Siz bir lokantada krep yerken sen olabilecek en saçma ve alakasız konular hakkında konuşurken Gaara mutlulukla seni dinliyordu. Birden sustun ve Gaara'nın arkasında ki bir yere baktın ama hemen Gaara'ya döndün. Bu yüzden Gaara sebebini umursamadı. Ama bu olay dört beş kez daha olduğunda masaya doğru biraz eğildi ve sordu.
Gaara:Sorun ne? Orada ne var?
Yuki:Hiç bir şey.
Gaara:Hiç bir şeye beş kez yan yan bakmazsın.
Yuki:...Arkanda ki masada oturanlar...
İç çektin.
Yuki:Sadece terbiyesizce şeyler işaret ediyorlar o kadar.
Gaara:Terbiyes-...
Gaara birden masadan kalktığında sadece arkasından bakabildin. Masalarına gitti.
Gaara:Hey-
Gaara tam o iki erkeği kum ile saracakken durdu. Sen bakıyordun. Dediklerin aklına geldi. "Dedikodularda ki gibi kötü değilsin" "aslında çok iyi birisin" "naziksin" ve bunun gibi olan her şey. Sen onun iyi biri olduğuna inanıyordun ve bu böyle kalmalıydı.
Gaara:(Eğer benden nefret ederse...)
Gaara masaya doğru eğildi ve boynundaki morlukları özellikle ikisine de göstererek fısıldadı.
Gaara:Eğer bir daha böyle bir olayı görürsem ya da sevgilimden duyarsam sizi hiç bir insanın bulamayacağı bir yere götürür bilincinizi kaybettirmeden tüm derinizi yüzer organlarını tek tek çıkartır ve bedeninizi parçalarım. Cesediniz nehirin üstünde şelaleye doğru giderken ben çok istediğiniz ama ne olursa olsun elde edemeyeceğiniz Yuki'm ile beraber evde sarılıp uyuyor olurum.
Gaara masaya geri döndüğünde sordun.
Yuki:Ne dedin? Bakmayı kestiler- ah gidiyorlar.
Gaara:Sadece benim sevgilim olduğunu ve yaptıklarının doğru olmadığını söyledim ama sanırım dedikodular yüzünden biraz korktular.
Gaara'nın yüzündeki -sahte- hüzüne baktın ve elini tuttun.
Yuki:Eminim bir gün herkes ne kadar iyi biri olduğunu fark eder.
Gaara gülümsedi.
Gaara:Kimsenin bilmemesi umrumda değil, sen biliyorsun.