Selam. Nasılsınız canlarım?
Oy verir ve satır aralarına yorum yaparsanız çok mutlu olurum.
İyi okumalar...❤
Aslında hayat; yaşayamadığımız belkiler, yaşadığımız keşkeler ve içimizde tuttuğumuz neyselerden ibaret...
-4.BÖLÜM-
.
.
.
Sinirle saçlarımı salgaraya bir topuz yaptım. Saatlerdir odanın içinde oturmadığım, dolaşmadığım köşe kalmamıştı. Yaralarım dayanılmaz derecede acıyor ve sızlıyordu. Uyumaya da çalışmıştım, hatta kitap bile okumaya çalışmıştım ama sonu yine aynıydı.
Balkona çıkıp derin bir nefes aldım. Yorgun bir şekilde kendimi balkondaki koltuğa bıraktım. Birkaç saat önce, korumanın getirdiği sigara paketinden tekrar bir dal çıkardım. Ucunu ateşleyip derin bir nefes çektim içime.
15 Yaşındaydım sigaraya başladığımda, annem ölmeden bir kaç ay önce... Meleğim görmesin, üzülmesin diye ondan gizli gizli içerdim. Arkadaş ortamında başlamıştım. Bir kereden bir şey olmaz lafıyla başlamamıştım tabi ki, sadece o insanlar üzgünken ya da sinirliyken bunu içtiklerinde, kendilerini daha iyi hissediyor, bir nebze de olsa sinirleri yatışıyordu. Belki bende de işe yarar diye düşünmüştüm.
Fakat ne sigara ne de alkol, hiçbir zaman bir şeyleri unutturmada ya da yatıştırmada etkili olmamıştı! Hiçbir şey yaşadıklarımı bana unutturamazdı, bazı şeylerin telafisi yoktur. Annem ölmeden önce de sonra da hayatım bir cehennemden ibaretti, babamda o cehennemin zebanisiydi...
Annem öldükten sonra yapayalnız, kimsesiz kalmıştım. Babamın şiddetinden, zulmünden kurtulmuştu fakat ben kurtulamamıştım. 17 yaşıma kadar babama dayanabilmiştim, sonra beni liseden mezun olur olmaz, Cihan'a satmıştı. Hiç unutmuyorum o günü, sanırım ölene kadar da unutamayacağım. Nasıl unutabilirdim ki zaten?
Biten sigaramı küllüğe bastırıp söndürdüm. Gözlerimi kapatıp, kafamı geriye yasladım. Sonra babamın beni satarken ki gülümsemesi, o parayı -beni satmasının karşılığını- eline alınca gözlerinin o parlayışı aklıma geldi. Derin bir nefes alıp gözlerimi açtım.
Artık bunun için ağlamayacaktım!
Yerimden kalkıp balkondan çıktım. Yatağın içine girip uyumaya çalıştım.
Karanlık beni yavaş yavaş içine hapsederken o an sadece rüyamda annemi görmeyi diledim.
.....
Boğazımdaki kurulukla gözlerimi -hiç açmak istemesemde- açtım. Odanın içi zifiri karanlıktı. Yan taraftaki, komidinin üstündeki su dolu bardağı alıp içmeye başladım. Gördüğüm şeyle içtiğim su boğazımda kaldı.
Bu adam cidden hastaydı!
Karanlıkta, odanın içindeki koltuğa oturmuş beni izliyordu.
"Ne yapıyorsun burda?" dedim pürüzlü çıkan sesimle.
Ayağa kalkıp odanın ışığını açtı. Bir anda ışığa maruz kaldığım için gözlerimi kıstım. Gözlerim ışığa alışınca ona baktım. Siyah, bacaklarını saran kumaş pantolonu ve lacivert gömleğiyle, yine aynı Cihan'dı. Fakat yüzü tam tersiydi. Gözleri kan çanağı, bakışları acı çeker gibiydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Karanlık
SaggisticaYayınlanma Tarihi = 01.12.2022 Ben, özgürlüğü kısıtlanmış bir güvercindim. Ben, şiddet gören bir kadındım. Ben, babası tarafından satılmış küçük bir kızdım. En önemlisi de ben, hayalleri ve umutları olan bir insandım... Fakat artık sonsuz karanlığ...