9

12 7 9
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın<3

Ara sokakakta kalan barın önündeki koruma da olaya şahit olup şoku atlattıktan sonra onların yanına ilerlemiş ve motoru gencin üstünden kaldırıp yolun bir kenarına doğru çekmişti.

Minho üstündeki ağırlığın kalkmasıyla yerde boylu boyunca uzanan bedenin dibinde bitmişti.
Motorun ona çok sert çarpmadığına emindi yinede iyi olduğundan emin olması gerekiyordu.

Yanına gelen korumanın yardımıyla baygın bedeni bir taksiye bindirmiş kendiside yanına sokulmuştu.

Evinin adresini veren minhoyla taksici gözlerini baygın bedende biraz gezdirsede yanındaki adamın kendinden emin tavrıyla çokta ilgilenmemeye karar verdi. Başının belaya girmesini istemiyordu.

Minho ne kadar soğuk kanlı gibi dursada içten içe patlamak üzereydi. Başında sanki başka bela yokmuş gibi bu çocuk karşısına çıkmış bir kazaya neden olmuştu. Ölme ihtimalinin üstüne,  üstelik bir de kendisini  riske  atmıştı. Hastaneye giderse kimliği açığa çıkma olasılığı yüksekti ve bu akşam başka bir kovalama için gücü yoktu.

Başını geriye yatırmış biraz sakinleşmeye çalışmıştı.
Kandan ve karanlık havadan yüzü seçilemeyen yuvarlak yüzlü çocuğun kafasından  herhangi bir darbe almamasının mutluluğuyla nefeslerini düzene sokmuştu.

Taksici arabayı durdurup  ödemeyi almış ardından önden inmiş ve arka kapıyı açıp baygın bedeni kucaklayan adama yardımcı olmuştu.

Minho sakin adımlarla evin önüne  ulaşmış ancak teleşlı bir şekilde  içerdekilerin duyacakları seste kapıyı tekmelemişti.

"Bu kim bu saate?"
Chan üst kattakilerin duyacağı bir şekilde seslenmiş ve hep beraber kapının önünde toplanmışlardı. Minho kapıyı kendi anahtarıyla açardı. Başka biri olsa zile basardı.

Tekmeleyen kişi yüzünden saçma sapan teoriler uyduran hyunjin ve felixe göz deviren chan kapı deliğinden bakmış ve büyük gözleri ve terlemiş suratıyla görüş alanına giren minhoyla rahatlamıştı.

Kapıyı açtığı an minhonun terlemediğini aksine sinirden kızardığını fark etmişlerdi.
"Alt tarafı kapının kolunu indirecektiniz amına koyayım. Zor birşey de istemedik."

Kucağındaki bedenle koltuklara doğru ilerlemiş ve küçük bedeni boş bulduğu yere yatırmış diğerlerine dönmüştü. Fakat diğerleri sanki daha önce hiç görmedikleri bir canlıya bakar gibi baygın bedene bakıyorlardı.

Küçük beden dağılmıştı, bunu ona kim yaptıysa çok kötü hırpalamıştı.
Burnundan akan kan dudakları ve yanaklarında dağılmış ordandan kulaklarına kadar akmıştı. Saçları çamurdan birbirine yapışmıştı.
Açık renk kıyafetleri çamur ile beraber  bir kaç damla kan olmuş ve eli sanki kendi nefesini kesmek istermiş gibi sıkıca kendi boynunu tutuyordu.

Kendini ilk toparlayan felix olmuştu. Acil yardım çantası için üst kata çıkarken chan da diğerlerinin hareketlenmesiyle baygın bedene ilerlemiş ve içindeki merhametle küçük bedenin yerini düzeltip kan yüzünden  suratına yapışan saçları geriye doğru itelemişti.

Minho kendini atığı koltukta nefeslenirken bu tarz şeylerden korkan hyunjini izliyordu.
Şiddet ve kan yüzünden travmaları olduğu için iş ne olursa olsun sahaya inmezdi. Şimdi en büyük korkularını yüzünde ve üstünde taşıyan  beden evinde yatıyordu tek dileği bunu ona Minho hyungunun yapmamasıydı çünkü bunun nedeni oysa ona eskisi  gibi bakamayacaktı.

"Hyung ona bunu ben yaptım deme yalvarırım. Araba çarptı de, düştü de ama ben vurdum deme."

Felix alkole çocuğun yüzün temizlerken chan ve minho da ilk önce hyunjini sakinleştirmeye sonrada koltukta uyuyan küçük sorunla ilgilenmeye karar vermişlerdi.

love seeking revenge  MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin