Beyza yavaş yavaş sol çardakta sigarasını içerken gözleri etrafta birini arıyordu.
Ecrin arkadan gelip çardağa oturunca konuşmaya başladı.
-Geç kaldın.
"Sana da merhaba Beyza."
Beyza'nın nefesini dışarı vermesiyle Ecrin de arkadaşının işini yapıp gitmeyi istedi.
"Konuş bakalım."
-Kübra diye bir kız. Tuğçe tanıyormuş.
Ecrin Beyza'nın kolunu tutarak onu kendisine çevirdi.
"Beyza saçmalama."
-Ya ne var bu kızda. Seri katil falan mı?
Ecrin herkesin yaptığı gibi Beyza'ya gözlerini devirdi ve devam etti.
"Katil, ama ruh katili. O kız içini çeker senin Beyza. Kafana sıkmaz ama sıkmanı sağlar."
Beyza bu sözlerden biraz tırstmıştı. Ama yine de Kübra öyleyse bile bunu kendisi bilmek istiyordu, kulaktan dolma bilgilerden değil. Kolunu Ecrin'den kurtardıktan sonra ayağa kalktı.
-Sağ ol yardımların için.
"Bana teşekkür etme, ama o kızı sal Beyza kendine iyilik yaparsın."
Kendimi o kadar sevmiyorum demek istedi Beyza ancak kafa sallamakla yetindi.
Kübra'ya atanan lakaplar giderek çoğalıyordu. Porselen kız ve ölüden sonra şimdi de ruh katili vardı. Beyza dürüst olmak gerekirse sadece porselen lakabını seviyordu, sadece kendisinin bu lakabı bilmesine rağmen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unut |gxg|
Любовные романыİki üniversiteli genç kadın arasında geçiyor. Gerektiği kadar romantizm ve hüzün var. Gerektiği kadar da cinsellik. İyi okumalar dilerim.