SEZEN AKSU

30 2 0
                                    

Vakit geç olmadan kalkmak istedi Nurgül ve Gupse. Murat onları bırakabileceğini söyledi. Ege motosikleti Emir'e bıraktı. Ege Deniz'le beraber veteriner kliniğine geçti. Kediye kum, mama alacak, aşılarını yaptıracak ve arka ayağını kontrol edeceklerdi. Herkes kalkmış sadece Hande ve Emir kalmıştı. Emir bu anı bekliyormuşçasına lafa girdi:

EMİR — Herkes gitti biz kaldık. Ben aslında gelmezsin diye düşünüyordum ne yalan söyleyeyim.
HANDE — Bizde kalkalım yavaştan. Gelmeyecektim ama merak ettim. Şu an düşünüyorum da iyi ki gelmişim. Yeni insanlar tanıyıp güzel vakit geçirdik. Bir hikâyede birer role sahiptik. Gerçi benim ki biraz utanç vericiydi ama olsun.
EMİR — Hayır öyle düşünme. Gelinen nokta da büyük payın varsa bunda utanılacak bir şey yoktur. Her şeyde bir hayır vardır değil mi?

Emir garsondan hesabı istedi. Garson elinde hesapla geldi. Emir açıp baktığında fişi değil Ege'nin notunu gördü: "Bu kıyağımı unutma." Emir gülümsedi. Tabii ki yaptığı kıyağın hesap ödemek olmadığını anlamıştı. Motosikleti bırakmasını kastediyordu.

EMİR — Ege benden önce davranmış. Kalkabiliriz.

Kapıya geldiğinde Emir içinde büyük bir umutla:

EMİR — Motosikletten korkmuyorsan seni bırakabilirim Hande?
HANDE — Korkmuyorum ama gerek yok bir taksiye binerim.
EMİR — Gerek yok vakit kaybetmeye bırakırım.

Yedek kaskı çıkarıp uzattı Hande'ye. Hande bir süre durup düşündü. Elini hemen uzatmadı.

HANDE — Bir şartla kabul ederim.
EMİR — Duymadan kabul ediyorum.
HANDE — O zaman anahtarları alayım.
EMİR — Ooo bunu beklemiyordum.
HANDE — Atla arkaya ve lütfen o konuya girme.
EMİR — Hangi konu? Aaaa tamam.

Hande Emir'i çok şaşırtmıştı. Emir ne düşünüyordu ne oldu. Yolda giderken Emir ilk defa arkaya oturduğunu fark etti. Çünkü ilk defa birine sarılmıştı. Elleriyle Hande'yi sarmıştı. Şaşkınlığını atamadı üstünden bir süre. Kendi kadar güzel kullanıyordu Hande. Göz açıp kapayıncaya kadar gelmişlerdi. Emir yolları aklında tutmaya çalışıyordu.

EMİR — Bu kadarını beklemiyordum. Harikaydın tebrik ederim.
HANDE — Demiştim ben acemi değilim. Sadece bir görülmez kazaydı.
EMİR — Buna inanıyorum.

Göz göze geldiler. Kasklar olmasa Emir Hande'yi öpebilirdi. Kısacık bir sessizlikten sonra ikisi de kasklarını çıkardı. Emir Hande'nin dağılan saçlarını toparlayıp kulağının ardına götürdü. Hande'nin hoşuna gitmişti. O aksi inatçı kadın yok olmuştu adeta.

HANDE — Teşekkür ederim her şey için.
EMİR — Ne demek asıl ben teşekkür ederim. Sensiz bu kadar güzel olmazdı bu akşam.
HANDE — Peki öyle olsun sonra görüşürüz iyi geceler.
EMİR — Görüşürüz, iyi geceler Hande.

Emir bir an için olsun Hande'nin kendini kahveye çağıracağını düşünmüştü. Ama istemeden motosikletine binip elini kaskına uzattı. Hande bir şey diyecek gibi oldu, Emir durdu kaskı takmadı. Hande bir şey söylemeden el sallayıp arkasını döndü. Emir kaskını taktı: "Bu sefer değil belki ama bir kahve borcun var." dedi.


Motoruna atlatıp yola düştü. Özlediğini fark etti. Arabaların arasından kayıp giderken Hande'yle son bakıştığı anı düşünüyordu. Ege'nin pası gol olmamıştı. Ama güzel hareketti.

         Bütün bunlar olurken Ege Deniz'le beraber kediye nasıl bakacağı konusunda ipuçları öğreniyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bütün bunlar olurken Ege Deniz'le beraber kediye nasıl bakacağı konusunda ipuçları öğreniyordu. "Bebek bakmaktan farksız ve ben istemeden bir bebeğe sahip olmuştum." diye içinden geçiyordu.

DENİZ — Adını ne koymayı düşünüyorsun?
EGE — Birde böyle bir derdimiz mi var şimdi.
DENİZ — Yok ama küçüklükten bir isimle seslenmek iyidir.
EGE — Düşünelim. Bulurum bir şey herhalde. Benle mi uyuyacak ben nasıl takip edebilirim.
DENİZ — Valla ne desem bilemedim. Gözünün önünde tut bir süre. Bacağı iyileşiyor ama yürütmemeye çalış.
EGE — Tam prenses modu açık yani.
DENİZ — Artık idare edeceksin biraz.
EGE — Bizi eve bırakabilir misin? Ya da dur taksi bulalım.
DENİZ — Ben bırakırım. Gerek yok taksiye falan.
EGE — O zaman dans.
DENİZ — Ne dansı yahu?
EGE — Renk?
DENİZ — Ne içtin sen yemekte.
EGE — Şaka yapıyorum Deniz yolda gösteririm sana.

Ege yolda Deniz'e karikatürü gösterdi. Deniz gördükten sonra anladı. Ege kedi ile beraber nasıl seyahat edeceğini sordu. Deniz astronot sırt çantası alabileceğini söyledi. Ege internetten sipariş verdi hemen afili bir şey. Yol boyunca kediyle bakıştı Ege. Hiç aklına gelmezdi bir kedisi olacağı. İçinden "Ne yapacağım ben seninle?" diyordu.

EGE — Hiç sesi de çıkmıyor değil mi?
DENİZ — Çıkar çıkar alışsın hele sana. Duyunca da keşke sussan dersin.
EGE — Neden ki?
DENİZ — Dişi kediler daha çok konuşur. Nurgül gibi olduğunu düşün. Başta sessiz sakin duruyordu bugün maşallah susmadı. Dikkatimi ve ilgimi çekmedi değil.
EGE — Sürprizler sürprizler diyorsun. Hadi bakalım hayırlısı, bildiğim kadarıyla bir erkek arkadaşı yok. Girmene gerek yok burada inebiliriz. Her şey için teşekkürler.
DENİZ — Ne demek bu tatlılığı kabul ettiğin için ben teşekkür ederim. Zaman gösterecek bazı şeyleri. İyi geceler size görüşürüz.
EGE — Emin ol bol bol görüşeceğiz. İyi geceler Deniz.

Hava çok güzeldi. Sakin sakin malzemeleri ve kafesi eve getirdi Ege. Son günlerde hep bir aksiyon vardı hayatında. Bu değişim hoşuna gitmişti. Çoğu zaman aklına bile gelmiyordu Ece ya da o an. Tamamen aklından çıkması beklenemezdi zaten. Ama o zihin yorgunluğu yoktu eskisi gibi. Deniz ile Nurgül'ü düşündü biraz. Bari birileri mutlu olsun diye geçirdi içinden. Kedinin ihtiyaç duyacağı şeyleri yukarı odasına çıkardı. Kumunu, mamasını, suyunu koydu. Üzerini değişip kediyi yatağa yatırdı. İçinde mi yoksa dışında mı olsa diye düşündü. "İçine koyayım isterse çıkar zaten." diye düşündü. Emir'in verdiği izinin yarısını bitirmiş ve hala İzmir'den çıkamamıştı. Nereye gitsem ne yapsam diye düşünürken telefonunu kontrol ediyordu. Twitter'de bir tweet çıktı karşısına. Yapılacaklar Listesi: "Rize Ayder'de kahvaltı yap." olabilir aslında dedi. Gezindi biraz sosyal medyada. Instagramda kendi fotoğrafını görünce şaşırdı. Emir habersiz çekmişti birçok fotoğraf ve sormaya gerek duymadan paylaşmıştı. Nurgül ile olan fotoğrafı çok samimiydi ve gerçekten güzel yakalanmıştı. Sorun Ece'nin Emir'i muhtemelen hâlâ takip ediyor olmasıydı. Yanlış anlayacağından adı gibi emindi Ege. Mutlu gözükmek iyidir deyip kediye döndü ve başını okşadı.

"Bir kahveye benziyorsun. Beyazların var kahverengin var hafif. Mavi mavi bakan gözlerin. Uyumayı da seviyorsun gibi. Benim de yatmam lazım sanırım. İyi geceler kedicik."

YANILGIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin