Ege, kendi ruhunu dikemeyen bir psikologdur. Başından geçen kötü bir hikâyeden kurtulmaya çalışırken kendini yeniden aynı hikâyenin içinde bulur. Bu sefer daha net bir çözüm bulması gerekir. Bu yolda yürürken, adımları onu yeni güzelliklerle karşıla...
Emir Nurgül ile Ege arasında kurduğu dengede zorlanmaya başlamıştı. Kaderin çizdiği akışa müdahale etmek istemiyordu. İkisinin de iyi olma, mutlu olma çabaları vardı. İstemeden bir şeylerin başlamasına sebep olmuştu. Bir şeyi ne kadar kontrol etmeye çalışırsan bir o kadar da kontrolden çıkmaya meyilli oluyor. Tam bu yüzden Nurgül ile terapileri durdurmak iyi bir fikirdi. Aradan geçen günlerde Emir bu ikiliyi uzaktan takip ediyordu. Görünürde bir sorun yoktu. Hande ile arasında bir soğukluk vardı ve bir türlü düzeltemiyordu. Bazen çok yakın bazen çok uzak olması Hande'nin, Emir'i yormaya başlamıştı. Konuşmak istese de bu konuyu başaramıyorlardı bir türlü.
Ege ise uzun zamandır kendini bu kadar iyi hissettiği bir dönem yaşamamıştı. Yine her şeyin farkındaydı ve karşı tarafın bundan haberi yoktu. İşine geri dönmüştü. İnsanlara iyi gelmeyi, onları dinlemeyi, mesleğini yapabilmeyi özlemişti. Arkadaşlarıyla vakit geçirebiliyordu. Kitabına zaman ayırıyordu. Mocha gözünün önünde büyüyordu. Kapıya Mocha için küçük bir geçiş kapısı yaptırmıştı. Peri'ye yeniden takılabilmek güzeldi. Buse ile zaman geçirse dahi artık fotoğraf paylaşmamaya dikkat ediyordu. Zeynep'ten uzaktan halledebileceği bir ricada bulunmuştu. Zeynep başta tereddüt etse de kabul etmişti. Nurgül hakkında bir planı vardı. Uzak durmuyordu ona. Ama en ufak sevgi kırıntısı büyümüyordu içinde ona karşı. İşe döndüğü günü kutlamak için kendine en sevdiği tatlıyı göndermesine dahi içten bir şekilde teşekkür edememişti. Nurgül'ün hiçbir şey yaşanmamış gibi tekrar hayatına girmeye çalışması hoşuna gitmiyordu.
Buse Ege ile olan arkadaşlığına devam ediyordu ama yakınlığına sınır getirmiş, her teklifi kabul etmiyordu. Son gelişmeleri öğrendiği buluşmada biraz korkmuştu. Nurgül'ü Zeynep'ten başka bilen tek kişiydi. Ege'yi hep dinledi ve destek olmaya devam etti. Arada bir klinikte ziyarete de gelmişti. Uzun uzadıya Ege'nin planını tartışmış, bazı noktalarına katılmamıştı.
Nurgül fark edildiğinden habersiz hayatına devam ediyordu. Emir'in tavsiyeleri ve yönlendirmelerini hayatına adapte etmiş, gerçek kimliği ile yaşamaya alışmıştı. Ege'nin etrafındaki insanlara olan yaklaşımında dikkatli olmaya çalışıyordu. Yine de Ege'den başkasının hayatında olabilmesine ihtimal dahi bırakmıyordu. Birkaç kez Ege ile yan yana gelme şansı bulmuştu ama aralarında gelişen bir bağ yoktu. Ege istemedikçe bunun gerçekleşmeyeceğini biliyordu. Çünkü ısrarcı olup kendini açık etme korkusunu taşıyordu hala.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zeynep uzun uğraşlar sonucu yüz tanıma programları ile ellerinde fotoğrafları olan İtalya'daki kızı bulmuştu. On gündür uğraşıyordu bulmak için. Ece kolay bulunmaması için birçok değişiklik yapıp fotoğraflarla oynamıştı. Sosyal medyada gizli bir profili vardı. Ama bir restoranın sitesinde fotoğrafları bulunuyordu. En azından ismini biliyordu artık. Saate bakıp Ege'yi aradı.
ZEYNEP — Ne haber Ege'cim müsait misin? EGE — Sana her zaman müsaitim Zeynep Hanım. Bir gelişme mi var? ZEYNEP — Evet onun için aramıştım. Buldum nihayet! EGE — Gerçekten mi? Nasıl buldun? ZEYNEP — Senin arayarak bulamaman son derece normal. Kişisel profili gizli. Belki de önceden açıktı bilemiyorum. Senin ki bir restoranda çalışıyormuş. Görevini bilmiyorum. İsteğime geri dönmedi. Resim tarama programı bir logoyu tanıdı. O küçücük logodan restoranın sayfasını buldum. Sitede gezinirken tesadüfen gördüm senin kızı. Yüzde yüz emin misin dersen değilim. Birde sen baksana sana linkleri bırakıyorum. EGE — Olaya bak yahu, bu Nurgül bu kızı nereden buldu acaba. Hemen bakacağım gönder gelsin. ZEYNEP — Sende bile çoktan, kapatıp bak hadi. Bu değilse de devam ederim aramaya. EGE — Tamam çok teşekkür ederim, haber vereceğim.
Ege büyük bir heyecan ile Zeynep'in gönderdiği bağlantılardan ilkine tıkladı. Tanıdık bir his vardı. Fotoğrafları inceledi. Bir adamı daha önce gördüğüne emindi. Fotoğraflar ilerledikçe onunla karşılaştı. Gülüşünden dahi emindi. Fotoğrafların sesi vardı. O unuttuğunu sandığı ses yeniden gelmişti. Kalbinin ritmi değişti. İkinci bağlantı sosyal medya adresiydi. Adını gördü; Sharon Schifano. Profil fotoğrafına bakmak istedi ama kilitliydi hesabı. Takip isteği atmadan önce uzun uzun düşünüp vazgeçti. Olur da kız kabul ederse Nurgül bunu fark edebilirdi. Zeynep'i aradı.
EGE — Eminim o ama takip etmedim. Çünkü Nurgül fark edebilir. Sana geri dönmesini bekleyelim. ZEYNEP — Plana devam diyorsun. Pekâlâ sen nasıl istersen. Hala tehlikeli buluyorum. Eğer kabul ederse isteğimi haber vereceğim. EGE — Olmadı yeni bir hesap açarım ya da takip etmeden mesaj atarım. Bu konuda acelemiz yok. Bir saniye Emir arıyor, haberleşiriz, kendine iyi bak. ZEYNEP — Teşekkürler, sen de Ege'cim.
