"Üzerine düşünmek istediklerimiz, aslında konuşamadıklarımızdır, demiş Sabahattin Ali. Neyi konuşamıyorsun?"
Kübra güldü.
-Daha kendime söyleyemediklerimi tanımadığım birine niye söylüyorum peki?
Haklı bir soruydu, ki Beyza da bunun farkındaydı. Amacı sade olmayan bir sohbet başlatmak ve aklındaki soruyu sormaktı.
-Senin için ölü diyorlar, neden?
Kübra, iyi bir noktaya değindin, der gibi salladı parmağını.
-Bak, bir tane daha.
Beyza beklemeden konuştu.
-Bunu düşünerek de bulabilirdim, ya da seni izleyerek.
Kübra da nefes vermedi.
-Ama aptal değilsin ve sormayı seçtin.
-Sormayanlar aptal mı oluyor?
-İkili ilişkilerde karşı taraf hakkında hiçbir zaman, hiçbir şey bilmeyiz. Yalnızca varsa önceki olaylardan tahmin yürütürüz. Kendini boşuna meşgul etmeyip sorman güzel.
Beyza biraz düşünüp konuştu.
-Buna göre biriyle tanışmadan hakkında hiçbir fikrim olamaz.
-Yanlış. Önceki olaylar o kişiye dayalı olmak zorunda değil, ona benzettiğini kişilere dayalı da olabilir.
Bunu düşünmemiştim, der gibi kafa salladı Beyza.
Bir süre trafiği izlediler. Sigarası bittikten sonra Kübra yanındaki kıza döndü.
-Adımı bildiğini biliyorum, ben de senin adını biliyorum.
Tam gidiyordu ancak iki adım ardından arkasına döndü.
-Ölü de değilim bu arada, ya da herkes ölü ben canlıyım. Çakmak için teşekkür ederim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unut |gxg|
Romansİki üniversiteli genç kadın arasında geçiyor. Gerektiği kadar romantizm ve hüzün var. Gerektiği kadar da cinsellik. İyi okumalar dilerim.