Diğer bir yandan HH'in Gezegenlerarası Operasyon Şefi Matthew Smith, Dünya'daki siyasal gerilimlerle uğraşıyordu. Dünya'nın yeni düzeni hala tam oturamamıştı çünkü orta sınıf adına bir şey kalmamıştı, ve burjuvaziye dahil olup işçilikten yırtmak o kadar da kolay değildi. Burjuvadan doğma çocuklar hayatları boyunca lükse alışıyor ve zahmete girmiyordu ve işçi çocukları da işçi doğuyordu. Kısacası dünya tarihi içinde hiyerarşik düzenin üstünlük sağlayan ilk faktörü kandı ve dönüp dolaşıp yeniden kana dönmüştü. Güzellik, zeka, güç, zenginlik ve akla gelebilecek bütün iyi özellikler kanla taşınıyordu. Varlıklı aileler çocuklarının genlerini seçebiliyordu, Dolayısıyla galaksideki yeni gezegenlerle irtibat kurma ve onlarla barış ve dayanışmayı sağlama uğraşlarını tamamen bir kenarda bırakıp Dünya'nın kendi içine kapanması ve buhranlarını bir an önce yaşayıp "yeni" bir Dünya olarak dış politikalarına devam etmesi gerekiyordu.
İşte o buhranlar şu an gerçekleşiyordu ve iç meselelerde bağlı olan Helper-Human'ın başkanı her ne kadar Xiang olsa da, Matthew Smith önemli bir rol üstlenmekteydi. HH'in Yüksek Askeri Kurulu onun isteğine göre aksiyon alması gerekiyordu.
Dünya nüfusunun büyük bir kısmı yoksulluk içindeydi ve gezegenin dört bir yanında isyanlar baş göstermişti. Büyük ihtimalle askerler sivillere karşı savaşacaklardı. Matthew ne olursa olsun kendi hemcinslerine hiçbir şekilde zarar vermeme düşüncesindeydi fakat neler olacağı belli değildi ve yine de orduyu hazırlamak zorundaydı. Ama bir federasyon böyle mi yönetilir? Bütün bunlar o kahrolası Federasyon Konseyi'nin denge politikasını becerememesi yüzünden. Artık buradaki devletleri bir tutacak hiçbir unsur kalmadığını bilmemek için salak olmaları gerekiyor. Ortalıkta Londra mı kaldı, Roma mı, Tokyo mu? Yeni Venedik'i benzetmek için bile bir sürü kanal açılmış, palazzolar özenle yerleştirilmişken Federasyon Konseyi hangi değeri ayakta tutmaya çalışıyordu ki. Niye mavi yakanın gönüllerini hoş tutmuyorlar ki? Tek yapmaları gereken şey biraz bütçe ayırmak, asgari ücrete birazcık zam yapmak, birkaç aylık da vergi indirimi... Bu bir sene boyunca rahatlatır. Evsizlere ev ver, polislere yeni imkanlar tanı. İşçileri eğit. Bu kadar basitti işte, biraz sosyal devletçilik taslamanın, üç kuruş koklatmanın kime ne zararı vardı ki? Güneydeki inatçı valiler ve senatörler Vahşi Batıcılık oynamaya çok meraklı olabilir. Olan Helper-Human'ın askerlerine olacaktı. Dünya Federasyonu'nun bir tek arkasını toplamadığı kalmıştı. GIF'in uyumluluk süreci yalan olmuştu resmen.
***
Biricik kızının ayrılma vakti gelmişti. Bıçaklarını, hançerlerini, kılıçlarını ve kalkana benzeyen bir aletin kesesini içine sokup yanına almış iki çantaya yerleştirmeye çalışıyordu. Eitagron da bu sırada yanına geldi ve onun hazırlanmış olduğunu gördü: "Görüşeceğiz."
Kız hazırlanmaktan onun yanında olduğunu görmemişti, sesini duyunca kafasını kaldırdı. "Görüşeceğiz."
Çantalardan birini omzuna taktı, diğerini eline aldı ve oradan yürüyerek ayrıldı.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikamın Rengi
Science Fiction"Uzay, kanlı yaraların zamanla kaybolduğu ıssız bir vahşi doğadır. Belki gökyüzündeki yıldızlar bu yaraları hatırlıyordur." Evladı gibi sevdiği askeri Johan Rask, o zalimin eline düşmüştü. O Verodia lordu kendisini Johan'la tehdit edecekti ama kendi...