Yoksa..kıskançlık?

5.4K 82 0
                                    

"Tamam" dedi genç kız utana sıkıla.

Genç adam yine sinsi gülüşüyle kızın dudaklarına yöneldi.Hazan bunu engellemek için ayağa kalkıp geriye hızlı adımlar attı.

Yekta durur mu? arkasında ki duvara yapıştırıp boynuna hafif öpücükler bıraktı.

"Y-Yekta..Yapma..yapma!" aldırmayan Yekta'yı görünce hızlı bir şekilde uzaklaştırdı kendisinden.

Yekta yine genç kızı deli eden gülüşünü ortaya çıkardı.

"Bak ne diyeceğim..Sana dokunduğumda karşı çıkmayacaksın!"

"Her şeyimi aldın, daha ne Yekta?!"

"Daha bitmedi!"

"Bedenimi zaten aldın..duygularımı aldın..gülüşümü aldın be adam!"

"Aferin..en azından cezanı biliyorsun"

"Sana kaç kere dedim.." diye başladı ağlayarak Hazan, ve devam etti;

"Babanla evlenen ben değil ablam!"


Yekta bu sözlerin ardından güzel bir kahkaha attı.

"Kardeşlik? demek ufacık acıda satmakmış" dedi alkışlayarak.


Birden Hazra girdi içeriye.Hazan'ın yüzünü korku ve endişe kaplamışken, Yekta sadece gözünün içersin deki yanan alevleri sunmuştu Hazra'nın önüne.


Yekta'dan endişelenen ve ya korkan Hazra yok olmuştu sanki.

"Hazan ile konuşacağım çık dışarı!" dedi Hazra sert tonda.

Sahi Yekta'ya göre kendisini ne sanıyordu bu? küçük bir prenses mi?


"Emir verme bana!" dedi genç adam dişlerini sıkarak.Şuan o kadının saçından tuttuğu gibi merdivenlerden aşağı süründürmek istiyordu, zor da değildi.


Tartışmanın daha fazla büyümemesi için Hazan devreye girdi, yine sakin ses tonuyla;

"Abla ben yorgunum, biraz uyuyacağım..Hem ders çalışmam lazım, anlattım sana"

Yekta sınavının olduğunu anlamıştı.

"10 dakika sadece" dedi ısrarla Hazra.

"Abla lütfen..tüm gece uyumadım zaten."

"Peki o zaman" dedi durgun durgun.


Sağ tarafında ki adama baktığında yine çarpık çarpık gülüyordu.

Bu gerçekten delirtiyordu.

Hazra yine Batu ve Eslemin yanına indi.

Yekta ise kendi odasına çekildi.




Genç kız uyandığında saate baktı. Sabaha kadar uyumuştu, yuh!

Kalkıp üzerini değiştirdi.Rahat gri eşofman altı ve üzerine beyaz bir tişört giyerek banyoya ilerledi.

Yekta uyanmış kahvaltı ediyordu, tek başına.Ve aklı,fikri,gözleri merdivendeydi.Hazan'ı arıyordu gözleri.


Hazan banyodan çıkar çıkmaz Batu ile karşılaştı.Çantasını takmış tek omzuna.

"Günaydın" dedi sıcak kanlılığıyla.Hazan da aynı şekilde karşılık verdi;

"Günaydın" dedi gülümseyerek.

"Naber?"

"İyiyim sen?"

"Bende iyiyim, ya bak ne düşünüyorum..benimle bugün okula gelir misin?" Genç kız ilk önce düşündü..sahi olabilir miydi?Zaten canı sıkılıyordu ve en kötüsü Yekta ile aynı evdeydi, tüm gün.

"Mümkün mü?"

"Olmasa söylemezdim, şimdi geliyor musun?"

"Peki " dedi gülümseyerek.

"1 saatin var acele etmene gerek yok" dediğinde genç kız kafasını aşağı yukarı salladı onaylarcasına.


Batu çok mutluydu, istemsiz.Merdivenden aşağı büyük gülümsemeyle inmişti.

Yekta yine bir şeyler olduğunu sanıyordu.Yine kızarak baktı.Ve arkasından Hazan..

Yine atmıştı şalterleri Yekta'nın.Dövecekmiş gibi süzdü genç kızı.Hazan ise bunu anlayıp rahatsız oldu.

Masaya geçip Batu'nun yanına oturmasıyla Yekta'nın gözleri alevle doldu.


Sahi bu adam neye kızıyordu böyle? Yoksa..kıskanıyor muydu? YEKTA DAĞLI?


Sesi sonbaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin