Bildirim geldi mi?
Sınır: 100 oy 75 yorum
Arabamla Aylin'le oturduğumuz binanın önüne geldim. Bizim daireye ilerlerken söylendim. Çok dertliydim çok.
"Allah düşmanımın başına vermesin." Denilecek cinstendi.
Biraz sert şekilde tırabzanları kavradığımdan ses çıktı. Korkuyla kattaki kapılara baktım. Kimsenin kapısını açmamasıyla derin bir nefes alarak merdivenleri çıkmaya devam ettim.
Bir de komşularıma laf anlatacak enerjim yoktu. Aslında enerjim vardı ama laf anlatmak için harcamayı hiç düşünmediğim bir türdendi.
"Sizin oyununuza da oyunuza uyanı da sik..." Elimle ağzıma vurdum. Edepsiz edepsiz konuştum yine.
Bu gece nasıl başladı ve bu gece nasıl bitecekti?
Nasıl başladı?
Ankara'ya Erkan'ın uzmanlık sınavına gidip ailemle zaman geçirdikten sonra yine Erzincan'a döndüm. Döner dönmez kızlarla yaptığımız plan neticesinde Berra'nın evine gittim. Böylece gecemiz başladı. Buraya kadar her şey planlı ve normaldi. Bizim olduğumuz ortamda normal kelimesi hemen raf ömrünü tamamlar anormal bir şey ortaya çıkardı. Böyle de oldu.
Oya'nın o mükemmel aklıyla bulduğu oyun... Yok ben bunu daha anlatamıyordum ki nasıl kabul ettim? Nasıl buraya geldim?
Bir daha deniyordum.
Deneme bir, iki...
Evde tek başınıza denememeliydiniz. Hele başkası varken hiç denememeliydiniz. Kısacası siz bize uymamalıydınız.
Çok abarttım. Hep hormonlardan... Bile isteye bozduğum hormonlardandı.
Bu sefer kesin anlatacaktım.
Bu gece nasıl başladı.
Berra'nın evinde kızlarla otururken Oya sonunda oyununa konuyu getirdi. Birden getirdi. Birden...
"Oyunda ilk boşalan kaybeder."
Oya arada yolladığı şeytani gülümsemesi eşliğinde, kendinden emin ve Amerika'yı ilk defa keşfetmiş edasıyla oyunu anlatırken ağzım açık onu dinledim.
Elinde tuttuğu hapı işaret ve başparmağıyla yuvarladı. "Bu cinsel istek arttırıcı hap çok iyiymiş. Öyle söylediler ve umarım doğrudur. Yoksa eğlencesi kalmaz." Kahkaha atıp devam etti. "Bunu üçümüz aynı anda ağzımıza atıyoruz. Bekliyoruz. Kendi kendini tatmin etmek ya da başkasının tatmin etmesine izin vermek yok. İlk boşalan oyunu kaybeder." Hızlı kurduğu cümleler bitince derin bir nefes alıp verdi.
"Ağzına sinek kaçacak!" Berra'nın çeneme ona göre hafif bana göre ayı gibi vurmasıyla kendime geldim.
Ellerimi iki yana açtım. "İyi de neden bu saçma oyun?"
İkisi de kaşlarını çattı. "Yoksa kendine güvenmiyor musun?" Soruma soruyla cevap veren Oya'ydı.
Ellerimi önümde çapraz birleştirdim. "Ne alaka... Hem herkeste aynı etkiyi göstermez ki o haplar."
Bu sefer Berra savunmaya geçti. Başımdan başlayarak ayağıma kadar beni inceledi. "Bildiğim kadarıyla üçümüz bu ve benzeri hapları kullanmadık." Ara verip ikisinin de gözlerini bana dikmesi onaylamam gerektiği sinyalini aşırı bir şekilde bana verdi ve onayladım.
"İşte burada şans faktörü devreye giriyor." Oya ellerini çırptı. "En sevdiğim!"
"Valla geri zekalısınız."
İkisi de ellerini önünde birleştirip bir adım bana doğru geldiler. Korkmadım diyemezdim.
"Ne oldu Kenan'ın üstüne atlamaktan mı korktun?" Berra'nın söyledikleriyle kızardığımı hissetsem de kuyruğu dik tutmak gerekti.
"Bir hap içeceğiz ve etkilerini bilmiyoruz. Sadece birimize etki gösterebilir. Bunu şansızlık diye yorumladık. Peki hiç birimize etki göstermezse?"
"Film izleyip uyuruz. Asıl üçümüze de etki gösterirse başlasın eğlence..." Berra'nın kurduğu cümlelerle Oya'nın gözleri parladı. Anacım bunlar kafaya koydular. El mahkum kabul ettim.
"Peki kaybedenin cezası ne olacak?" Sorduğum soruyla iki birden sırıttı.
"Kaybeden aşık olduğu kişiye haksız olsa bile kendini affettirecek."
"Ben yokum." Çantamla montumu aramaya başladığımda önümde durdular.
"Sen bu hapı kullandın mı?" Başımı olumsuz olarak salladım. Kullanmamıştım ama etkisinden tırsıyordum. Daha doğrusu Kenan'ın fotoğraf atıp durmasıyla fırlayan hormonlarımın taşmasından...
"Korkak olma. Alt tarafı oyun..." Oya'nın üstüme oynamasına Berra da katıldı.
"Kabul ettin bir kere; oyunbozanlık mı yapacaksın?"
İkisi de çok istekliydi. Kıramadım ve tıpış tıpış salona girdim.
İçimden, "Uydum Allah, affet beni; rezil olmadan kurtar beni." diyerek dua ettim.
"Bak lavaboya gidip oyalanmak yok. Kapıyı dinlerim." Berra'nın parmak sallayarak konuşmasına ikimiz de güldük. "Yapan, yaptım desin. Gizlemek, yalan yok." Hepimiz söz verince sıra hapı içmeye geldi.
Üçümüz bir elimizde su bir elimizde hap üçten geriye doğru sayıp hapı yutmamızla gerçekte de hapı yutmamak için dua ettim.
Kapı çalmasıyla üçümüzde geleni beklemediğimizden birbirimize mal mal baktık ve ev sahibi kapıyı açtı. Sonrası hızla gerçekleşti. Onur geldi ve bizi bildiğin evden sepetledi.
Onur tam dört ayak üstüne düştü. Berra onu bir an önce affedecek kıvamdaydı. Ama bizi kovar gibi kış kışlamasına kızıp yoldayken Oya'ya sürekli mesaj atmasını ve aramasını söyledim.
Oya'yı evine bırakıp hemen evime kaçtım. Oya ve Kenan lojmanda kalıyordu. Kenan'a yakalanmak niyetinde değildim.
Sonunda kendi evime gelmiş şimdi de evimin kapısının önünde bekliyordum. Mesaj sesini bilmem kaç kere duyduğumda telefonuma artık baktım.
Oya: "Oyun hâlâ devam ediyor. Onur beline kuvvet... Şey pardon! Berra iradene kuvvet! Kaybeden yazsın." Oya'nın şeytani gülüşler eşliğindeki grup mesajına gülerken anahtarlarımı, çantamda buldum. Anahtar bulmak da ayrı bir dertti. İyi ki büyük anahtarlıklarım vardı.
Kenan'ı attığı birkaç fotoğrafa gözüm çarpınca bir ayağımı ötekinin üstüne atıp kıvrandım. Bu gece nasıl bitecekti?
Eve girince kapıyı kapatıp elimdekileri vestiyere tıktım. Karanlık evde ilerlerken aklımı başka konulara yoğunlaştırmak için film izlemeye karar verdim. Yaş sınırı +7 bile olmamalıydı. Özellikle Netflix'ten uzak durmalıydım.
Düşünceli düşünceli ilerlerken banyonun eşiğinden gelen ışığı gördüm. Acaba kardeşim mi yoksa abim mi geldi; ikilemimden çıkamadan kapıyı çaldım. Kapı yavaşça açıldı. İçeride daha tam dağılmamış buharın içinden belinde havluyla Kenan gözüktü. Saçlarından damlayan bir damlayı izleyen bakışlarım onun süzülmesini, başka bir damlayla birleşip çoğalmasını ve en sonunda havluya temas edip yok olmasını takip etti.
Bu gece nasıl bitecekti?
Bölüm sonu çekiştirmesi?
20.12.2022Nasıldı?
Kadın karakterle ilgili düşünceleriniz?
Erkek karakterle ilgili düşünceleriniz?
Gidişat nasıl?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖYLE KOMUTAN! (Texting)
Short StoryZülal: Silahın kabzasını kavrayan elin, Zülal: Takriben ne zaman benim boynumu da kavrar? Kenan: Ölmek mi istiyorsun? Zülal: Hayır Kenan. Zülal: Seninle... Zülal: Aşk yapalım istiyorum. -Komutan ve doktor hikayesi- *Yetişkin içerik vardır.* 27.10.20...