O gece ormanın içinde kamp yapıyordunuz. Gaara bir ağaca yaslanıp nöbet tutarken sen hemem onun yanında uyuyordun. Sana baktı.
Gaara:Seni nöbet değişikliği için uyandırmamı istedin ama böyle tatlı gözükürken seni nasıl uyandırırım ki.
Gaara'nın aklı hâlâ sabah ki öpücükteydi. Onu "öyle" bir amaçla öpmediğini biliyordu ama bu yine de umutlanmasına engel değildi. Uyuyan sen ile konuştu.
Gaara:Biliyormusun Yuki, seni ilk gördüğümde çok korktum. O kadar korktum ki seni direk öldürmek istedim. Kalp atışlarım hızlanmıştı ve panik halindeydim. Tabi ki seni öldürecek gücü kendimde bulamadım. O gün yollarımız ayrıldıktan sonra ki düşüncem bir daha karşına çıkmamaktı. Ve ne oldu? Ertesi gün senin dükkanına geldim. Madem kendime engel olamıyordum en azından tanışalım diye düşündüm. Mutlaka bana bir kez olsun kötü davranacaktın ve bende senden nefret edecektim. Sonuçta beni benden başka kimse sevemez. Ama yapmadım. Hiç bir kötülük yapmadın ve ben sana bağımli oldum. Artık arkadaşım olmanda yetmiyor gibi hissediyorum Yuki. O öpücük çok güzel hissettirdi ve gerçekten çok merak etmeye başladım. Eğer sevgilin olursam başka neler sayseninde güzel hissedeceğim.
Gaara senin saçını kulağının arkasına sıkıştırdı ve hafifçe üzerine eğildi. Aslında dudaklarını öpmek istiyordu ama iznin olmadan bunu yaparsa ne kadar beğensede suçluluk duyacaktı. O yüzden sadece yanağından öptü ve geri çekildi.
Gaara:Seni seviyorum Yuki.