17

15 5 24
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen<3

Koca avizenin loş sarı ışığı altında uzun bir masada  Kore ve Tayvan kültürünü taşıyan yemekler sergilenirken hizmetçiler bir o yana bir bu yana  koşuşturup onlara emir veren kadına yetişmeye çalışıyordu.

Herkes aile büyüğünün masaya oturmasıyla yerlerine geçmişti.
Kim Do- Yeon, Byung-ho'nun annesi de elinde kendi yaptığını söylediği ancak sadece hizmetçileri azarlayıp emirler vererek yaptırdığı dumpling'in* bulunduğu sunum tabağını masaya bırakıp yerine geçmişti.

"Sungie, canım nasılsın? Uzun zaman oldu görüşüp konuşmayalı."

Jisung iğrenti kaplayan yüzüyle yengesine bakarken annesi masa altından bacağına küçük bir çimdik atmıştı.

"Evet yenge uzun zaman olmuştu. İyiyim teşekkürler siz nasılsınız, aileniz? Seyhatiniz nasıl geçti?"

Kendisine saygıyla yaklaşılması egosunu tatmin ederken,  Do- Yeon da karşısındaki küçüğe yapmacık  bir gülümseme sunmuştu. Nefret ediyordu annesinden ve onun kopyası küçük baş belasından.

"Ben de iyiyim canım. İyi geçti, biliyorsun babam biraz rahatsızdı onu yanlız bırakmak istemedim, o yüzden tatilim biraz geç bitti."

Jisung başını salayıp onu onaylarken elindeki bıçakla etini doğramaya devam etmişti.

Dün akşam arkadaşı chaeryeongun evinden kafası karışık bir şekilde  ayrıldıktan sonra jeonginin evinde sabahlamış ve kafasını reankarnasyon konusunda patlatana kadar araştırma yapmıştı.

Sabah yavaş yavaş konunun gerçekliğini hazmetmeye çalışırken annesi uzun zamandır eve uğramadığını ve dikkat çektiğini bu akşam hep beraber yemek yiyeceklerini haber vermişti.

Üstüne birde müjdeli bir haber vermiş Teamin amcasının karısı Kim Do- Yeon'nun tayvandan döndüğü söylemişti.
Mecburen  yemeğe katılması gerekmişti.

Şimdi ise masanın başında dedesi onun  sol çaprazında Teamin amcası karısı ve iki oğlu otururken sağ çaprazında jinyoung  amcası  ve ailenin en sessiz üyesi  -kendisinin konuşma engeli var-
Aera yengesi ve oğlu jong-suk oturuyordu.

Babası en küçük çocuk olarak masanın diğer  baş köşesinde otururken sol çaprazında ise Jisung ve annesi oturuyordu.

Fazla kalabalık ve her kafadan bir ses çıkması jisungu boğarken, çiğneme sesleri misophonia sendromunu tetikliyor ve elini kulaklarına bastırmamak için direniyordu.

"Uzun zamandır eve uğramıyordun. Daha şirketin başına geçmeden kaçamak yapmaya başladığının haberlerini alıyorum."

Teamin eşinin tabağına bıraktığı yemeği süzerken başını kaldırmadan konuşmuştu kime söylediği de bariz bir şekilde belliydi.
Jisung ağzındaki az pişmiş eti çiğnerken kendisine cevap vermediği için dik gözleriyle bakmaya başlayan masanın diğer köşesindeki amcasına baktı.

"Yanılıyorsunuz Teamin amca, eve uğramamamın nedeni kaçamak yaptığımdan değil müvekilerimizin davalarını çözmeye  çalıştığımdan dolayı geciktiğimden hiç karşılaşamıyoruz. Biliyorsunuz yakında bir sorun olmaz ise başa geçeceğim ve bütün duruşmalardan haberdar olmak istiyorum."

Terbiyesini bozmadan güzelce cevapladıktan sonra çatalını yeniden etine batırırken yengesi yine konuşmaya başlamıştı. Bu akşam aç karnını doyuramıyacaktı galiba.

"Geçenlerde abim aradı. Senin ve yanında güzel bir kadının onun mekanında yemek yediğini söyledi. Sevgilini büyük babanla tanıştıracak mısın?"

love seeking revenge  MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin