Bazı aşklar yarım kalmalı
Sabah kalktığımda çok mutsuz hissediyordum kendimi.
Aklıma her seferinde Baran'ın bana söylediği sözler geliyor. Bilmiyordum gözlerimin içine acıyarak baktığında söylediği sözlerin beni gerçekten yok edeceğini.
Kahvaltı yapmadan okula gidiyordum elimdeki defterle birlikte. Tarih hocası sözlü yapacaktı herkesi. Sorduğu soruyu bilemeyince sözlüye düşük vereceğini söylemişti. Umarım bildiğim yerden sorar. Etrafıma baktığımda çoğu öğrenci benim gibi hızlı hızlı yürüyordu bazıları ise bildiğiniz koşuyordu. Saatime baktığımda okulun kapısının kapanmasına son beş dakika kalmıştı.
Eyvah!
Elimdeki defteri kapatarak bende koşmaya başladım. Eğer yetişemezsem o kapıdan müdür yardımcısı asla içeriye almayacaktı beni. Daha doğrusu hepimizi.
Nefes nefese kalmıştım. Okulun kapısı gözükmüştü. Her zaman ki yerinde duruyordu Ahmet hoca. Buradan bile görüyordum sinsice güldüğünü. Kolumdaki saate baktığımda son bir dakikaydı. Yanımdan hızlıca biri koştuğunda korkudan kalbim küt küt attı. Çantasının bir köşesine sıkıştırdığı ceket önüme düştü. Almalı mıydım yoksa koşmalı mıydım?
Hemen yere eğilerek aldım ceketi. Çünkü o ceket olmadan hoca o çocuğu içeriye almayacaktı. Çocuğu kaybetmemek için çantasını ezberleyip ona yetişmeye çalıştım. Tam okul kapısına yaklaştım derken hoca güvenlikçiye kapıyı kapattırdı. Olduğum yerde öylece kaldım.
"Kıyafeti olmayanlar sola geçsin. Diğerleri de sağ tarafa sıraya girsin." diye bağırdı Ahmet hoca.
"Hocam bizim geç kalma nedenimiz var ama!" dedi bir kız tiz sesiyle. Hoca ona yaklaşırken bende sağ tarafa sıraya girdim.
"Neymiş nedenin kızım?" diye sordu hoca. Arkamı dönüp kıza baktım.
Kız kolunu bir çocuğun beline atmıştı çocuk da onun omzuna atmıştı kolunu. Çocuğu taşıyormuş gibi gözüküyordu.
"Hocam bu arkadaşım yolda ayağını burktu o yüzden ona yardım edeyim derken geç kaldık." Hoca çocuğa dikkatlice baktı. Çocukta ise hiç mimik yoktu.
"Neyin var oğlum?" diye sordu hoca.
Çocuk hiç hocaya bir şey söylemeden kıza döndü.
"Adımı biliyor musun?" diye sorduğunda kızın gözleri fal taşı gibi açıldı.
"Adın mı?" diye sordu kız şaşkınlıkla.
"Hocam kendisi arkadaşım olmaz ve ayağımı da burkmadım. İçeriye almanız için yalan söylüyor." Çocuk açık açık söyledi. Kız içinden kesin küfür ediyordu.
"Kızım sen geç şu köşeye senle konuşacağız. Oğlum sen geç okula. " dedi. Bazıları itiraz etti ama hoca susturdu onları.
Hoca benim durduğum sıraya tek tek baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yoksun Yanımda | Yarı Texting
Novela Juvenil22.06.2022 M: bu dünyadaki en zor şey ne diye sorsalar bana. M: sevmek yada beklemek derim. Ama sanırım beklemeyi seçerdim. Toprak: neden? M: hissetmesini beklemek, M: görmesini beklemek, M: bir gün gözlerinin ta içine bakmasını beklemek, M: ama en...