Oy ve yorum yapmayı unutmayın<3
Jisung yarım saatin ardından geldiği büyük bahçenin ortasındaki villaya bakış atıp valizlerini çıkaran hyungunun yanına ilerlemişti. Yıllarını tek odalı yurtlarda ve öğrenci evlerinde geçirdikten sonra doğup büyüdüğü ev ona yabancı olmuştu haliyle içinde yaşayan ailesi de.
Uzun zamandır görmediği, kapının önünde onu bekleyen aile büyüklerini yakından görmek için içindeki büyük heyecanını(?) bastırıp annesinin kendisine büyük ve güzel gülüsemesiyle bakan yüzüne gülümseyip oraya doğru ilerledi.
Ömrünü babasının ve büyük abisinin ayak işleri yüzünden şirkette harcamış, göz altları sarkmış Bay Ghim özlem duyduğu bedenin her yakınlaşmasında ona atılmak istesede evin en büyük üyesinin bunu saygısızlık olarak görüp onu eleştireceğini biliyordu.
Jisung ailesinin önünde bir kaç adım ileride durmuş ve saygılı bir şekilde eğilmiş beraberinde hepsini selamlamıştı.
"Hoş geldin evlat. Uzun zaman oldu seni buralarda, bizimle birlikte görmeyeli."
Bir eli bastonda diğer eli ise cebinde, ne kadar yaşlı olsa bile kendinden ödün vermeden dik duran Ghim ailesinin en büyüğü Kun-woo konuşmuştu, ailenin en küçük üyesine karşın."Hoş buldum büyükbaba. Umarım iyisinizdir?"
Yaşlı adam onu başıyla onaylamış ve arkasını dönerek içeriye geçmiş beraberinde jisungun iki amcası ve ailenin diğer torunları namı diğer varislerde onlara eşlik etmişti.Jisungu, on yıldan fazladır görmediği torununu karşılama faslı bu kadardı. Diğerlerinden her hücresiyle farklı olduğunu belli eden küçüğün gördüğü değer buydu.
Yine de küçük olanın bir ihtimal varis olduğunda herşeyin düzeleceğini düşünmesi büyük aptallıktı.
Belki büyükbabası eskisine oranla ona daha toleranslı davranabilirdi. Ancak haklarının yenildiğini düşünen diğer aile üyelerinin bunu kabul etmeyeceğini biliyordu."Jisung çok çok özledim, tanrım çok özledim. Hâla eskisi gibi kokuyorsun."
İlk atılan ve yeni doğmuş bir bebek gibi sarmalayıp kokusunu içine çeken annesi olmuştu."Bende özledim seni annem."
Ha-rin sarmaladığı bedenden uzaklaşmış ve güzel yüzüne bakmaya başlamıştı arkasında oğluna olan özlemi yüzünden gözleri dolan eşinden habersiz."Çok büyümüşsün. Attığın fotoğraflarda hâla benim küçük jisungiem'din. Ama şuan karşımda koca bir adam var ve bunu görememek acı verici." ayrılırken cümlesini toparlamış ve sonunda oğluna kavuşan Eun-woo'ya yer açmıştı.
Jisung her zaman babasına uzak bir çocuktu. Bunu kendisi değil de babası yapmıştı. Ailesinin ve şirketin pisliğini ona bulaştırmamak ve onu güzel bir şekilde yetiştirmek istemişti Eun-woo. Ancak başarısız olmuş ve oğlu en sonunda kendi battığı bataklığa sürüklenmişti.
"Büyümüşsün."
Dedi babası Eun-woo oğluna sarılırken. Sesi titremişti.
Jisungta ikinci kez tatığı baba sıcaklığı ile sarılmıştı."Büyüdüm baba. Ama maalesef senin boyunu aşamadım."
Oğlunun dediği ile kıkırdamıştı Eun-woo jisungun küçükken kurduğu hayallerde hep babasından uzun olurdu ve bunu ona anlatırdı.Gitmeden önce jisung babasına ilk kez sıkıca sarılıp. 'Senden daha uzun olduğumda Koreye döneceğim.' demişti ama bu sözü tutamadan geri dönmeye mecbur bırakılmıştı.
İçeride ki hizmetlilerin yemek çağrısını ve amcalarının söylenmelerini duyan küçük daha fazla kapının önünde durmanın gereği olmadığı düşünmüş ve en önde ilerlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love seeking revenge Minsung
FanfictionBir insanı sevebilirsiniz , eğer onu yeterince iyi tanımıyorsanız. Tabi bazen bu teori değişebilir de Bir insanı sevmeye de bilirsiniz en nihayetinde , eğer onu yeterince iyi tanımıyorsanız.