BÖLÜM 60: "NEDENLERİ SORGULAMA"

3.3K 293 261
                                    

lütfen oy ve yorumları bana çok görmeyin. bunlar beni her daim motive ediyor ve GK'nın son bölümlerini yazarken sizi yanımda hissettiriyor. biz bir yolculuktaydık, maalesef durağa yetişmemize çok az kaldı.

hoş okumalar. 🌙

"Aşırı heyecanlı ve gergin hissediyorum ben

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Aşırı heyecanlı ve gergin hissediyorum ben. Ellerim titriyor şu an. Sakinleşmem için bir şey yap Ayaz." Gözlerimi Ayaz'ın zümrüt yeşili gözlerine çevirdiğimde, gülümsediğini fark ettim. "Hayır, aklından geçeni yapma. Ya bu bakışlar da ne böyle?"

"Ama neden?" Başını bana doğru eğdi ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Şu an yan yana oturduğumuzdan kolayca bana yaklaşabiliyordu. "İkimiz de bunu yaparsam sakinleşeceğini biliyoruz değil mi? Öpeyim mi bir kerecik ha?"

"Of Ayaz!" Sinirli bir şekilde bakmaya çalıştım. Kaşlarımı çattım falan. "Ben gerginlikten kafayı yerken senin bu durumu kullanman hiç etik değil. Nerede kaldı senin kibarlıkların?"

"Kim demiş etik değil? Burada bunu etik bulmayan birileri var mı?"

"Ben mesela?" dediğimde Ayaz yapma der gibi suratıma baktı. Her fırsatta beni öpmek isteğini dile getiriyordu. Şu an gerçekten çok gergin hissettiğim için bana önerdiği bu fırsatı değerlendirmek istedim. Sanki ben de az değildim ha? "Tamam. Öpebilirsin."

Ayaz'ın gözleri ışıldadı. Ben yanağımı öpeceğini düşünüyordum çok masum bir şekilde ama o bir elini yanağıma koydu ve yüzümü kendisine doğru döndürerek dudaklarımın üzerini öptü. Uzunca bir süre, hatta bana asırlar kadar gelen bir sürede dudaklarımızı ayırmadı. Öpüşünün sonlarında baskısı artmıştı. Beni öyle içten bir şekilde öpüyordu ki bazen bu anda kaybolmayı ve sadece onunla yalnız kalmayı diliyordum. Keşke hayatım sadece ondan ibaret olsaydı.

"Keşke hayatım sadece senden ibaret olsa." diye mırıldandığımda dudaklarımızın arasında ufak bir mesafe vardı. Ayaz tam dudaklarımın üzerine doğru gülümsedi.

"Bence bunun için ne yapman gerektiğini biliyorsun." dedi. "Hiçbir şeyi tekrar etmeyeceğim ama teklif sonsuza kadar geçerli olduğunu da bil. Olur mu? Bu sana hep güven versin."

"Ayaz'ım ya." Başımı onun koluna yasladım ve kolunun etrafını iki elimle sardım. Benim küçük bedenimin yanında koskocaman vücudu vardı. Hep kendini koruyan biri olarak şimdi birisi tarafından korunuluyor olmak hissi de hoşuma gidiyordu. Üç ay önceki Milay bana iri iri gözlerle bakabilirdi ama Ayaz'ı sevmek onun bu korumasını da kabul etmek demekti.

"Sen bana her böyle seslendiğinde benim kalbim öyle hızlı atıyor ki ne yapacağımı şaşırıyorum Ophelia'm. Sanırım şimdi de benim sakinleşmeye ihtiyacım var. Ne yapsak bir tur daha mı öpüşsek?"

"Hiç değişmiyor senin bu deli hallerin." Yanağımı koluna sürttüğümde Ayaz'ın dudaklarını saçlarımda hissettim.

İyi ki bugün yanımdaydı. Yaklaşık bir yıldan sonra halamı görecek olmak beni istemsizce geriyordu. Onunla paylaştığımız anılar hoşuma gitmiyordu. Hep nefretle hatırlıyordum onu. Beni yetimhaneye bırakmadığı için ona minnettardım ama belki de bıraksaydı bu denli travmalar yaşamazdım.

GÖKYÜZÜNÜ KUCAKLA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin