Oy ve yorum yapmayı unutmayın
1700ler
Jisung veliaht prensinin saray dışına çıkmasını fırsat bilmiş ve onun odasında gün içinde yapması gereken işleri düşünüyor ve o gelmeden bitirip bitiremeyeceğini tartıyordu.
Aslında şimdi başlasa bitirmesi çok kolay olurdu ancak dün akşam majesteleri odasına gelip kalp atışlarını dinlemeyi bahane ederek ona rahat vermediği için uyuyamamıştı ve bu da üzerinde büyük bir miskinlik yaratmıştı.
Yani ne vardı bir gün de prensin odası süpürülmeseydi. Sanki marangoz atölyesimiydi ki?
Biraz kıvrılıp gözlerini dinlendirmek için kendi ve prensin birleşmiş kokularının ev sahipliğini yaptığı geniş yatağa uzanmıştı.
Gözlerini açtığında hafif kararmış havayla ürpemişti. Nasıl böyle bir hataya düşmüştü. Beş dakika gözlerini dinlendirecekti sadece şimdi ise beş saattir uyuduğu bir tokat gibi yüzüne çarpmıştı.
Hemen olduğu yerde toparlanıp odada göz gezdirmiş ve sorun olmadığına emin olarak oradan ayrılmıştı. Sarayın kolidorlarını en yakın dostunu aramak için aşındırırken bahçedeki kalabalık ses içini korku ile kaplamıştı.
"O bücürü bulup hemen bana getirin yoksa hepinizin kellesini aldırırım."
Vezirin bücürden kastı kendisi olduğunu anladığında ayakları geriye doğru adımlamıştı. Yine ne yapmıştı acaba.
Askerler onu bulmadan saklanmalı ve prensi gelene kadar orada kalmalıydı. Sessiz adımları bu sefer tekrar yatak odasını bulurken ensesinden tutulmasıyla nefesi kesildi beraberinde kendine lanet etti. Bu kadar mı şansızdı?
"Hemen saraydan çık ve yarın öğlen prens saraya gelene kadar gelme."
Sarayda onu sevip onunla eğlenmeyi seven askerlerin en üstü komutan hyunjin kısa bedeni sarayın arka çıkışı ve askerlerin eğitimler için kullandığı bölüme kadar görünmeden çıkmasına yardım etmişti.
"Lütfen, lütfen ne olduğunu anlamama yardım edin efendim."
Hyunjin küçük bedene içi yanarak bakmıştı bu kadar kötülüğü hak etmiyordu. Prens olmasaydı bu diyardan kaçırıp ailesinin yaşadığı sahil kentine yerleştirirdi. Hiç bir kirli zihnin ve elin ona değmeyeceğine emin olarak.
"Prens kralla beraber gittikleri kentte konaklayıp lordun misafiri olacaklar. Vezir de bunu fırsat bilip senin keleni alacak sebebi ise odasındaki aile yadigarı ve kralın hediye ettiği altınların çalınması."
Yine mi hırsızlıkla suçlanıyordu. Yine mi kurtaracısı olan prensi olmadığı an gözden çıkartılıp öldürülecekti.
Komutanın onu askerlerinden gizli bir şekilde çıkartmasıyla bacakları, prensin koynundan sonra en sevdiği yer olan çiçek bahçesine ilerletmişti onu. Koskaca ülkede başka gidecek, sığınacak bir yuvası yoktu.
Karnı açtı, kahvaltı bile yapmamıştı. Seungmin ona zamanında uykunun sonu olacağını söylediğinde haklıydı. Eğer uyumayıp etrafta dolansaydı şahitleri olacaktı hırsız olarak görülmeyecekti ama tüm gün odada uyuduğu hiç kimse onu görmemişti ve tüm gözler ona çevrilmişti.
Kendini çiçek bahçenin en köşesindeki sarmaşıkların oraya atarken en azından üşüyerek ölmemeyi diledi. Korede yılın bu zamanlarında geceleri kış kadar soğuk oluyordu.
Sindiği yerde sarmaşıklara sığınırken artık gecenin ilerleyen saatlerinde olduğu yerde uyuya kalmıştı ertesi gün yaşanıcaklardan habersiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love seeking revenge Minsung
FanfictionBir insanı sevebilirsiniz , eğer onu yeterince iyi tanımıyorsanız. Tabi bazen bu teori değişebilir de Bir insanı sevmeye de bilirsiniz en nihayetinde , eğer onu yeterince iyi tanımıyorsanız.