Bu sırada Verodia'da Evi'nde Eitagron, kişisel odasında oturup tutanak kitaplarından birini incelerken gardiyanlardan biri çıkageldi. "Elduenen, Güneybatı Verodia'dan bir aile sizi görmek istiyor.
"Gelsinler." diye buyurdu.
Çoğunluğu erkekten oluşan Verodialı bir kafile geldi. Sekiz kişiydiler, bir saygı ibaresi olarak ellerini önlerine kavuşturdu. Hepsi fiziksel olarak birbirine benziyordu. Akraba olmalıydılar...
***
Althar, Verodia'da Ael Theora'nın yakınlarındaki Ael Thya düzlüklerine gelmişti. Verodia'nın her diyarına Birinci Elduenen tarafından Veriadhar'ın içinden valiler atanmıştı. Kendini kanıtlamış Elduénen birtakım vilayetleri yönetmekle görevlendirilmişti. Kendilerine tahsis edilen özel nerialarda kalıyorlardı ve bu nerialar halka da açıktı. Ne de olsa da her Verodian, aldenoardı ve Veriadhar'ın bir üyesiydi. Kemerleri tutan bir sürü kolonlar vardı. Bu kalın ve büyük kolonlar ince ince küçük kolonların birleşmesiyle oluşuyor ve aedlin dedikleri tonozlara bağlanıyordu. Aedlinler ise örümcek ağları gibi tavanı örmüştü. Neriaların geniş koridorunda Roare yan bir pozisyonda, öndeki ayağını kaldırıp sıçrayarak önündeki askerlerden birinin kafasına ok attı. İki yere daha nişan aldı ve farklı yerlerdeki Brunen'e ve Viare'a saldırmakta olan adamların sırtlarına isabet etti. Daha sonra sadaktaki oklar bitince, yayı ve sırtındaki sadağı yere attı, sırtındaki kılıçları çıkardı, elinde biraz döndürdükten sonra önüne gelen askerlerden birine sapladı. Viare önündeki adamlardan birine kafa attı ve Theron yerde kayarak yanından geçtiği askerin çizmesinin ayak kısmına, ayak bileğine doğru hançerini sapladı. Brunen takla atarak masanın üzerinden geçer ve elindeki hançeriyle önüne denk gelen adamlardan birinin belini kesti. Elindeki kılıcı yere düşürülmüş olan Gida'nın beş kişi üzerine doğru gelmekteydi, bu esnada hançerini açtı, herhangi birine saldırsa bir diğerinden darbe yiyebilirdi, alanı daraldığı için de sıyrılıp kaçamazdı. Tam bu esnada bir şaak sesiyle beş kişi de sırtlarına darbe almıştı, bu Viare'ın beyaz kırbacıydı, beş Verodian da acı içinde kıvranıyordu, dengelerini yitirmişlerdi fakat sadece hemencecik dördü kalkabildi. Beş aldenoarın arasından ikisi acısına rağmen dönüp Viare'a kılıç sallamaya başladı, Viare darbelerinden sıyrılarak kırbacını bir kez daha şıklattı. Üniformalarının altındaki reçine tabakasının kırbacın acısını arttırdığını biliyordu. Gida kılıcını takıştırarak aldenoarın arkasına geçti ve boğazını kesti. Roare kendinden oldukça uzun bir Verodianla kılıç tokuşturuyordu. Verodian, kılıcını Roare'ınkiyle takıştırarak Roare'ın kılıçlarından birinin düşmesine sebep oldu. O andan sonra Roare saldırmayı bırakmış, aldenoarın darbelerini bloklayıp savurmaya odaklanmıştı. İkisi de tam hızla birbirlerinin hamlelerini karşılarken, aldenoar beklenmedik bir anda tüm gücüyle Roare'ın gövdesini hedef alarak yukarıdan aşağıya doğru bir darbe indirirken Roare bunu kılıcıyla durdurdu, Verodian, kılıcına güç verip Roare'ı kendi kılıcı altında bırakmaya çalışıyordu. Roare da kılıcına güç veriyor ve ikisi arasında bir itişme yaşanıyordu. En sonunda Roare aldenoarın gövdesine tekme atarak onu itti, kılıcıyla kılıcını başka yöne çevirerek arkasına sokuldu ve diz kapağının arkasından tekme atıp adamın dengesini kaybetmesini sağladı ve bıçağını çekip sırtına, kılıcını da göğsüne aynı anda sapladı. Üzerine gelmekte olan başka bir aldenoarı, Theron kolunu boğazına sararak yakaladı ve kılıcını arkasından geçirdi. Roare önündeki diğer aldenoarın kılıcı tuttuğu elini kesti, yakasından tutup bir miktar yukarı kaldırdı ve onun arkasındaki diğer Verodian'ın üstüne attı. Athell, kendisine koşarak gelen aldenoara çelme takıp bıçağını karnına sapladı. Quorian, arkasındaki düşmanların karnına dirseğiyle vurmaktaydı. Arkasına doğru bir tekme attı, arkasına döndükten sonra ensesinden tutup yaklaştırarak kaçmasını engelledi ve elindeki kılıcın karnına girmesini sağladı. Göz ucuyla arkasındaki aldenoarı gördü, çektiği kılıcını arkasına bakmadan savurdu ve Verodian, göğsüne ağır bir yara aldı. Bu esnada bir aldenoar Theron'un kolları geriye doğru tutulmuş diğer bir aldenoar da tam karnına bıçağı saplayacakken Theron'u tutan aldenoarın kafasına arkadan bir bıçak saplandı. Theron kollarında bir gevşeme hissetti ve karşısında bıçak tutan ne olduğunu anlayamadan Theron onu iki ayağıyla karnından sertçe ittirdi. Tam o sırada Roare yanlarına geldi, bıçağı fırlatan oydu, Theron bıçağı aldenoarın kafasından aldı ve o esnada Roare kılıcıyla diğerinin göğsüne kesik attı. Brunen çift taraflı kılıcını döndürerek dövüşürken, Theron yerden aldığı kılıcını kullanırken aldenoarları şaşırtmak için ve aynı zamanda darbelerini karşılamak için keskin dönüşler yapıyordu. Athell, kolonlardan birine yakasından tuttuğu aldenoarı dayayıp baltasını boynuna sapladı. Kılıcıyla kendisine doğru gelen aldenoarı görünce baltasını beline koydu, aldenoarın kalkan kolunu dirseğinden bastırarak yüzüstü yere eğilmesini sağladı ve elini sıkıca belli noktalardan kavrayarak elindeki kılıcın düşmesini sağladı. Sırtına yakın olan diğer eliyle de saçından tuttu ve baltasıyla boynunu kopardı. Brunen iki uçlu kılıcını döndürerek aldenoarla savaşırken, çelmeye takılıp düşünce kılıcı elinden düştü. Aldenoar, onun kılıcını yakaladı, tam ona saplayacakken, Brunen de bıçağını çıkarıp aldenoarın ayağına sapladı, aldenoar sürünerek kaçmaya çalışırken canını aldı. Theron kendisine saldıran iki aldenoarın darbelerini kılıcıyla savuşturmaktaydı. Bu esnada Viare da trabzanlara tırmanan, merdivenlerden kayan oradan oraya atlayan bir aldenoarı gözüne kestirmişti burgu kılıcını çıkardı ve o koşarken ona nişan almaya çalışıyordu fakat önünü ya Theron ya da Roare kapatıyordu. En sonunda adam koşarak Athell'e arkadan saldırdı Athell de onunla boğuşurken kılıcı fırlattı. Kılıç adamın sırtına gelmiş, hedefi tutturmuştu. Athell yanındaki diğer bir aldenoarı kolona dayayıp ters tuttuğu bıçakla boğazını deşiyordu. Gida da yerden kalkarken Verodianlardan birinin önüne gelen aletine bıçağı sokmuştu. Theron, Roare'ın kollarından tutmuş ve Roare da iki ayağıyla vurduğu tekmeyle Verodian'ın karnındaki bıçak yarasına ağır bir darbe indirdi ve yere yığılmış olan aldenoarın karnına kılıcı geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikamın Rengi
Ciencia Ficción"Uzay, kanlı yaraların zamanla kaybolduğu ıssız bir vahşi doğadır. Belki gökyüzündeki yıldızlar bu yaraları hatırlıyordur." Evladı gibi sevdiği askeri Johan Rask, o zalimin eline düşmüştü. O Verodia lordu kendisini Johan'la tehdit edecekti ama kendi...