BÖLÜM 47: "OYUNA KAPILMA" (özel bölüm)

5.7K 485 806
                                    

ilk önce yıldızı parlatalım lütfen.

bölümü yazmak gerçekten aşırı zorladı beni. her bölümün başına geçtiğimde bir aksilikler oldu. bilgisayarım 2 gün neredeyse sistem dışı kaldı, şu an da zaman zaman donuyor ama hallediyoruz bir şekilde. sonra hastalandım ve gözlerimi bile açamıyordum. sonra da 2.dönem başladı ve saat 20.00da dersler bitiyor... sooo geç geldiği için çok üzgünüm ama size nihayetinde upuzun bir bölüm getirdim. bu bölüm biraz özel bölüm tadında oldu. tüm sorunlardan uzakta... ama biliyorsunuz ki ekip neredeyse asıl tehlike de orada demektir.

hoş okumalar. 🌙

Arkadaş edinmekte zorlanan bir yapım olduğunu defalarca kez hissetmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arkadaş edinmekte zorlanan bir yapım olduğunu defalarca kez hissetmiştim. İnsanlarla iletişimde olamadığımdan onların nasıl olduklarını anlamıyordum ilk bakıştan. Bana sarılıyorlardı ama bu yakınlığın nedeninin ellerindeki bıçağı görmemem olduğunu geç öğreniyordum. Çok geç fark ediyordum gerçek yüzleri. Hayata geç karışıyordum, hayat etrafımdan silinip giderken.

Murat'ı en yakın arkadaşım olarak seçmemde suç kimdeydi şimdi? Saf olan bende mi, yoksa iyi oyuncu olan Murat'ta mı?

Bu yüzden sürekli hatalar yapıyordum, bazen hata olduklarını bile bilmeden.

"Şunu da alayım, şu da kesin gerekecek." Deniz dolabın diğer kapısını açarak oradaki birkaç eşyasını bavula topladığında onun yatağının üzerinde uzanarak gözlerimi tavana sabitledim. Yine zihnimden bir sürü düşünce geçiyordu. "Orası çok soğuk olacakmış gibi hissediyorum, kışlıklarımdan da çıkartsam mı? Ay abartma Deniz ya! Ağustos ayında kar yağsın bir de!"

Deniz yine büyük gürültüler çıkararak dolabından aldıklarını ama bavula sığmayanları buruşturarak geri yerine sıkıştırdı. Şu an o kadar çok uykum vardı ki gözlerimi kapatırsam direkt uyurdum. "Ben biraz kestireyim." dedim ve yan dönerek Deniz'e baktım.

Deniz de benim en yakın arkadaşımdı. Artık kalbimde öyle büyük bir şüphe oluşmuştu ki Murat yüzünden, başkalarıyla arkadaş olurken defalarca kez dikkat etmem gerekecekti. İnsanlara güvenmemeyi tam şu anlarda bırakmak lazımdı ama sanırım saf olan yanım defalarca kez bu hatayı yapacaktı.

"Ya pardonda sen o küçük çantana ne sığdırdın öyle? İki gün orada kalacağız ya ve bu iki günü içinde koskocaman bir gece var. Her duruma uygun kıyafetlerin olduğundan emin misin?"

"Deniz, çok abartıyorsun cidden." diye yakındım. Gözlerimi kapattım. "Zaten bize gerekli olan eşyaları onlar getirir."

"Ben onlardan kibrit bile istemem. Benim her şeyimin tam olması gerekiyor. Hangi pijamamı götürsem acaba?" Deniz yine kendi işine döndüğünde gözlerimin gerçekten yorğunluktan acıdığını hisettim. Sabahın daha altısındaydık ve Ayaz bizi sekiz gibi buradan alacaktı. Yani öyle yapacağını söylemişti Deniz'e. Bana söylememişti.

GÖKYÜZÜNÜ KUCAKLA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin