu asla kandıramazdı.
"Dün o çiftlerin yaşadıkları hakkında çok fazla soru sormasaydın belki buna inanırdım."
Gözlerindeki şaşkınlık Minho'nun bakışlarından yansıyordu. Ellerini dizlerinin üzerine koyan Yongbok, sessizce etrafına bakmış ve eğilip Minho'nun duyacağı şekilde konuşmaya başlamıştı.
"Hyung denemek istiyorum..."
Yarım ağız gülen Minho geri çekilmişti.
"Sana birini tavsiye ederim, iyi bir deneyimi, gücü, vücudu ve..."
Minho bıyık altından gülmüştü. Kendisi bu konularda gayet arsız biriydi. Dudaklarını diliyle nemlendirip devam etmişti.
"İyi bir penis boyu var. İsmi Venom."
Yongbok'un istemsizce boğazı kurumuştu. Yavaşça yutkunup tüm dikkatiyle dinlerken sorular bir anda yığın olmuştu.
"Y-yabancı mı?"
Minho kaşlarını kaldırmıştı.
"Hayır, yüzü ve ismi gizli. Gözlerini görebiliyorsun tek. Ne kadar para versen de kimseye yüzünü açmaz. Bu yüzden güvenilir diyebiliriz. Her bottomun yolu bir şekilde ona gitmiştir."
Bu sözler sakladığı arsızlık için yeterliydi. Masasındaki pirinç kekine bakınırken telefonundan gelen mesaj bildirimi ile Minho'dan gelen mesajı görmüştü. O sırada ise Minho tepsisini alıp kalkıyordu.
"İletişim bilgilerini attım. Düşünmeni bekleyecek vaktim yok, ders var. Çıkışta görüşürüz Yongbok."
Sessizce arkasından bakakalan Yongbok çok geçmeden tepsisini alıp bu konu hakkında düşünmek için dışarı çıkıp temiz hava almasını gerektiğini düşünüyordu. Tepsisini koyarken omuzuna doğru sertçe gelen darbe ile sendelemişti. Bakışlarını çevirince uzun sayılacak sarı saçları olan gence bakmıştı.
"Yürümeyi bu yaşına kadar sana kimse öğretmedi mi? Çekil önümden."
Başını kaldıran çocuk başını utançla yeniden eğmişti.
"Özür dilerim, isteyerek olmadı."
Üzerini düzelten Yongbok nefesini sesli vermişti.
"İsteyerek de yapamazsın zaten."
Çoktan yemekhaneden çıkarken arkasından bakakalan bu genç çocuğun tek yaptığı ise omuzlarını isteksizce düşürmek olmuştu.
...
Okul çıkışında herkes bir yerlere giderken Yongbok yurtta kalmayı tercih etmişti. Hâlâ Venom denilen herife mesaj atmalı mıydı emin değildi. Basketbol sahasındaki banka oturmuş, elindeki telefonu stresle dizine vuruyordu.
"Çok merak ediyorum ve çok utanıyorum... Ne yapacağım ben?"
O sırada basket oynamaya dalan Hyunjin topu sektiriyor, formasının eteğini tutup yüzündeki teri siliyordu. Susuzluk sinirini bozmuştu. Su içmek için çantasına ayaklarını sürerek ilerlemiş ve telefonundan gelen bildirimi görmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Strings Attached (Hyunlix) ✔️
Fanfiction❗️Bdsm ağırlıklı smut içerir. ❗️ Hwang hyunjin, liseli bir eşcinsel jigolo. Gizli bir kimlikte takılırken kendisini yeni keşfetmiş platonik aşkı Lee Yongbok'un partneri olmayı kabul eder. Olaylar örümcek ağı gibi karışır, tek kural ise birbirilerine...