Sevmek seviyorum demek değil, Yüreğinde hissetmektir. Ve aşk yanında olanı sevmek değil. Bazen gelmeyecek birini sevmektir.
İyi okumalar 🦋'im
Şaşkınlık içinde Buğra ve yanındaki kıza bakıyorum. Özge değil mi o?
Ayrılmamış mıydı onlar? Yanlarına koşarak gittiğimde dikkatle bana bakıyorlardı.
"Ne yapıyorsunuz burada?" diye merakla sordum. İkisi bana döndü.
"Barıştınız mı?" sordum yine.
Özge hızla kafasını salladı. Buğra o sırada Özge'nin ellerini kendi ellerine hapsetti.
"Barıştık." dedi Özge. Buğra'ya aşık gibi bakıyordu.
"Çok iyi haber." dedim yanlarındaki sandalyeyi çekerek.
"Neden ayrıldınız hâlâ anlamış değilim." Şüpheyle konuşunca Buğra bana baktı.
"Yanlış anlaşılma yüzünden." Cümlesini devam etmesini istediğim için suratına baktım uzun uzun.
"Hani sana demiştim hastalık diye." Benim hatırlamamı bekledi. Hatırlayınca kafamı salladım devam etti.
"Aslında o gün bana kanser teşhisi konulmuştu-" konuşmasını bölerek şaşkınlıkla küçük çığlık attım.
"Korkma." Dedi Özge.
"Öyle bir şey yokmuş yanlış kişiye söylemişler anasını satayım. Ben ister miyim ayrılmak Özge ile." Hem şaşkınlık içindeyim hem de olayı anlamaya çalışıyordum.
"Ben Özge'nin daha fazla acı çekmesini istemedim. Öğrenirse kötü olacaktı. O yüzden ayrılmak istemiştim. "
"Ciddi misin?" Emin olmak istedim.
Kafasını salladı.
"Bu nasıl doktor?" Dedim sinirle.
Biri kanser olduğunu söylüyor. İnsan nasıl üzülür o olayı öğrenince. Sonra bir bakıyor ki yanlış kişiymiş.
Düşündüğüm şey yüzünden sesli şekilde güldüm.
"Deli olduğunu artık kesin eminim." dedi Buğra.
"Sen deli değil misin Abuzittin? Kafamdan aşağıya su dökmek mesela!" Sinirle konuştuğumda sinsice gülüyordu bana bakarak. Özge de bir şey bilmiyor olsa da o da güldü.
İkisi kısa bir süre sessiz kaldı. O sırada ellerim ile uğraşmaya başladım. Kendi aralarında bir şeyler konuşmaya başladı. Bu okula geldiğimden beri düzgün bir arkadaşlık edinemedim kimseyle.
Etrafa baktığım sırada bir çocuğun bize doğru geldiğini fark ettim. Bizim sınıftan biriydi ama tanımıyordum.
"Ayla sendin değil mi?" Kaşlarım çatıldı. Buğra dikkatle çocuğa baktı.
"Evet, benim." dedim.
"Her yerde seni aradım." Meraklanıyordum böyle konuştukça.
"Neden?" diye sormadan edemedim.
" Senin gelmediğin bir gün sınıf hocası klüp için herkesi ayarlamıştı. Bizde fotoğrafçılık kulübündeyiz. Bu çıkışta dışarıdaki hayvanları, böcekleri falan çekmemiz gerekiyor. Okul her sınıftaki öğrencilerin çektiği fotoğraflara bakacak. En iyisini okul panosuna koyacağını söyledi." Tek nefeste anlatınca ben nefessiz kaldım.
"Tamam." Diyebildim sadece. Yanımızdan uzaklaştı.
"Çok gereksiz ve saçma." diye sitem ettim.
"Bende bir şey yaptın. Ondan seni arıyor sandım." Buğra'nın söylediği şeye Özge ile sesli şekilde güldük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yoksun Yanımda | Yarı Texting
Teen Fiction22.06.2022 M: bu dünyadaki en zor şey ne diye sorsalar bana. M: sevmek yada beklemek derim. Ama sanırım beklemeyi seçerdim. Toprak: neden? M: hissetmesini beklemek, M: görmesini beklemek, M: bir gün gözlerinin ta içine bakmasını beklemek, M: ama en...