YANILGI

Nurgül'ün doğum gününden iki gün önce.

Sharon, Ege ve Mocha geçen günlerde Floransa, Milano ve Venedik turunu tamamlamış tekrar Salerno'ya dönüyorlardı. Nurgül'de zarfların peşinden gitmeye devam ediyordu. Gupse ve Perihan son ayarlamaları yapıyordu. Zeynep ve Buse tüm aşamaları tamamlamış bugünü dinlenme günü ilan etmişlerdi. Zaman akıyor kader çarkı dönüyordu. Kartlar dağıtılmış herkes elini kontrol ediyordu. Ege hile yapmıştı belki ama hala söylenecek sözler ve yapılacak blöfler vardı. Ege kazanacağından emin bir eli oynuyordu. Nurgül'e tekrar hile yapacak fırsatı vermeyecek kadar onu meşgul etmeyi başarmıştı.

Nurgül'ün doğum gününden üç saat önce.

Çoğu kişi erkenden gelmişti. Buse ve Zeynep son hazırlıklarını yapıp yola çıkmıştı. Hande ve Nurgül birlikte hazırlanıyorlardı. Perihan ve Gupse güzel organize etmişti herkesi. Kutlama yerini Nurgül'den sakladıklarını düşünüyorlardı ama Nurgül Gupse'yi takip ederek öğrenmişti çoktan. Nurgül yine de bilmezlikten gelecekti. Onun için gelecek kişi sayısı ya da mekânın hiçbir önemi yoktu. Sadece Ege bile olsa yeterdi. Emir Ege'ye ulaşmaya çalışıyordu ama telefonuna ulaşılamıyordu. Bugünün ulaşılmaz adamı Ege olacaktı.



Nurgül'ün doğum gününden otuz dakika önce.

NURGÜL — Emir neredeyse herkes burada ama Ege'yi hala göremiyorum. Haberin var mı?
EMİR — Haberim yok ulaşamıyorum ama geleceğini söylemişti. Yetişir bir şekilde.
NURGÜL — Eğer ulaşırsan bana da haber ver olur mu?

EMİR — Tamam sen merak etme.

Nurgül'ün doğum gününden üç dakika önce.

İkramlar başlamıştı. Arkadaşları Nurgül'ün doğum gününü kutlayıp hediyelerini taktim ediyorlardı. Hediyeler için bir masa ayarlanmıştı. Birbirini tanımayanlar birbiriyle tanışıyor, her şey yolunda gözüküyordu. Nurgül yüzünde tebessümle dolaşsa da gözleri Ege'yi arıyordu. Zaman geçiyor ama ne Ege gözüküyordu ne de ondan haber vardı. Oysa daha sabah haberleşmişlerdi Nurgül ile evde olduğunu söylemişti.

Güzel bir dans müziği çalmıştı. Eşi olan herkes dansa başlamıştı bile. Hande ile Emir'de çıkmıştı. Nurgül ile dans edecek Ege'den başka kimse yoktu. Sonunda erkek arkadaşlarından biri durumu fark edip Nurgül'ü davet etse de Nurgül kabul etmemişti. Perihan dansı yarım bırakıp Nurgül'e iyi olup olmadığı sormuştu. Ege gelene kadar ona başkasının eşlik etmesine izin verebileceğini söylüyordu. Perihan Nurgül'ün okuldan arkadaşlarından birine göz kırpıp vücut diliyle davet etmesini işaret etmişti. Nurgül isteksiz olsa da Hande ve Perihan'ın bakışlarından dolayı kabul etmişti. Gupse ve Fatih de Nurgül'ün kalkmasıyla dansa başlamıştı. Buse fırsattan istifade bir sonraki şarkıyı Ege'nin çok sevdiği ve internette viral olan Nurgül ile videolarındaki şarkıyı açtırmıştı. "Dance Me to The End of Love" şarkı geçişi o kadar hızlıydı ki ve Nurgül daha yeni gelmiş olmasından dolayı yarıda bırakamamıştı. Emir Ege'nin hala ortada olmamasından şüphelenmişti.

Zeynep yavaş yavaş Ege'nin sosyal medya hesabından gönderilere başlamıştı. Başta kimle ve nerede olduğunu belli etmeyen fotoğrafları tercih etmişti. Şarkı sona ermiş, normalde Ege'nin yapması gereken konuşmayı doğaçlama bir şekilde Emir yapacaktı. Çünkü birazdan pasta gelecekti ve daha fazla erteleyemezlerdi.

— Hepiniz hoş geldiniz. Sevgili arkadaşımız Nurgül'ün doğum günü kutlaması için buradayız. Kendisiyle yeni tanışmama rağmen, sıcakkanlılığı ve tüm sevimliliği ile kendini sevdirmeyi başardı. Şu an aramızda olmasa da birazdan aramızda olacağını düşündüğüm Ege ile bu doğum gününün organize edilmesi gerektiğini düşündük. Çünkü insanlar sevdiği insanların yanında olmalı ve onlara sadece sözde değil gerçekte de değerli olduğunu hissettirmeli. Ve sen Nurgül bizim için değerlisin.

Alkışlarla Emir'in sözü kesilmişti ve Nurgül cevap vermek için yaklaşmıştı Emir'e.


— Çok teşekkür ederim gerçekten. Oldukça heyecanlıyım. Geldiğiniz için çok mutluyum. Uzun zamandır sevdiklerimle doğum günümü kutlamamıştım. Son dönemde hayatıma birçok güzel kalpli insan katıldı. Kutlamaya değer gördükleri için tekrar teşekkür ediyorum.

Maytaplar ve konfetiler ile hazırlanan pastası geldi. Gözleri hala Ege'yi arıyordu. Emir telefonuna Ege'den gelen bildirimden sonra Ege'yi tekrar aradı söylenerek. "Resim paylaşıyor ama telefonuna ulaşılamıyor. Saçmalığa bak." Belki bu sefer açar diye daha sessiz olan alt kata geçmişti.

Bu sırada Nurgül mumları üflemiş, pasta kesimi tamamlanmıştı, alan boşalınca Zeynep Ege ile Sharon'un fotoğraflarını paylaşmaya başladı.

Emir ve Nurgül'ün telefonuna Ege'den bildirimler gidiyordu. Nurgül telefonundan uzaktı. Masada kalmıştı çantası. Emir ise Ege'ye yine ulaşamamıştı. Ne paylaşıyor diye bakma gereği duydu. İlk başlarda manzara ve kendi fotoğraflarını görmüştü. Fotoğrafları kaydırdıkça Ege ile Ece'nin fotoğraflarını gördü. Şok olmuştu, dengesini kaybetti. Ege şu an büyük ihtimalle ülkede bile değildi. Bir planı vardı ve şu an işliyordu.

Buse pastanın alandan ayrılması ile görüntü yansıtacağı perdeyi aşağı indirmişti. Nurgül masaya geçmiş ve telefonuna bakıyordu. Tam bu esnada Buse videoyu başlattı. Zeynep müzik sessini kapattırdı ve bir telefon görüşmesine başladı. Görüntüde Ege bir masada oturuyordu. Nurgül'e seslendi:

— Merhaba Nurgül.

Nurgül heyecanla kafasını kaldırınca Ege'nin görüntüsüyle ile karşılaştı. Nurgül elinde telefonuyla Ege'yi izliyordu. Anlamlandıramıyordu.