Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen<3
"Bunu yapabileceğimi sanmıyorum Pete. Büyük baban çok korkutucu."
Jisung bu evde geçireceği son günde fazla heycanlandığı için chaeryeongu çağırmıştı. Kendisini sakinleştirmesi için. Ancak yengesi Do- Yeon ikiliyi sevgili sandığı için akşam davet başlamadan küçük bir tanışma planlamıştı.
Chaeryeong ilk başta anlamasa da odaya geçer geçmez jisung ona olanları anlatmıştı. Şimdi ise
Ghim ailesine onu tanıştıracağını söylediği için chaeryeong heycanlanmış ve eli ayağı birbirine dolanmıştı."Saçmalama chae. Yapamayacağın bir şey olsaydı ben de karşı çıkardım. Sadece kendini tanıtacak ve çok yakın arkadaş olduğumuzu söyliyeceksin."
Kızıl saçlı derin bir soluk çekerken jisung akşam için hazırladığı takıma yakışacak bir kravat arıyordu.
"Bu mu bu mu?"
Sağ elinde tutuğu bordo ve sol elinde tutuğu siyah kravat ile chaeryeonga dönerken kızıl saçlı iki kravatta gözlerini gezdirmiş ve işaret parmağıyla siyah kravatı işaret etmişti."Bu. Senin ki geliyor mu bu akşam?"
Jisung kravatı takımla beraber yatağın üstüne bırakırken omuz silkmiş arkadaşının 'senin ki' dediği kişiyi düşündü.
Davete katılması için bir çok gazeteci, avukat, savcı, ve hakimle beraber yüksek sosyetede ismi geçen bir sürü kişiye adlarına özel davetiye gönderilmişti.
Bu akşam yaşanılacak büyük kaosu kaçırmaması için jeongin ve diğer dörtlü için özel davetiye hazırlatmış ve onlara göndermişti. Gelip gelmemeleri onlara bağlıydı.
"Ben üstüme düşeni yapıp çağırdım. Kendileri bilir, ister gelir ister gelmezler."
Kızıl saçlı başını sallamış ve önüne dönmüştü.Chaeryoung arkadaşı için endişeliydi. İlk kliniğe gelip anlatığında psikolojik hastalıkların biri olduğunu düşünmüştü. Anlatıkça bir sonuca varamadığı için Amerika da o zamanlarda üst sınıfı olan bir arkadaşını aramış ve onunla görüşlerini paylaşmıştı. En sonunda reankarnasyon olabileceğine hem fikir olmuşlardı. En azından bir hastalık olmadığı için rahatlamıştı. Ama reankarne olan ruhu beraberinde bir çok sorun da getirmişti. Tıpkı kendisi gibi reankarne olmuş dolandırıcı bir ruh eşi gibi.
Jisunga ilk söylediğinde esmer olan arkadaşına inanmaz gözlerle bakmıştı. Şimdilerde yeni yeni alışmaya başladığı gerçekle artık anıları daha fazla beynine hücum ediyor ve geçmiş anıları daha net görüyordu.
Lee minho, sevgili majesteleri. İdam edilmeden önce yazdığı mektuptaki gibi yeni yaşamlarında tekrar buluşmak için ruhları yeni bedenlerini bulmuştu. Ama yine yanlış döneme denk gelmişlerdi.
O zamanlar eşcinsellik kabul görmediği için kavuşamazken şimdiki zamanda oldukları konum yüzünden kavuşmaları çok zordu.
...
"Felix tokam nerde?"
Hyunjin sıkı sıkıya tutuğu sarı saçlarını düzeltirken yan odada giyinmeye başlayan felixin sinirden gözü seğirmeye başlamıştı.Daha fazla dayanamadığı için ilerlemeyi yarım bıraktığı gömlekle odadan çıkıp yan odaya geçmişti.
"Senin o saçlarını tek tek yolarım. Anladın mı?"
En üst çekmeceyi açıp tokayı masaya fırlatırken de sabır diliyordu.Minho odasında siyahlar içinde yatağına otururken oldukça düşünceliydi.
Avukatı özlemişti. Fazlasıyla özlemişti.
Mark'ı onu takip etmesi için peşinden göndermişti. Her hareketinden haberdardı ama gözlerinin içine bakmayı özlemişti. Kullandığı odunsu ve ferah kokuyu solumayı özlemişti. Bilmiş bilmiş konuşmasını özlemişti. Neden uzaklaşmışlardı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love seeking revenge Minsung
FanfictionBir insanı sevebilirsiniz , eğer onu yeterince iyi tanımıyorsanız. Tabi bazen bu teori değişebilir de Bir insanı sevmeye de bilirsiniz en nihayetinde , eğer onu yeterince iyi tanımıyorsanız.