Multimedia: Alçin
"Öncelikle bu kitapta rahatsız olabileceğiniz şiddet içerikli bölümler olabilir. Lütfen bu bölümlerden rahatsız olacaklar, o kısımları atlayarak okuyun. Bu kitapta kadına şiddeti, tacizi veya tecavüzü savunmadığımı belirtmek isterim. Bir tek kadına değil, canlı olan her varlığa yapılan bu tarz şeyleri asla ama asla savunmuyorum, bundan emin olabilirsiniz."
İyi okumalar...❤
Dünyadaki en güçlü insanlar kimlerdir diye sorsalar; kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiş kadınlar derim...
-Cemal Süreya
-1.BÖLÜM-
.
.
.
Koşuyordum, nereye koştuğumu bilmeden sadece koşuyordum. Çıplak ayaklarıma batan dikenleri umursamadan celladımdan kaçmaya çalışıyordum. Şu an eğer kaçamazsam ve ona yakalanırsam öldürmekten beter edeceğine adım kadar emindim.
"Alçin! Benden kaçamazsın!" dedi.
Sesini duymamla daha hızlı koşmaya başladım. Nefes alamasam da asla hızımı yavaşlatmaya niyetim yoktu. Bugün bu adamdan kurtulacaktım. O eve tekrar dönmek istemiyordum... Biraz soluklanmak için büyük bir ağacın arkasına geçtim. Derin nefesler almaya çalışıyordum, tabi ne kadar başarılı olduğum tartışılırdı.
"Alçin! Ben seni bulmadan yanıma gel! Eğer ben seni bulursam hiç iyi şeyler olmayacak!"
Şerefsiz herifin sesini duymamla yüzümü buruşturdum. Sesi uzaktan geliyordu fakat her an beni bulabilirlerdi. Bu orman çok büyüktü çıkışı bulmam çok zordu ama başarabilirdim. Gücümü tekrar toplayıp hızlıca koşmaya başladım.
İsmimi haykırdığını çok net olmasa da duyabiliyordum. Duyduğum silah sesiyle ağzımdan çıkan çığlığa engel olamadım. Hızla elimle ağzımı kapattım ve koşmaya devam ettim. Hava kararmak üzereydi. Adımı sesleniyordu ve sesi yaklaşmıştı. Sanki mümkünmüş gibi daha da hızlanmaya çalıştım.
" Alçin, sevgilim! Hadi oyun oynayalım, elma dersem çık armut dersem çıkma. Armut! Çıkma, sakın bana yakalanma Alçin!. "
Gür bir kahkaha attı. Psikopat benimle alay edip oyun oynuyordu. İçimden bildiğim tüm duaları okuyarak koşmaya devam ediyordum fakat artık dayanacak gücümün kalmadığını anlamıştım. Pes etmek istemiyordum.
"Seni gördüm gibi oldum Alçin." diye bağıdı.
Haklıydı sesi çok yakın gelmeye başlamıştı. Bu sefer bir sağa bir sola zikzak şeritler çizerek koşmaya başladım. İçimden bir ses yakalanacağımı avaz avaz bağırıyordu ama onu dinlemek istemiyordum. Daha fazla koşacak gücüm kalmadığı için bir ağacın arkasına geçtim.
"Alçin, canım sevgilim! Elma!... Hadi çık artık beni yorma. Hem söz bak sen kendin yanıma gelirsen canını fazla yakmayacağım."
Gözlerimden yaşlar birer birer süzüldü. Nefesimi tutmuş beni bulmaması için Allah'a yalvarıyordum. Korkudan nefes dahi alamıyordum. Kalbim gümbür gümbür atıyordu. Yavaşça etrafıma bakındım, ona dair hiçbir şey yoktu. Sessizce ilerlemem gerekiyordu. Burada kalırsam yakalanırdım. Yaslandığım ağacın arkasından temkinli adımlarla çıktım.
"Sobe!" diye bağırıp saçlarımın geriye doğru çekilmesi bir oldu. Gelmişti işte, bitmişti artık.
"Ben sana, seni ben bulursam iyi şeyler olmaz demedim mi?" diye öfkeyle soludu. "Bana cevap ver Alçin!" diye kükredi bu sefer. Onaylar mırıltılar çıkardım. Saç diplerim o kadar çok acıyordu ki sesimi dahi çıkaramıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Karanlık
Non-FictionYayınlanma Tarihi = 01.12.2022 Ben, özgürlüğü kısıtlanmış bir güvercindim. Ben, şiddet gören bir kadındım. Ben, babası tarafından satılmış küçük bir kızdım. En önemlisi de ben, hayalleri ve umutları olan bir insandım... Fakat artık sonsuz karanlığ...