Ben şilan tam dokuz yıl sonra doğduğum topraklara bugün ayak bastım. Kaderimin ablama benzememesi için ölmemek için gittim.
Ablam'ı aslanbey'lere kurban eden ailemin ikinci kurban beni vermek istedikleri için gittim.
Öz babamın yapmadığını yaptı Boran babam korudu kolladı okuttu öz annamın yapmadığını yaptı halam.
Ben şilan Emirdağ iken şilan Kılıçaslan oldum onbeş yaşımda baba gördüğüm adamın soyadını aldım...
Şimdi ise benim için kan kokan topraklara döndüm.
Kapıda beni gören konak çalışanı kapıyı açtı "hoş geldiniz şilan hanım" dedi baş selamı verip girdim içeri.
"ben geldimmmm"diyerek salona girdim
"şilan yavrum "diye boynuma sarıldı halam
"ay çok özlemişim canım kızım"
"aman Ayşe Hanım duyanda yıllardır görmüyon sanır daha geçen hafta kızın yanındaydın" dedi babam
"hoş gelmişsin kızım"
"hoş buldum Boran baba" dedim elini öptüm.
"aç mısın hemen bişeyler hazırlatayım"
"yok halam tokum sağolasın"
Güzel bir sohbet ettik hazret giderdik."Ayşe Hanım gele sen kalk bize bir kahve yap" dedi boran baba
"hemen ağam" dedi halam çıktı salondan anladım babam benimle yalnız konuşmak istiyordu.
"şilan güzel kızım yanlış anlama döndüm iyiki döndün bilirsin bizim evladımız olmadı seni kendi evladımız bildik. Ama bunca olandan sonra onca yıldan sonra neden döndün"
"bilirim Boran baba bende sizi öz ailem bildim saydım dönmeme gelirsek yoruldum baba suçlu gibi topraklarımdan uzak kalmaktan yoruldum özüme döndüm"
"hoş gelmiş sefa getirmişsin amma söz isterim şilan aslanbey'lere bulaşmak yoktur zaten artık aşiretin başına Karan geçti. İyi çocuktur Karan ne o azat şerefsizine benzer ne babasına oda çocuktu ozamanlar.
"merak etmeyesin niyetim yoktur zaten"
"eh iyi madem ozaman şöyle Kılıçaslan'lara yaraşır bir ofis tutalım sana şanımız yürüsün" dedi
"yürüsün be ağam" ailem dediklerimle güzel bir sohbet ve yemek faslından sonra odama çıktım. Gün sonunda yorgunluktan kendimi zor atmıştım...
...Bir hafta sonra...
Bu bir haftada ofisimi tutmuş ve yerleşmiştim. Hatta bir yardımcı bile bulmuştum adı elif 18 yaşında tatlı bir kızdı.Hazırlanıp çıktım konaktan arabama binip ofise doğru gittim. Konak ve ofis arası yakındı.
Arabayı parkedip indim biri seslendi başımı kaldırıp baktım
"şilan Kılıçaslan" dönüp baktım oydu ablamın hayatını mahveden o şerefsiz.
"ne işin var burada" diye sordum
"döndün he bunca zaman sonra" dedi
"bu seni hiç ilgilendirmez şekil git birdaha karşıma çıkma" dedim arabaya binicekken kolumu tutu
"aaa öyle deme Boran ağa olmasa şimdiye karım olucaktın abladan güzelmişsin büyümüş serpilmiş sin"
"şerefsiz bana bak seni gebertirim azat yemin olsun gözüm hiçbir şey görmez gebertirim"
"eğer birdaha millete ablamın katili azat dersen asıl ben gözünün yaşına bakmam sıkarım kafana bir kere elimden kurtuldun birdaha kurtulamazsın"
"götün yiyorsa dene senin erkekliğin bana sökmez anca it gibi havlarsın" dedim omzuna çarpım ofise girdim.
"şilan abla iyimisin yüzün bembeyaz olmuş" diye sordu elif
"iyim iyim bana bir bardak su getirir misin"
"tabi hemen" dedi
Odama geçtim yüzsüz birde tehdit ediyordu. Sakinleşmeye çalıştım...
Saatler geçti bir kaç müvekkilim ile görüştüm. Ofisimden çıktım eve doğru yola çıktım.
Konağa girer girmez boran baba karşıma geldi.
"şilan duyduğum doğrudur"
"ne duydun baba anlamadım"
"o şerefsiz yolumu kesti doğru söyle"
"önemli değildir baba ben gereken cevabı verdim sen dert etme"
"nasıl dert etmem şerefsize bak birde yol kesiyor hadi sen geç odana ben halledecem meseleyi"dedi itiraz edemedim çıktım odama...
.... Karan'nın açısından....
"ağam müsaade vardır boran ağa geldi seninle görüşmek ister"
"hangi Boran" diye sordum
"Kılıçaslan ağam" dedi
"hayrolsun demir al bekletme" dedim bütün heybetli ile o çınarlık adam karşımdaydı çok büyük saygım vardı ona hiçbir ağa'ya benzemezdi merhameti adaleti nam salmıltı...
"hoş gelmişsin boran ağa"
"hoş bulmuşum Karan ağa vaktin vardır"
"buyurasın hele" dedim geçip oturduk
"hayrolsun boran ağa hangi rüzgar attı seni"
"amca oğlun olacak o tövbe tövbe bak karan ağa amca oğlu bu gün kızımın yolunu kesmiş tehdit etmiş arada sen olmasan ben gerekeni yaparım ama sana saygım var o itin ipini tut birdaha affetmem" dedi
"şilan mı döndü" diye sordum
"döndü ya bir hafta oldu ama kızın sizinle bir uğraşı yoktur işinde gücünde çıkmayın kızın karşısına acısı malum bırakın kanatmayın yarasını"
"kusura bakmayasın boran ağa benim sözümdür bir daha karşısına çıkarsa ben bizzat cezasını keserim"
"inşallah öyle olur Karan ağa yoksa olacaklardan ben sorumlu olmam bilesin" dedi gitti demir girdi odaya
"abi hayırdır nolmuş" diye sordu
"bu asımın ölümü benim elimde olacak yemin olsun elimi en sonunda yaptıracak bana bunu"
"ağam Allah için sakın biraz"
"nerede lan o şerefsiz"
"konakta'dır ağam başka nerede olacak"
"iyi yürü gidiyoruz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Gülü +18
Storie d'amore"ben bi seni bildim bi seni gördüm zor olduğunu imkansız olduğunu bile bile bi seni" "sus Allah aşkına sus yapma bunu bana olmaz" "sussam ne değişicek dilim sussa kalbim susmuyor be yaban gülü" "yapma Karan olmaz beni aklımla kalbim arasında bı...