Zülal: Neden gittin ki şimdi?
Zülal: Hem de o halde :)
Zülal: Düzeltirdim ben seni.
Kenan: Rica ederim konuşmayalım şu an Zülal.
Kenan: Kalbini kırmak istemiyorum.
Zülal: Ne yaptım şimdi ben?
Zülal: Neden konuşmuyoruz?
Kenan: Bilmiyormuş gibi davranma.
Zülal: ?
Kenan: Salağa mı yatacaksın?
Zülal: Salak falan ne oluyor Kenan?
Kenan: Yatmaya devam edeceksin yani...
Kenan: Peki!
Kenan: Sarp'ın bizim eve geldiğini söylemiştim.
Zülal: Evet...
Kenan: Oya'nın bizim eve gittiğini gayet iyi biliyordun. Hem de seninle aynı halde...
Kenan: Sarp'ın da beni Oya'yla yalnız kalmak için sizin eve gönderdiğini gayet iyi biliyordun.
Kenan: Ben eve gittikten sonra neler olduğunu da biliyorsun.
Zülal: Oya sadece herkesin iyi olduğunu söyledi.
Kenan: İyi falan değilim!
Kenan: Adama bak ya pardon adam demişim!
Kenan: Kardeşimle barışmak için kardeşinin koynuna gönderiyor beni.
Zülal: Orada dur istersen!
Kenan: Durmazsam?
Zülal: Kalbi kırılan sadece ben olmam.
Zülal: Abimin adamlığını sorgulayan kişi, acaba abimin benimle barışmak istediğinden haberi var mı?
Kenan: Daha barışmamıştık gidip ne söyleyecektim abine?
Zülal: Onlar da daha barışmamıştılar ne söyleyecekti sana?
Kenan: Biz seninle hiç sevgili olmadık. Onlar olup ayrılmışlar.
Kenan: O şerefsiz abin kendisi kardeşimle konuş dedi. Ben asla böyle bir şeyi istemem ondan. Bizimle ilgili çoğu durumdan haberi vardı.
Kenan: Kardeşini seviyorum da dedim. Eğer isterse artık bırakmam elini dedim.
Kenan: Benimle bir yola girmek istediğin an gider abinle konuşurdum. Ama benim onlarla ilgili hiçbir şeyden haberim yok!
Kenan: Eve geldiğim an aklıma geldikçe hâlâ sinirleniyorum.
Zülal: O kardeşinle evdeyse sen o zaman neredeydin? Ne yapıyordun?
Kenan: Seninleydim. Aklım, fikrim, kalbim, ruhum ve bedenim seninleydi.
Kenan: Ve sen bana söylemedin!
Kenan: Seni tatmin edeyim diye belki daha kötüsü onların işlerini tamamlamaları için...
Zülal: Saçmalama istersen Kenan!
Zülal: Dönülmez laflar ediyorsun.
Kenan: Sana kalbini kırarım demiştim.
Zülal: Ben de tek kalbi kırılan ben olmam demiştim.
Zülal: Hem senin onlarla sorunun ne? Seviyorlar işte birbirlerini...
Kenan: Onlarla sorunum birbirlerini sevmeleri değil.
Kenan: Neden kardeşime yan gözle baktın olayı da değil.
Kenan: Gönül ferman dinlemiyor.
Kenan: Kendimden biliyorum.
Zülal: Biz de birbirimizi seviyoruz. İki tarafta mutlu olsun.
Zülal: Aynı şeyi sen yapmışken neden büyütüyorsun.
Kenan: Aynı şeyi yapmadım.
Kenan: Anlamıyorsun işte beni.
Kenan: Aynı şeyi falan yapmadım.
Kenan: Bir gün gelip kardeşimle sevgili olduğunu söylemedi.
Kenan: Bana anlatmadı ikisi de.
Kenan: Burnunu kırmasaydım söyleyecekleri de hâlâ yoktu.
Kenan: O kadar kötü arkadaş ya da abi olmadığımı düşünüyorum.
Kenan: Her zaman abiden izin alınmaz bu konuda ama abin büyüktür, tecrübesi vardır. Düşüncesini sor derim.
Kenan: Ailesinden korkup daha beterine düşen kızlarla dolu her taraf...
Kenan: Oya'ya...
Kenan: Benden bir şey saklama dedim.
Kenan: Neyi inkar ediyorlar?
Kenan: Kendine güvenmiyorsan sikik herif, arkadaşının kardeşine yan gözle bakmazsın.
Kenan: Güveniyorsan da gelir anlatırsın.
Kenan: Ama herif padişahın sol taşşşağı sıkıya gelemiyor.
Kenan: Kesin o söylettirmemiştir kardeşime.
Kenan: Ben bileyim sonra tanıyın birbirinizi. İki güne evlendireceğim sanki.
Kenan: Sen neden sakladın?
Kenan: Hiç bana onların sırrı onların söylemesi gerekirdi deme.
Zülal: Evet onların sırrı...
Kenan: Onlara ihanet edemezsin ama sevdiğini söylediğin adamı salla.
Kenan: İki öper affettirirsin zaten.
Zülal: İğrençleşme...
Kenan: Ben sana sordum.
Kenan: Yalan söylemeyi geçtim. Bir bilgiyi bile, bilerek benden saklarsan ben sana nasıl güveneceğim?
Kenan: Sana güvenip nasıl göreve gideceğim.
Kenan: Belki birkaç ay gelmeyeceğim.
Kenan: Bir asker güvendiğini arkasında bırakır.
Kenan: Güvenmezse aklı bıraktığında kalır.
Kenan: Aklı başka yerde olan ya görevini layıkıyla yerine getiremez ya da kurşunu yer.
Zülal: Bana güvenip anlatan kişileri yüzüstü bıraksaydım eğer o zaman mı bana güvenecektin?
Zülal: İhanet etmeyi tadan bir gün sana da aynısını yapar.
Kenan: Sevgi kazanılmaz hiçbir şey yapmasan bile seni sevecek olan sever. Ama güven kazanılır.
Kenan: Görüyorum ki senin kazanmak gibi bir derdin yok.
Kenan: Hiç değilse benim güvenimi kazanmak gibi...
Zülal: Anlatmayacağımı sende biliyordun. Bilsem de söyleyemeyeceğimi.
Zülal: Elbette hata arayan hata bulur.
Kenan: Biliyordum Allah kahretmesin biliyordum.
Kenan: Ama yine de güvendim. Söyler dedim.
Kenan: Yanıldım.
27.01.2023
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖYLE KOMUTAN! (Texting)
Short StoryZülal: Silahın kabzasını kavrayan elin, Zülal: Takriben ne zaman benim boynumu da kavrar? Kenan: Ölmek mi istiyorsun? Zülal: Hayır Kenan. Zülal: Seninle... Zülal: Aşk yapalım istiyorum. -Komutan ve doktor hikayesi- *Yetişkin içerik vardır.* 27.10.20...