hoş okumalar. 🌙
Yağmur yağıyordu.
Küçükken bulutların göz yaşları olduğuna inandığım yağmur damlalarının şiddetli vuruşları, camı delerek tüm arabanın içini soğuk hareye alıyordu, tüm vücudum oluk oluk titriyordu. Ayaz arabada ısıtıcıyı açmasına rağmen bedenimde arsızca dolanan heyecan beni daha fazla üşütmeye başlamıştı. Önünü iliklemediğim beyaz gömleğimi bedenime daha fazla sardım ve kollarımı bu soğuktan kendimi korumak istermiş gibi birbirine bağladım.
"Hâlâ üşüyor musun, Milay?"
Tam ciğerlerimden gelen titrek nefesi dudaklarımı aralayarak dışarı verdim ama o dudaklarımdan tek bir kelime dahi çıkmadı gün yüzüne. Söylenecek sözlerim zihnimin içinde rotasını kaybetmişti, söylenecek sözlerim artık yoktu.
Üşüdün mü, Milay?
Zaten amacıma ulaşmamış mıydım? Ayaz'a taraf sırtımı dönerek, ona tek bir an bile bakmadan vücuduma daha fazla sarıldım. Zaten amacım bu değil miydi? Başımı koltuğa yaslayarak camdan dışarıyı seyrettim bir süre, gözlerimi yeni yeni uyanan şehrin üzerinde gezdirdim.
"Bacağın ağrıyor mu?" diye sordu Ayaz trafik ışıklarında durduğunda. Bacağım hiç olmadığı kadar ağrıyordu. Yağmurlu havalarda kemiklerin ağrıması hakkında birkaç şey duymuştum ama bunu gerçekte yaşamak çok kötüydü. Soğuk, tüm hücrelerimi her an mahvetmek ister gibi iliğime işliyor ve bacağım alçının altında iğne batırılıyormuş gibi sızlıyordu.
Bacağın mı ağrıdı, Milay? Ona da sorsana.
Gözlerimi ön camın üzerine doğru çevirdim ve hemen karşı taraftaki arabalara baktım. Yağmur damlalarının ön camın üzerinde ömürleri çok uzun değildi. Fikrimi onlara kaptırmış gibi davranarak Ayaz'ın sorularından birini daha yanıtsız bıraktım.
Omurgasını sorsana bir kez daha.
"Yine benimle konuşmama seansların gelmiş. Anlaşıldı, derdini öğrenmeden bana kurtuluş yok."
Zihnimdeki siyah bulutları dağıtmak istediğini biliyordum ama "Dermanım sende değil." derken sesim aynı hava gibi buz, aynı Ayaz'ın ismi gibi soğuk seslendi. Cümleni dilimden kopardığım an bedenimdeki titreme daha fazla arttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜNÜ KUCAKLA
Teen FictionTAMAMLANDI! Terk edilmenin yakıcı gerçekliğini avuç izlerinde taşıyan, bir tek geçmişinin sahibi olan Milay Karan, günün birinde onu gerçeklerinden ayıran iki kişiyle tanışır. Gerçekler olmadan hayat çok daha güzeldir, çoğu zaman bir şeyleri bilmeme...