52

222 8 41
                                    

GEÇMİŞ ZAMAN

Bir ağacın altında dizlerini kendime doğru çekmiş bir şekilde ağlamaya devam ediyordum. Kimseler yoktu. Hava soğumaya başladı. Ben titriyordum. Ellerimi ısıtmaya çalışıyordum. Korkuyordum. Yalnız olduğum için korkuyorum.

Yalnızlıktan çok korkuyorum.

Şimdi yalnızım. Kimsem yok, arkadaşım yok, beni seven birileri yok. Babam bile beni sevmiyor! Babam bile... Babamın bile sevmediği beni, kim sevsin ki? Kim ne yapsın beni sevip?

"Prenses." Yanıma bisikletini kenara koyarak oturan çocuğa dikkatle baktım.

"Burada ne yapıyorsun? Hemde mor salkım ağacının altında peri gibi gözüküyorsun." Anlamsız gözlerle ona baktım.

Tanımıyordum onu. Konuşmadım. Titriyordum.

"Uraz ben." Konuşmak istemedim. Ellerimi ısıtmaya çalıştım.

Soğuk ellerimi kendi ellerinin içine hapsetti.

"Ne yapıyorsun!" Ellerimi çektim.

"Adını söylemeyecek misin?"

"Ayla adım." Sırıttı.

"Ne yapıyorsun burada peki?" sanki üşümem geçmişti.

"Oturuyorum." dediğimde kaşını kaldırdı.

"Onu görebiliyorum."

"Seni nasıl mutlu edebilirim?" Dikkatle gözlerine baktım.

Ayağa kalkıp gitmek için yerden destek alırken elime bir şey battığı an küçük bir çığlık attım.

"İyi misin?" Elime baktığımda küçük bir yerin kanadığını gördüm.

"İyiyim." Gideceğim sırada kolumdan tutarak durdurdu beni.

"Bir yere gitme geliyorum. " Koşarak karşıdaki bakkal tarzı bir yere girdi. O sırada akan kana baktım.

Hızla yanıma gelerek elindeki yarabandını açmaya çalıştı.

"Bakayım." Elimi kendine geçti. Elindeki yarabandını yapıştıracağı sırada elinden aldım.

"Ben yaparım. Teşekkür ederim."

"Seni mutlu etmek için bir şey aldım." Cebinden çıkarıp avuçlarının içine aldı.

"Mutlu eder mi seni bilmiyorum." Elimdeki siyah bilekliği bana doğru uzattı. Bilekliğe dikkatle baktığımda aşık olmuştum.

 Bilekliğe dikkatle baktığımda aşık olmuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Teşekkür ederim." Bilekliği takmaya çalışırken yardım ederek bileğime taktım.

"Bunu hep tak. Eğer bir gün senle tekrar karşılaşırsam-" sözünü keserek boynumdaki kolyeyi çıkardım.

"Takar mısın bunu bilmiyorum ama sende benim için bunu saklar mısın Uraz?" Elimdeki kolyeyi alarak boynuna taktı.

"Saklamam, takarım." Gülümsedi. Son defa kolyeye baktım. Gülücüklü boncuğa son defa baktım.

Yoksun Yanımda | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin