Ziyaret

2K 100 1
                                    

... 1 ay sonra...

Hastahaneden çıkmamın üzerinden tam bir ay geçmişti. Ben her ne kadar iyi olduğumu söylesemde herkes bana kırılıcak cam gibi davranıyordu.

İşe gitmeme dışarı çıkmama bile izin vermiyorlardı ve çok sıkılmıştım.

Karan ile herşey çok güzeldi ilgisi şefkati Okadar iyi hissettiriyor ki dün İstanbul'daki işi için ofis açmıştı ve işinin başına geçmişti.

Tabi öncesinde Kasım'ı halletmişler babamla ama ne yaptıklarını bilmiyorum çünkü söylemiyorlardı.

Babam halam ve Karan biran önce nişanı yapmak konusunda söyleniyordu ama ben biraz daha beklemek istiyordum çünkü Karan hala babası ile arasını düzeltmemişti ve ailesi ile arasına girmek istemiyordum.

Bugün Karan'nın yanına ofise gidicektim hayırlı olsun için halam ve babamdan zor izin aldım tabiki Eylül ve yanımda korumalar olucaktı.

Yavaşça kalktım yataktan yaram hala hareket ettikçe sızlıyordu.

Dolaptan kıyafetlerimi alıp yatağa bıraktım

Siyah balıkçı yaka kazak geçirdim üzerime

Altına mavi kot giyindim ayakkabı olarak siyah potlarımı giyindim saçımı tepede at kuyruğu yaptım.

Saat ve Yüzüklerimi taktım son olarak kabanımı ve çantamı alıp çıktım Odamdan eylül avluda bekliyordu.

Yavaş yavaş aşağı indim "ben hazırım çıkabiliriz" dedim

Halam mutfaktan çıkıp yanımıza geldi. "şilan'nım yavrum çok dikkat et geç'de kalma olur mu" dedi

"söz Ayşe sultan çok geç kalmıycam çok dikkatli olucam" dedim yanağını öptüm

"hadi eylül' çıkalım artık"

"tamam kuşum hadi" dedi koluma girdi. Konaktan çıktık bizi bekleyen arabaya bindik bizimle iki araç daha vardı. Bir önde biri arkada babam biraz abartmıştı.

"İyisin dimi kuşum" diye sordu Eylül

"iyim canım sormayın artık" dedim

Araç büyük bir binanın önünde durdu "geldik şila abla" dedi şoför eylül'ün yardımı ile indim araçtan "kuşum ben biraz mağaza gezicem sen çıkınca bana bir alo dersin"

"tamam canım dikkat et" dedim binaya girdim karan'nın ofisi en üst kattaydı asansöre bindim ve yukarı doğru çıktım.

Ofise girmemle sekreter karşıladı beni "hoşa geldiniz buyurun"

"hoş buldum Karan ile görüşücektim"

"randevunuz var mıydı"

"maalesef ama söylerseniz kabul edecektir"

"isminiz" diye sordu

"şilan demeniz yeterli" dedim telefon ile onay alınca odayı gösterdi derken Karan çıktı odadan

"şilan yavrum hoş geldin"

"hoş buldum" dedim yanıma geldi alnımdan öptü beni odaya doğru götürdü

"gülüm niye haber vermedin ben gelirdim" dedi

"hayırlı olsuna geldim ayrıca evde çok sıkıldım" dedim

"gülüm yaran daha tam iyileşmedi dikkat etmen gerekiyor"

"Karan iyim ben artık abatmasanız"

"tamam gülüm otur hadi" dedi masanın tam karşısındaki iki koltuğa yardımı ile oturdum.

"ofisin çok güzel miş"

"beğendin mi" diye sordu

"hıhı güzel beğendim "

"evime nezaman geliceksin hayırlı olsuna yani" dedi

"dağ evine kaç kere geldim ya" dedim

"dağ evine değil buradaki evime"

"ev mi tuttun" diye sordum

"aldım güzelim yeni yapılan sitelerden daire aldım"

"hayırlı olsun" dedim

"öyle kuru kuru olmaz ama gelip görmen lazım" dedi gülerek

"Allah Allah sizin amacınız ne acaba Karan bey" dedim

"iyice dibime girdim yüzlerimiz okadar yakındıki nefesi yüzümü okşuyordu.

Bir elini yanağıma koydu baş parmağı ile olduğu yeri okşuyordu "benim bu dünyadaki tek amacım sen be gülüm" dedi yanağımdan öptü

Bir elini yanağıma koydu baş parmağı ile olduğu yeri okşuyordu "benim bu dünyadaki tek amacım sen be gülüm" dedi yanağımdan öptü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Karan"

"hıı"

"iş yerindeyiz" dedim zorluklar

"ozaman akşam bana gel çok özledim seni konuşuruz biraz" dedi

"söz vermiyorum ama gelmeye çalışırım"

"peki sormadım bişey içer misin" diye sordu

"yok istemiyorum Karan benim sana sormak istediğim birşey var"

"sor güzelim"

"o adama ne oldu Kasım'a yani" diye sordum korkuyordum çünkü kimsenin benim yüzümden elini kana bulasın istemiyordum.

"öğrenmek istediğin ölüp ölmediğiyse merak etme güzelim ölümedi yaşıyor. Hapse girdi sadece girmeden önce biraz üzerinden geçmiş olabiliriz"dedi

"yarın bebek sevmeye gidelim mi" dedi

"bebek mi kimim bebeği"

"bahsetmiştim ya sana bir dostumdan baran ağa onların bebeği"

"a karısı çıktı mı hastaneden"

"çıktı gülüm çıktı durumuda iyi miş"

"ya çok sevindim gidelim ozaman" dedim birden boynumdan öptü

"karan ya" dedim

"çok tatlı gelin gözüme be kızım napim" dedi çocuk gibi

"neyse ben gidiyorum daha fazla meşgul etmiyim seni" dedim

"meşgul etmiyorsun gülüm keşke hep gelsen hatta hiç gitmesen"

"olsun yine gelirim ben"

"tamam gülüm sen nasıl istersen söyliyim bıraksınlar seni"

"gerek yok Eylül getirdi zaten o gelicek almaya"

"onada tamam ama akşam bekliycem"

"gelebilirsem haber veririm" dedim birlikte odadan çıktık asansörün önünde durduk "dikkat et eve geçince yaz" dedi

"tamam yazarım" dedim etrafa baktım kimse yoktu ve hızlıca yanağını öptüm ve asansöre bindim.

Telefonuma gelen bildirimle çantamdan çıkardım.

Karan: ölürüm sana kadın...

Yaban Gülü +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin