Zülal: Hiç düşünmez misin be adam?
Zülal: Takılıp da düşersem o çukura.
Zülal: Kim çıkarır beni ha?
Zülal: Kalırım ben de orada.
Zülal: Bakarsın değil mi bana?
Kenan: Ne çukuru? Ne düşmesi? Ne kalması?
Zülal: Şimdi şöyle...
Zülal: Bu ilişkideki odunu tahmin etmekle birlikte
Zülal: Bu kadarını da beklemiyordum.
Kenan: Yazmayacaktın?
Kenan: Hem hani bekleme diyordun.
Kenan: Hani gelmeyecektin. Ne oldu da yazdın yine?
Zülal: Güldün!
Kenan: Sen de güldüğümü görüp 'Dur şuna yazayım.' mı dedin?
Zülal: Tam olarak öyle olmamakla birlikte birazcık öyle oldu.
Zülal: Hastanede gördüm seni.
Zülal: Askerlerden birisi kendi ayağına sıkmış.
Zülal: O askerin arkadaşı olayı anlatıyordu. Sen hem anlatış tarzına hem de anlattığına gülüyordun.
Zülal: Ben de gülerken yüzünde oluşan çukura baktım baktım. Yani gamzene...
Zülal: Gerçi o gamzeyse diğerleri ne!
Zülal: Yanağının büyük bölümünü kaplıyor.
Zülal: Zaten yüzüne hasretim.
Zülal: Gamzeni görünce oluşan çukura bakarken sen görüş açımdan kayboluyorsun.
Zülal: Gamzenle hasretimi gideriyorum.
Zülal: Gözlerine sıra gelmiyor bile.
Zülal: Gerçi gözlerine baksam mal mal bakıp kalırım.
Zülal: Dürtseler kendime gelemem.
Zülal: Gözlerin kara delik gibi...
Zülal: İnsanı çekiyor.
Zülal: Hem ona kapılıp gitmek için can atıyorsun hem de kapılırken korkmuyor değilsin.
Zülal: Gamze en iyisi... En iyisi gamzene bakmam.
Zülal: Yanaktaki gamzeyi küçükten de severdim.
Zülal: Ama çenedeki gamzeyi sevmem.
Zülal: Ne o popo gibi...
Zülal: Ben sana popo mu yazdım.
Zülal: Neyse neler neler yazdım.
Zülal: Ondan bir şey olmaz.
Zülal: Olmaz değil mi?
Zülal: Ne çok şey yazmışım.
Zülal: Ne diyordum ben.
Zülal: Hıhh gamzeni gördüm.
Zülal: Sonra bi baktım dizlerim acıyor.
Zülal: Gerçekten düşmüşüm.
Zülal: Ahh o kahrolası masa ayağı olmasaydı.
Kenan: Gerçekten mi düştün sen? :))
Zülal: Evet bildiğin düştüm.
Kenan: Neredeydin ki ben kimseyi görmedim.
Zülal: Karşı odadaydım.
Kenan: O hastanın doktoru sen misin?
Zülal: Bilmem belki doktoruyumdur belki değilimdir.
Zülal: Direkt ismimi söylesem daha iyi artık.
Kenan: Söyle o halde.
Zülal: Ben düşünce...
Zülal: Hemşireler ve doktor gülmeye başladı. Hastalar bile kıkırdadı.
Zülal: Ben de 'Kalemimi düşürmüştüm de.' dedim.
Zülal: Daha çok gülmeye başladılar.
Zülal: Hastanedeki herkes sana nasıl yandığımı biliyor.
Zülal: Sana bakışımı görüp anlamamaları mümkün değil ki.
Zülal: Bir sen anlamıyorsun.
Zülal: Yanıyorum komutan.
Zülal: Takriben ne zaman söndürürsün.
Kenan: Sarp'ın kardeşisin madem yazacaksın bu tarz şeyler yazma.
Zülal: Söz veremem.
Kenan: O halde görmezden gelirim.
Kenan: Sarp'ın hangi kardeşisin? İkisi de aynı hastanede çalışıyor?
Kenan: Küçük olan Aylin misin yoksa büyük olan Zülal misin?
Zülal çevrim dışı...
Bölüm sonu çekiştirmesi?
11.11.2022
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖYLE KOMUTAN! (Texting)
Short StoryZülal: Silahın kabzasını kavrayan elin, Zülal: Takriben ne zaman benim boynumu da kavrar? Kenan: Ölmek mi istiyorsun? Zülal: Hayır Kenan. Zülal: Seninle... Zülal: Aşk yapalım istiyorum. -Komutan ve doktor hikayesi- *Yetişkin içerik vardır.* 27.10.20...