11.Bölüm

604 40 2
                                    

Selam. Nasılsınız?

Umarım iyisinizdir.

İyi okumalar...❤

Nasıl da değişirler? Nasıl da bir anda yüz çevirirler?.. Nerede şimdi bu iyi kiler?

-Charles Bukowski



-11.BÖLÜM-

.

.

.

Dışarıda oturmuş öylece etrafı izliyordum. Neden bilmiyorum fakat mutluydum. Rüzgar yüzümü yalayıp geçti, gülümsedim. Kaan'ın yanıma geldiğini görmemle istemsizce heyecanlandım. Yanıma gelip benim gibi yere bağdaş kurup oturdu. Yeni uyandığını belli eden şişmiş yüzüyle çok tatlı görünüyordu.

"Erkencisin?" diye sordu pürüzlü çıkan sesiyle.

"Su içmek için kalkmıştım, uyku tutmadı bir daha." diyerek yanıtladım onu.

Anladım dercesine kafasını salladı. İkimizde sessizce sadece oturduk. Ne o konuştu ne de ben... Yüzüme gelen ıslaklıkla gökyüzüne baktım. Güneş gitmiş yerini bulutlar kaplamıştı. Yüzüme düşen yağmur damlaları hızla artmaya başladı.

"Hadi kalk içeri girelim, hasta olacaksın." dedi oturduğu yerden kalkarken.

Onaylarcasına kafamı salladım. Ayağı kalktım tam birlikte içeri girecekken güçlü bir fren sesi duydum. Arkamı döndüğümde siyah bir araba vardı. Merakla arabanın içine bakarken, arabadan Cihan indi. Korkuyla ona bakmaya başladım. 

"Alçin, içeri gir!" diyerek bağırdı Kaan.

O an her şey saniyeler içinde oldu. Cihan belinden çıkardığı silahla ateş etmeye başladı. Dudaklarımdan güçlü bir çığlık firar etti. Kaan önüme geçmişti ve tam üç el ateş edilmişti. Kaan'a baktığımda yüzü kasılmış, karnı kan içindeydi. Üstüme yığılmasıyla onu tuttum. Hıçkırıklarım, ağlayıp feryat etmem dışında hiçbir ses yoktu etrafta.

"Kaan, yalvarırım dayan!" dedim bir yandan elimle karnına baskı yaparken. Sadece gözlerime baktı.

"Kaç Alçin!" dedi zorlukla fısıltıdan farksız sesiyle.

"Hayır, hayır. Kaçamam, beni bırakma Kaan! Yalvarırım dayan." dedim hıçkırıklarımın arasında.

Kollarıma güçlü bir elin sarılmasıyla o tarafa baktım. Cihan kolumu tutmuş beni kaldırmaya çalışıyordu.

"Anlamaycağımı mı sandın? Onların seni kaçırdığını öğrenmeyeceğim mi sandın!

"Bırak Cihan, yalvarırım. Onu hastaneye götürmemiz lazım, ölecek!" dedim haykırarak.

"Ölmesi için ateş ettim zaten, bu olanların hesabını sende evde vereceksin!" dedi zorlukla beni ayağı kaldırırken.

Kaan'a baktım, gözleri kapalıydı. Yaşam belirtisi yoktu. Daha çok ağlamaya başladım.

"Yalvarırım yardım et ona, söz senin olurum! O benim abim, Cihan!" dedim bağırarak. Bir yandan da elinden kurtulmaya çalışıyordum.

"Seni benden alacak herkes öldü, Alçin! Seni artık kimse kurtaramaz!" dedi beni arabaya doğru götürürken.

Çaresizce evdekilerin adını haykırdım. Cihan hızla boğazıma yapıştı.

"Onlar öldü, Alçin! Onları öldürdüm çünkü seni benden kimsenin almasına izin vermem!" diye kükredi.

Sonsuz KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin