BÖLÜM 36: "DÜŞMANA SAKIN ALDANMA"

8.5K 584 449
                                    

öncelikle selam!

inanılmaz bir şekilde tiktokta hikayenin büyüdüğünü gördüm. bu yüzden orada video paylaşmaya devam edeceğim. eğer destek olmak isterseniz tiktok hesabım biliyozheralde. eğer daha fazla destek olmak isterseniz kendi profilinizde de kitaptan hoşunuza gidecek bir alıntıyı paylaşabilirsiniz. böylece daha fazla etkileşimde olacağız.

hoş okumalar. 🌙

KUMSAL ÇAĞLAR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KUMSAL ÇAĞLAR

"Kumsal, şu şarj aletini verebilir misin?"

Başımı kaldırarak Yasin'e baktığımda uzattığı elini iki kez acele etmem için salladı. Sabahtan beri garip bir şekilde benimle sohbet etmeye çalışıyordu. Normalde her zaman kavga ederken konuştuğumuz için bu normal hali fazla tuhaftı.

"Verecek misin artık?"

"Düşünüyorum." dedim ve kollarımı önümde birleştirerek sandalyede geri yaslandım. Yasin sinirle başka tarafa baktı. Sarı renge çalan saç tutamlarını kestirse de hâlâ üst kısımları uzundu. Dişlerini sıktığı için gerilen çene hatlarını izledim. Onu çoğu zaman sinir ediyordum ve buna bazen bayılıyordum.

Tekrar bana dönerek, "Düşünmen bittiyse şarj aletini alabilir miyim artık?" dedi. "Ayaz ve Emir birazdan burada olacak. Hazırlanıp çıkmamız gerek. Kendi şarj aletimi getirmeyi unutmuşum, telefonum kapanacak."

"Buraya gelirken aklın neredeydi?" Tırnaklarımı çaktırmadan kollarıma bastırdım. "Eğer evden çıkmadan önce dikkatli olsaydın alırdın her şeyini. Düşündüm ve karar verdim ki sana şarj aletimi veremem. Git Laçın'dan iste, pardon sevgilin demek istemiştim."

Gerçekten onca insanın arasından Laçın'la sevgili olduğuna inanamıyordum. Laçın da aynı şekilde, nasıl hayatında Ruslan gibi biri varken Yasin'le sevgili olmuştu ki? Benim ne hale geleceğimi düşünmemişler miydi hiç? Kızgınlığım en çok bunu görmezden gelmesi gerekirken buna sinirlenen kendimeydi.

"Kumsal, bunların konuşmanın zamanı değil şu an. Lütfen şarj aletini verebilir misin?"

"Hayır, yapamam." Oturduğum yerden kalktım ve odanın başka tarafına giderek duvara asılı aynada kendime baktım. Üzerimde saçlarımın renginde toz pembe elbise vardı. Buraya gelmeden bir gün önce saçlarımı tekrar boyatmıştım. Aslında farklı renk deneyecektim ama Milay uyandığında beni aynı görsün istedim. Saçlarımın önüne taktığım tokalar beni daha fazla çocuksu gösteriyordu. Bakışlarımı kaldırarak aynadaki yansımama sinirle bakan Yasin'e odaklandım.

"Seninle konuşmaya çalıştığımda her defasında beni pişman ediyorsun."

"Git sevgilinle konuş o zaman." Ona doğru döndüm. Siyah pantolon ve simsiyah bir tişört giymişti.

GÖKYÜZÜNÜ KUCAKLA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin