(Kurguda mantık hataları bulunmaktadır, final olduktan sonra düzenlenecektir.)
"Bir üflemeye bakıyordu tüm acil durum ışıklarının sönmesi.."
"Buraya sevdiklerimizi kurtarmaya gelmiştik ama şimdi kendimizi kurtarmaya çalışıyorduk "
"Kazanmayı umduğum...
Merhaba herkese, ufak bir duyurum var; Benim sınavlarım başladığı için bir kaç gün bölüm gelmeyebilir. Ayrıca sınavlarım bittiğinde yazmış olduğum bir kurgumu daha yayımlayabilirim, aslında henüz yayımlamak gibi bir düşüncem yoktu fakat arkadaşlarımın gazına gelmiş oldum biraz da, kısacası kesin olmamakla birlikte ocak sonu şubat başı gibi yeni bir kurgu gelebilir. yayımlayabilirim
Keyifli okumalar dilerim oy ve yorumlarınızı bekliyorum. 🍀🎶
Çadırları kurup dinlenmeye karar vermiştik. Ben poyrazla, deniz Kürşatla, yıldız ve efsun kalıyordu. 2 saattir buradaydık fakat ben uyuyamıyordum asla, kafayı yememe ramak kalmıştı ciddi anlamda, hava almaya çıkmak em iyisi diye düşünerek oldukça rutubetli olan koridora çıktım. Şöyle bir etrafına bakındım. "Burayı bu hale getirecek en fazla ne olmuş olabilir aklım almıyor." Kendi kendime mırıldanıyordum. Duvara sırtımı verip yere çöktüm kafamı da dizlerime koydum son günlerde olanları düşündüm, her seferinde başka biri çıkıyordu bir gün deryayı o halde göreceğim diye ödüm kopuyor, onu koruyamamış olmak, bu bana gerçekten koyuyor, böyle göğsüme bir öküz oturmuşda kalkmak bilmiyor resmen. Buraya doğru gelen adım sesleri vardı büyük ihtimal bizden biriydi, erkek parfümü ve hafif de barut kokusu geliyordu bu deniz yüzbaşı olmalıydı. "Sende mi buradasın?" Ve bingo. "Gördüğünde üzere." "Kürşat da aynı şekilde dışarıda hatta yıldız ve efsun da uyanık çadırda sessiz olduklarını düşünerek konuşuyorlar." Usulca kafa salladım. Demek kimseyi uyku tutmamıştı, poyraz hariç o her şeyin uyuyarak geçeceğine inanır, acıların bile. "Ruhumuz o kadar acı içinde ki fiziksel durumumuzu düşünecek kadar iyi değiliz." "Haklısın." Keşke haklı olmasaydım. "ACİL GELSENİZ İYİ OLUR!" Efsunun sesiyle hızla o tarafa gittik. "Ananı avradını ne oluyor lan." Poyraz da gelmişti. Kürşatın kucağında hareketsiz yatan parçalanmış bir beden. "Kürşat kardeşim sakin ol ne oluyor?" Kürşat ıslak gözlerle başını bize çevirdi deniz ona doğru bir adım attığında kürşat geri adımladı ardından kendini kucağındaki bedenle birlikte dizlerinin üstüne bıraktı ve ağzından bir isim döküldü. "Soner Alaca.."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
