Jilet

5K 75 2
                                    

HAZANDAN DEVAM

Uzun bir sessizlik oluşmuştu.

Yerde olan gözlerimiz birbirini buldu. Uzun uzun baktık birbirimize.


Ve kapı çaldı.

Kafasıyla aç işareti yaptı.

Kapıyı açtığımda benden en az  1-2 yaş büyük olan esmer bir kız girdi.Güzel bir kızdı.

Beni görmeden Yekta'ya ilerledi ve kucağına oturup öpmeye başladı.

Sevgilisiydi büyük ihtimalle.


Bakmayı bırakıp yatak odama doğru ilerlerken Yekta konuştu;

"Orası 2 saatliğine bizim" dediğinde sinirlendim.

"Evin yok mu?"

"Burası benim evim." dedi. YA SABIR! 


Odaya giden yoldan ayrılıp mutfağa girdim.Kapıyı kapatmayı ihmal etmeden.

Sandalyenin birine oturup öylece düşündüm.

Mutfak dar ve küçüktü.

1 saatim oturarak geçmişti.


Kahve yapmak için ayağa kalktığımda kızın iğneleyici çığlıklarını duydum.

Telefonu hızlıca elime alıp müzik listemden bir şarkı açtım.Son ses.

İstemsizce elim ayağım titriyordu.


Telefonu bırakıp kahve yapmak için yine kalktım.Kalkar kalkmaz mutfağın kapısı açıldı.Refleks olarak kapıya baktım.Bu anda bardağa uzanıyordum.  Baktığımda altında bir tek şortu vardı. Kalıplıydı.

Önüme dönüp bardağı almaya çalışırken büyük elleri hemen kaptı bardağı.

Tezgaha hızlıca koydu bardağı.

"Bana da yap" dedi ve arkamda ki sandalyeye oturup sigarasını yaktı.


Bardağı önüne koydum. Karşısında ki sandalyeye ise ben oturdum.Aramızda bir masa vardı.

Kaşık koymayı unutmuşum, bunu fark edip çekmeceye uzandı ve aldı.


Uzanırken çıplak sırtının inanılmaz çizildiğini gördüm.

Bu kötü hissetmeme sebep oldu.

Aynısını bende yapmıştım. Bu lanet iğrenç adama aynısını bende yapmıştım! 


Kahvesinden bir yudum daha aldı.

Ve art arda yakılan sigaralar.


Sigaranın kokusundan canım çekmişti.Hiç içmeyen birinin canı nasıl ister? Hiç koklamadığım birinin kokusunu nasıl özlerim?


"Bende içebilir miyim?" diye çekinerek sordum.

Suratıma sert bir şekilde baktı.Ve paketi önüme attı.

"İç ve geber!"

Paketten bir tane alıp mırıldandım;

"Ben zaten öldüm." 


Masanın ortasında ki çakmağa uzandım.

Yaktım ve ağzıma götürüp içime çektiğim an, boğuluyordum.


Art arda öksürüklerim devam etti.Önüme bir bardak su getirdi.

Suyu tek yudumda içtim.

Bu gerçekten mükemmeldi.


Ama içmek istemedim ve bıraktım.


"Sevgilin mi?" diye sordum.

"Hayır" dedi umursamayarak.

"Oda benim gibi yani" dedim yürek yemiş bir şekilde.

"Senin gibi? küfür gibi" dedi kahkaha atarak.

Ağlamamalıydım bu yüzden tebessüm ettim.Gülmem hoşuna gitmemişti.


"Bekaretini alırken neden böyle gülmüyordun?" İğrençsin.

Sustum ve kahveme çevirdim gözlerimi.

"Bebeğin bile var lan, bu yaşta anne oldun" dedi büyük kahkaha atarak.

"Yapma" dedim mırıldanarak.

"Buraya gel" dedi. Kafamı hayır anlamında salladım.

"Eğer gelmezsen burada seni sikerim!" Yavaş adımlarla karşısında geçtim.

Sandalyeyi masanın altından çekti ve bileğimi tutarak kucağına oturmamı sağladı.

Oturduğumda organı sertti. Daha yeni bir kız becermesine rağmen.


Ve suratımı tutup kendisine doğru çevirdi.

"Kaldırdığın şeyi indirdin" O an kalkmak için ne kadar dirensem de kalkamadım.

"Uslu dur!"

Dediğinde dudaklarıma baktı.

"Aç ağzını" ne?

"İkiletme!" dediğinde hafif ağzımı açtım. Ne yapabilirdi ki?

Sigarasından uzun bir şekilde çekti ve ağzını açmadan dudaklarıma yaklaştı ve dumanının ağzıma girmesini sağladı.

"Yut!" yine aynı şey olacaktı.Yuttum, bu sefer daha az öksürmüştüm.Ama canım yanıyordu.


"Aferin. Şimdi öp beni" dedi.Bunu yapacağımı sanıyor muydu?

"Hayır" dedim. Yine kalkmak için hareket ettiğimde kaslı kolları buna izin vermiyordu.

"Sana ikiletme dedim dimi?" dedi ve küçük jilet çıkarttı. Gözlerim büyümüştü resmen.

Kolumu ister istemez aldı ve suratıma son kez baktı.

"Yapma" dedim.

Beni umursamayıp gözlerini koluma çevirdiği an suratını kendime çevirdim ve  ağlayarak öptüm.






Sesi sonbaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin