10

678 58 0
                                    

Beyza şu an bulunduğu duruma nasıl geldiğini bilmiyordu, pek de umrunda değildi. Son iki haftadır tek kelime konuşabilmek için bir şehri talan ettiği kız, evinde onunla aynı koltukta şarap içiyordu.

-Bir şey itiraf edicem bu gerçekten çok güzel.

Şarap gerçekten de güzeldi. Beyza Kübra'nın bu kadar sofistike olduğunu bilmiyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse kız, 90'larda akmar pasajındaki metalcilere benzer giyiniyordu. Ama onlardan daha kaliteli ve biraz daha ingilizvariydi. Giydiklerine önem verdiğini bir bakışta anlayabiliyordunuz.

"Beğenmene sevindim. Şey balkonu sorsam ayıp olur mu?"

Bu kibarlık Beyza'ya garip gelmişti. Dün gece bu evde uyumuştu. Ondan öncesinde bir çok kez formalite dışı konuşmaları olmuştu. Aslında düşününce bu, onların ettiği ilk "normal" sohbetti.

-Balkon var ama ben burada içiyorum genelde.

Yan sehpadan küllüğü alıp Kübra'ya yakına koydu. Bu formalite onu rahatsız etmişti. Ki Kübra'nın verdiği tepkiden anladığı kadarıyla yüzü bunu belli ediyordu. Sigarasını çıkarttıktan sonra Beyza'ya baktı.

"Çakmağını alabilir miyim?"

Beyza biraz daha gülümsedi.

-Zaten bir tane vermemiş miydim?

"Senden çakmak çalmayı seviyorum."

Beyza cebinden çakmağını çıkarttı, porselen kıza uzatırken kendisi de paketini alıyordu.

Kübra sigarasını yaktı, nefesini verirken kafasını koltuğa yasladı.

-Her an uyuyacak gibisin.

Değildi.

"Koltuk çok rahatmış ondan."

Beyza buna asla inanmıyordu.

-Ya da senin yüzünden dün burada yattığım için içini rahatlatmak istiyorsun.

Kübra yenilgiyle güldü.

"Yanıma yatabilirdin."

Beyza düşünmeden konuştu.

-Sabah, akşamdan kalma bir halde benimle uyanmak isteyeceğini sanmıyorum.

Bu sefer Kübra'nın yüzü düştü.

"Biri bunu istemiyorsa o sensin."

Unut |gxg|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin