6

20 6 9
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen<3

"İtiraz ediyorum sayın hakim! Delilerin hiç birinin gerçekle alakası yoktur."

Orta yaşlarının sonuna gelmiş hakim siyah ve yeşilin ev sahipliği ettiği cübesini düzeltip karşı tarafın avukatlığını yapan Byung-ho'ya göz gezdirdi. Bir kaş hareketi ile yanındakilere dönüp birşeyler fısıldamış ve önüne dönmüştü.

"Talebiniz red edilmiştir. Devam edin avukat Ghim."

Byung-ho hakime gülümsemiş ve devam etmişti.
"Bu dosyada şirketin stajyerleri ve çalışanların ifadeleri bulunmaktadır."
Demiş ve dosyayı hakimin önüne bırakarak devam etmişti.

"Elli beşten fazla çalışanı olan bay Dong'tan  karşı taraf dışında kimse şikatçi olmamış bu dava açılırken stajerlere ve kadınlara yapılan tacizin üstüne basılmıştı ancak hiç bir ifadede buna dair bişey bulunamadı. Hepsi ben ve deneyimli avukatlarım tarafından kontrol edildi."

Hakim bir yandan önündeki avukatı dinliyor bir yandan da dosyaları kontrol ediyordu sonuç belli değilmiş gibi.

"İfadeler değiştirilip çalışanlara rüşvet verildi! Bunların hepsi yalan yanlış ifadeler."

Özel bir giyim firmasında çalışan manken Bogum gördükleri ve yaşadıkları yüzünden haftalardır uyuyamıyor ve vicdan azabından ölüyordu. Bu yüzden buna son vermek için şirketin sapık ve pedofili patronunu dava etmişti ancak eline bir sonuç geçmiyordu kendi avukatı bile ona yardımcı olmuyordu ona bir servet dökmesine rağmen, çünkü yanında oturan adam da kendisine de biliyordu Ghim grubun avukatlarının ününü ama işte son bir çare çırpınıyordu Bogum.

"Park Bogum sizi son kez uyarıyorum. Bir daha izin istemeden konuşursanız sizi mahkeme salonundan atarım."
Hakim uyarısıyla  Bogum yerine sinmiş ve sessizce dava sürecinin nasıl işliyeceğini merak ederek solunu gözden geçirmişti.

O sırada karşı tarafın hemen arkasında oturan Jisung sinirle boynunda duran  kahve taşlı kolyeyi eline doladığı gibi sıktı.  Bir haftadır okumaya başlağı roporlar, dosyalar ve aralarına saklanmış, yok edilmeyi bekleyen taciz edildim, şikayetçiyim yazan ifade kağıtları. Gözlerinin önünde başka insanların hayatlarının kesintileri beliriyordu.

Onların bir ümit savundukları kişiye ait olmasını dilemişti. Onlarla Ghim grup olarak o şirketin patronunu devirebileceklerini düşünmüştü. İnanmıştı.  Hadi ama  inanmışmıydı? Bu kadar mı saftı?

Yanılmıştı. Daha ilk dakikadan hayal kırıklığına uğramıştı. Dolu gözleri ile karşındaki yıllar önce küçük jisunga övgü dolu sözlerle gösterilen ve onu örnek almasını söyleyen aile büyükleri yüzünden   hayran olduğu bedene bakıyordu, şimdilerde içinde ona karşı sadece iğrenti vardı.

Ghim soy adını taşımak ona daha önce paha biçilemez birşey olduğu ve o soyadına sahip olduğu için böbürlenmesi gerektiği söylenmişti. Ama jisung adının önüne konulan o iki heceden yanakları kızaracak kadar çok utanmıştı bugün.

Hakim kararın verileceğini söyliyerek herkesin kalkmasını sağlarken kafasındaki spor şapka ve omzundaki triko ceketle ayaklanan minho arkasındaki stajer avukatlar gibi davranıp üç sıra önünde çaprazında oturan maskeli esmer çocuğu izliyordu.

Aradığı çocuk o olmalıydı şimdiye kadar hiç kimseye layık görülmeyen koltuklar da oturduğundan anlamıştı. Ama anlamadığı ve kafasını karıştıran şey davayı onların kazancağı açık seçikken çocuğun boynunda ki kızıllık ve sıkıllı parmakların sertçe kavradığı kahve rengi kolyedeydi. Sinirlendiğini açıkça belli ediyordu.

love seeking revenge  MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin