Bölüm 13|Kanca|

8.3K 446 7
                                    

Alp, Kaptan’ın odasında oturmuş dirseklerini dizlerine dayamıştı. Ellerini birleştirip çenesinin altına koymuştu. Dümdüz karşıya bakıyordu. Kaptan çocuğa bakıp gözlerini kıstı.

“Canın sıkkın gibi?”diye sordu.

“Öyle.”Alp kısa cevabını kısık sesle söylemişti.

“Ne oldu, evlat? Moralini ne bozduysa söyle halledelim.”

“Önemli bir şey değil. Sıkıldım sadece.”

“Merak etme, sıkıntını geçirecek harika planlarım var. Tuğçe geldikten sonra söyleyeceğim.”

Alp bıkkın bir tavırla başını salladı.

“Tekrar eskisi gibi olduğumuza sevindim. Ben hep senin arkandayım, biliyorsun. Yaptıklarını anlıyorum. Kafan karışmıştı. Neyse ki geçti. Geçti, değil mi?”diye sordu Kaptan.

“Geçti.” Kısa ve sert cevabı Kaptan’ın tavrını daha da güçlendirdi.

“Bu daha da iyi haber işte.”Bardağında kalan son içkiyi yudumladı.”Bugün olanları duydun, değil mi? Tuğçe’nin yüzümü kara çıkarmayacağından emindim. Bak ne oldu? Bugün Barmen’e fırça atmış.”

“Duydum. Barmen’in bundan pek hoşlandığı söylenemez.”

“Hoşlanır, hoşlanmaz o kendisine kalmış. Tuğçe artık onun patronu. Kızın, elemanlarının üzerinde hakimiyet kurması hoşuma gitti. İşi kapıyor. Tam da tahmin ettiğim gibi… Sen de nasıl yanılmadıysam, onun üzerinde de yanılmadım.”

Alp başını salladı. Tuğçe’nin geldiğini belli eden topuk seslerini duyunca biraz gerilmişti. Kaptan bunu fark etti. Tuğçe içeri girdi ve Kaptan’a sıcak bir şekilde gülümsedi.

“Çok mu geç kaldım?”

“Seni sabaha kadar bekleriz, Kraliçe’m. Biz de Alp’le biraz laflıyorduk.”

Tuğçe’nin bakışları Alp’e çevrildi. Genç adam ona değil masaya bakıyordu. Kız Alp’in karşısındaki koltuğa oturdu.

“Satış verilerini inceledim. En fazla istek alınan içecek listesi burada. Bunlara ağırlık versek daha iyi olur.” Kağıdı Kaptan’a uzattı. Adam kağıda göz gezdirdikten sonra gülümsedi.

“Mükemmel. İyi iş çıkarmışsın. Bunu göz önünde bulundurmalarını söylerim.”

“Eğer izin verirsen bunu onlara ben söylemek isterim. Beni biraz ciddiye alsalar onlar için daha iyi olur. Ve özel partiler için kendi ekibimi oluşturmak istiyorum.”

“Hay hay… Aklında elemanlardan biri var mı?”

“Henüz hepsini çok iyi tanımıyorum. Ama planladığımda isimlerini veririm.”

“Tamam. Şimdi toplanma konumuza gelelim.”Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.”Mal dağıtımı için birkaç günlüğüne hep beraber Edirne’ye gitmemiz gerek.”

“Kimle alışveriş yapıyoruz?”dedi Alp ilk defa konuyla ilgilenirken.

“Kanca’yla…”

“Kanca mı? Durun bir saniye. Burada ne kadar garip lakaplar var böyle. Kaptan, Avcı, Barmen, Patron ve şimdi de Kanca mı? Hepsini aklımda tutmakta zorlanıyorum.”dedi Tuğçe bacak bacak üstüne atıp gülerken.

“Lakapların en korkutucusu… Bunu unutmazsın merak etme.”dedi Alp sert bir sesle.”Unutmak” kelimesine vurgu yapmıştı.

“Neden en korkutucusu?”

Avcı|Tehlikeli Ruhlar Serisi 1| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin