Bölüm 26|İhtimaller|

8.1K 351 15
                                    


İyi Okumalar!



Alp yatakta Tuğçe'nin uyurken aldığı düzenli solukları dinleyerek yattı. Genç kız, Alp'in üzerinde yatıyordu. Yanağını genç adamın kalbinin üzerine koymuştu. Derin ve tatlı bir uykunun içindeydi. Alp iç çekti. Tuğçe'nin tenini teninde hissetmek çok iyi geliyordu.

Ama bir türlü gözüne uyku girmiyordu. Sabah ettikleri kavga, Kaptan'ın emirleri, barda yaptığı onca iş ve ardından tatlı ve tutkulu sevişmelerinden sonra –ki günün en sevdiği kısmı bu olmuştu- yorgundu. Ama uyku bedenine uğramıyordu. Endişe buna izin vermiyordu. Bunu nasıl başaracaktı, bilmiyordu. En sonunda devamlı olarak Tuğçe'nin belini okşaması ve ek olan huzursuzluğu genç kızı uyandırdı. Gözlerini kırpıştırarak Alp'e baktı.

"Neden uyumuyorsun?" diye sordu üstünden kalkıp yanına yatarken.

Alp dudak büktü. "Uyuyamıyorum."

"Alp..."diye mırıldandı Tuğçe.

Genç adam onun sözünün tamamlanmasına izin vermedi. "Sakın bana, senden çok iyi bir baba olacak filan deme. İnanmayacağım açık çünkü."

"Evet, bunu söylersem çok klişe olur. Şu an fark ettim." Güldü. Alp ona bir bakış attı ama ardından yavaşça o da güldü.

Yan yatıp başını eline yasladı.

"Kız olduğun düşünsene..."diye mırıldandı Alp. "Bugüne kadar ağıma düşürüp uyuşturucu kullandırmaya başlattığım tüm o kızları düşünüyorum. Ve şimdi gerçekten ne olduğunu anlıyorum. Ben pislik herifin tekiyim ve aynısı benim kızıma yapılsa..." Sözünü bitiremedi. Pişmanlığı yüzünden okunuyordu.

"Geçmişte yaptıklarını değiştiremezsin. Yaptıklarınla kavga etmeyi bırak. Yaşamaya çalışıyordun, başka çaren yoktu."

"Biliyorum ama şimdi düşününce-..." Yüzünü buruşturdu.

"Erkek de olabilir," diye hatırlattı Tuğçe.

"Evet, her şeyden önce sağlıklı olsun."

Tuğçe başını salladı. Bu her anne-baba adayının birbirine söylediği gibi değildi. Daha korku doluydu ve neden sağlıklı olamayacağı netti. Alp birden aklına bir şey gelmiş gibi doğruldu.

Tuğçe'nin üzerindeki çarşafı açtı. Beline kadar çıplak kalan Tuğçe ufak bir çığlık atıp kollarını göğsünün üzerine sardı.

"Ne yapıyorsun ya?"

Alp dik dik baktı. "Sanki görmediğim yeri kalmış gibi..."dedi kendi kendine konuşur gibi.

Tuğçe gözlerini kıstı. "Terbiyesiz!"

Alp, genç kızın göbeğine doğru eğilmeden önce göz devirdi. Dudaklarını Tuğçe'nin karnına bastırdı. Genç kız kaşlarını çatmış Alp'in ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.

"Umarım bizimle kalırsın minik şey..." diye fısıldadı Alp Tuğçe'nin karnına doğru.

Genç kızın gözleri şaşkınlıkla açıldı. Alp bebekle konuşuyordu. Karnını tekrar öptü ve ardından yüzünü Tuğçe'ye çevirerek karnının üstüne yattı. Sanki duyabilecekmiş gibi kulağına doğru bastırmıştı. Alp uzanarak daha rahat bir pozisyonda yatar hale geldi ancak başı yine Tuğçe'nin karnının üstünde duruyordu. Genç kız uzanıp Alp'in yanağını ve saçlarını okşadı. Alp, gözleri kapanmadan önce iç çekmişti.

Avcı|Tehlikeli Ruhlar Serisi 1| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin