"ben bi seni bildim bi seni gördüm zor olduğunu imkansız olduğunu bile bile bi seni"
"sus Allah aşkına sus yapma bunu bana olmaz"
"sussam ne değişicek dilim sussa kalbim susmuyor be yaban gülü"
"yapma Karan olmaz beni aklımla kalbim arasında bı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"ağam bu taraftan" dedi yolu gösterdi yanımdaki koruma dediği yöne doğru yürüdüm.
... Şilan'dan...
Kim ki bu çok tanıdık bir o kadar da yabancı sanki
"kadir"
"buyur abla"
"kim o adam" diye sordum
"Karan ağa Karan aslanbey" dedi koşarak halamın yanına gittim
"hala ne işi var onun burada"
"kız sakin kimin ne işi var"
"aslanbey'in Karan mıdır nedir" dedim
"şilan yapma boran ağa buyur etmiş konuşucakları varmış"
"halaa"
"şilan o çocuğun bir suçu günahı yoktur oda çocuktu ozamanlar birinin hatasını bütün aileye yükleyemezsin hem tanırım ben Karan'ı iyi çocuktur"
"aslanbey mi aslanbey benim canımı alanların kanından mı öyle gerisi umrumda değil"
"etme kızım etme kendine yapma gayrı bunu"
"özür dilerim hala haklısın sizin eviniz sizin davetiliniz haddimi aştım kusura kalma" dedim üst kata büyük terasa çıktım...
Bir süre sonra o çıktı avluya çıkışa doğru yürürken birden durup yukarı baktı göz göze geldik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir süre baktı sonra dönüp gitti Boran babanın yanına gittim.
"müsaade var mı baba" diye sordum
"gel kızım gel otur"
"haddimi bağışla baba ama aslanbey'in burada ne işi var"
"aradı görüşmek istediğini söyledi geri çevirmedim bize yakışan bu" dedi
"ne görüşmek istemiş"
"azat meselesi ben onu oda azat'ı uyarmış gerekeni söylemiş" dedi
"baba"
"şilan sana kızım dedim kızım bildim asla el görmedim bilirsin ama şunu unutma kimsenin günahını kimseye yükleyemezsin. Hatırlarım Karanon altı on yedi anca vardı ozaman babasına çok diretmiş ama çocuk işte ne sözü değer görmüş ne kendi oyüzden o şerefsiz yüzden ona düşman olma "
"müsaadenle baba odama gideyim"dedim kalktım odama çıktım...
.... Karan'dan...
Hala öfke nefret vardı gözlerinde tanımadı bile beni...
"abi iyimisin" diye sordu demir
"uzaktan izlemekle karşısına olmak farklıymış be demir" İstanbul'a gittikçe onu izlerdim uzaktan okulunda oturduğu Cafe de yolda parkta neresi olursa uzun uzun izlerdim uzaktan rahatsız etmeden.
"şilan yenge mı abi" dedi yenge
"yenge vazgeçmiyorsun hala ben vazgeçtim neredeyse"
"gönlünde olduğu sürece yengemdir abi yanında olsun olmasın"
"eyvallah demir eyvallah". Radyoda bir türkü başladı
"demir aç şu radyonun sesini"
Cahildim dünyanın rengine kandım Hayale aldandım boşuna yandım Seni ilelebet benimsin sandım Ölürüm sevdiğim zehirim sensin Evvelim sen oldun ahirim sensin
Sözüm yok şu benden kırıldığına İdip başka dala sarıldığıma Gönülüm inanmıyor ayrıldığına Gözyaşım sen oldun kahirim sensin Evvelim sen oldun ahirim sensin
Garibim can yıkıp gönül kırmadım Senden ayrı ben bir mekan kurmadım Daha bir gönüle ikrar vermedim Batınım sen oldun zahirim sensin Evvelim sen oldun ahirim sensin