-Kız kıza-
Berra: Zülal!
Berra: Kız dünkü hâlin neydi?
Berra: Görümcecilik kitabını baştan yazacağım derken ben Oya'yla taşak geçtiğini sandım.
Oya: Sansürle kız birinin gözü kayar falan ben terbiyeli bir kızım böyle gruplarla işim olmaz. :)
Berra: Oya, şekerim bizimle ta*ak mı geçiyorsun?
Oya: Hayır ama şimdi oldu. :)
Zülal: Görümcem sana söylüyorum; kardeşim sen anla adlı ufak bir çalışmaydı.
Oya: Sırf kardeşinin gözünü korkutmak için miydi?
Oya: Abim lavaboya gidince içimden geçtin sağ ol yani. Hiç böyle içimden geçilmemişti.
Berra: Bir üst seviyesini evlenince görürsün artık şekerim.
Oya: Bu da evlenemeyince iyice diline vurdu.
Berra: Evet Onur'um, geç hadi içimden!
Oya: Çüş!
Zülal: Sonra bu kız neden edepsiz olur.
Zülal: Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.
Zülal: Beni siz yarattınız.
Berra: Tövbe de kız!
Zülal: Tövbe tövbe...
Oya: İçtiğim kahveyi başhemşirenin üstüne püskürttüm.
Oya: Ebemi tersten gösterecek bana.
Berra: Yağcı... Sen iki dakikaya unutturursun.
Oya: Şimdi... Haklı olabilirsin.
Oya: Bir daha hastanede sizinle mesajlaşmayacağım.
Berra: Öyle mi Mukaddes Oyacığım?
Oya: Öyle Müberracığım.
Berra: Sevgili adayı kılıklı uyuz.
Oya: Hıhh sen başlattın.
Berra: Evet, doğru ben başlattım.
Berra: Biz neden birbirimizle kavga ediyoruz ki.
Oya: Valla... Zülal'i sıkıştıracaktık.
Zülal: İyi be yırtamadık tamam.
Zülal: Siz gelene kadar ufak çaplı bir inme indi bana.
Oya: Biz geldikten sonrada devam etti.*
Zülal: Kardeşim dediğim kalleş çıktı. Kenan'ın ağzına düşüyordu.
Berra: Abartmakta dünya markası...
Oya: Belli ki komik bir şey söylenmiş gülüyorlardı işte.
Zülal: Dedi garsonun eli YANLIŞLIKLA abimin eline değdiği için tenhada garsonu sıkıştıran kız.
Berra: Yapmaz Aylin.
Zülal: Geldi Kemal'im yapmazcı da.
Zülal: Biliyorum ben onun karın ağrısını.
Zülal: Dün yeni aldığı elbiseyi o hiç giymeden giydiğim için yapıyor.
Oya: Sen de olay soğumadan nasıl şeytana 'Kız az sakinlesene!' dedirtirim adlı çalışmayı benim üzerimde gösterdin.
Oya: Sarp'la arama oturup 'Seni istemeye gelirken tuzlu kahve yapmana hiç gerek yok. Özendiğin bile zehir gibi.' dedin.
Zülal: Aylin kalleş olan...
Zülal: Annem geldiğinde gözüne girmek için benim yaptığım kahveyi kapıp hemen ikram ediyordu.
Zülal: Kendi yaptığı çok kötü olur. Bunu ispiyonlayacağımı belirttim.
Zülal: Öksürmeye başlamasından bence anladı.
Oya: Peki yanlışlıkla çatalını düşürdüğüm zaman...
Oya: Sırtıma hayvan gibi vurarak 'Dua et arkadaşımsın yoksa beni üzeni çok fena üzerim.' demen neydi?
Zülal: Görümcem sana diyorum; kardeşim sen anla işte.
Berra: Hadi Oya'ya yaptıklarını anladık.
Berra: Kenan'a yaptığın neydi? Adam orada yokmuş gibi davrandın.
Berra: Yüzüne bakmadın adamın.
Oya: Değil mi sorduğu soruyu bile duymazlıktan geldi. Abim ağzı açık kaldı. Gülemedim de orada. :))
Berra: Her buluşmada salak saçma olsa da konuşmaya çalışan kız soğuk yapıyor.
Berra: Ama bence iyi oldu.
Berra: Bu sefer bence farkına vardı.
Oya: Ama çakmasın kız.
Oya: Mesajda soğuk yapma.
Zülal: Bilemiyorum artık.
Bölüm sonu çekiştirmesi?
21.11.2022
Birazcık yorum yapın bak bırakacağım kitabı :)
Güzel gidiyor mu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖYLE KOMUTAN! (Texting)
Short StoryZülal: Silahın kabzasını kavrayan elin, Zülal: Takriben ne zaman benim boynumu da kavrar? Kenan: Ölmek mi istiyorsun? Zülal: Hayır Kenan. Zülal: Seninle... Zülal: Aşk yapalım istiyorum. -Komutan ve doktor hikayesi- *Yetişkin içerik vardır.* 27.10.20...