22 Aralık Perşembe 20.40
Timur'dan
Televizyona bakmayı kesip gözlerimi odada gezdirdim. Sıkıldım. Ben genelde sıkılmaya bile vakit bulamam ama bu ara kafam öyle meşgul ki kendime bugün için izin verdim. Kafamı toparlayıp hain meselesini halletmem lazım. Şuan aklımı meşgul edecek dikkatimi başka yere çekecek sadece Asya var gibi sanki. Bir tek onu çözmeye çalışırken diğer şeyleri düşünmüyorum. Bunları kafamda kurup düşünmektense ona yazıp onu tanımaya çalışmak daha mantıklı sanki.
Neredeydi benim telefonum? Şöyle bir etrafa göz gezdirdim. Girişteki konsola bıraktığım aklıma geldi aldım yazalım bakalım ne yapıyormuş.Siz: Merhaba, nasılsın müsait misin?
Mesajı atarken heyecanlandım sanki neden böyle oldu ki? Gerçi kızı kırdım kendimi hala affettirmedim onun gerginliği sanırım bu. Yine kendi kendime düşünürken mesaj geldi.
Asya: Selam, iyiyim müsaidim eve gidiyordum. Yolda sıkılmıştım iyi oldu yazdığın.
Siz: İyi sevindim o zaman aslında gün içinde yazacaktım ama ameliyat falan deyince yazmadım. Biraz da işlerim vardı en iyisi akşam yazıyım konuşmamıza devam edelim dedim.
Asya: İyi demişsin. Sorun değil, ameliyat sabahtı.
Siz: Tamam senin için de uygunsa dünkü konuşmamıza devam edelim mi? Biraz merak ettim de.
Bu nasıl bir cümle oğlum! Yeni ergenler gibi konuşuyorsun!
Asya: Emin misin duymak istediğine biraz şeyler çünkü bazıları.
Attığı mesajı okumamla yüzümde bir gülümseme oluştu. Başkası olsa aman bana ne deyip geçeceğim şeyler konu o olunca garip merak sarıyor beni.
Siz: Neyler?
Asya: Sanırım garip diyebiliriz.
Siz: Duymadan karar veremem.
Asya: Tamam o zaman söyleyeyim bir kaç tane.
Asya: Ne içersem içeyim bardağımın dibinde biraz kalmalı, hani çay içerken dibi kalır ya onun gibi ama fark etmiyor çay, kahve, ayran, su aklına ne gelirse işte.
Siz: Yani kabul biraz değişik ama çok garip değil başka.
Asya: Yolda hep sağdan yürürüm yanımda biri varsa da en sağa hep ben geçerim.
Tut bunu oğlum aklında belki gün gelir görüşürüz, kullanırsın. Telefona dönüp mesaj yazmaya devam ettim. Kendi kendime düşünmeyi bırakıp.
Siz: İlginç, başka ne var peki?
Asya: Bir şey yiyeceğim zaman yemeden önce mutlaka lavaboya giderim.
Siz: Biraz garipleşti kabul. Peki gidebileceğin yer yoksa ne yapıyorsun yemiyor musun?
Asya: Yiyorum da mecburen yani keyif almıyorum.
Siz: Anladım. Yazdım bunu kenara o zaman. Seni yemeğe çıkarabileceğim kadar bana güvenirsen lavabosu olan yerleri tercih ederim.
İnşallah ters tepmez ama onunla görüşme arzusu son zamanlarda beni fena şekilde yoklamaya başladı.
Asya: Heey onu kast etmedim ben.
Siz: Biliyorum sadece burada mesaj vermek istedim.
Asya: Ne mesajı?
Siz: Seninle konuşmayı sevmeye başladım, henüz tam tanımasam da arkadaş olmak, bir üst seviyeye geçmek isterim. Bu güzel muhabbetini de canlı da dinlemek isterim bir kahve eşliğinde.
Asya: Ooo yavaş Timur bey hızınız 200 falan.
Kaşlarım çatıldı hemen. İçime farklı bir duygu yerleşti en doğru tabirle kabul görmeme sanki. Sormazsam içim rahat etmez en iyisi rahatsız olup olmadığını sorup ona göre konuşmak.
Siz: Rahatsız mı ettim?
Asya: Yani etmedin de biz ağırdan alalım olur mu?
Siz: Tamam olur ben sadece niyetimi belirtmek istedim.
Asya: Tamam sıkıntı yok o halde.
Siz: Peki başka neler var?
Asya: Hep ben hep ben olmaz ama sende yok mu böle takıntılar hiç?
Siz: Yani çok bir şey yok sadece bir tane var sanırım ama o da takıntı değil alışkanlık.
Asya: Ne peki?
Siz: Ben de bir şeyler içerken bardağımı masaya vururum öyle bir anlamı falan yok alışkanlık kalmış nerden gördüğümü bile bilmiyorum.
Asya: Aslında rakı içilirken genelde yapılır belki küçükken falan görmüşsündür öyle özenip yapmışsındır. Derler ki rakıyı içerken gözümüzle görür, bardağa elimizle dokunur, burnumuzla kokusunu duyar ve dilimizle de tadını alırız. Ancak duyma organımız kulağın ise rakı içtiğimizden haberi olmaz. İşte kulak da rakı içtiğimizi duysun diye her yudumdan önce bardağı masaya hafifçe vurarak kulağımızın da duymasını sağlarız ama ben en çok denizcilerin bu harekete yüklediği anlamı seviyorum.
Çok zeki bir kadın ben hiç böyle bir sebep olabileceğini düşünmemiştim. Haklı olabilir ben küçükken babam ve amcam rakı sofrası kurarlardı ara ara.
Siz: Haklısın belki de öyledir. Denizciler ne için yaparmış peki bunu ilk defa duydum?
Asya: Bir yerde okumuştum denizde ölenlerin mezarları belli olmadığı için, denizciler içtikleri her şeyde bu hareketi yaparak onlara saygı ve sevgilerini sunarlarmış.
Siz: Bak bu daha güzelmiş.
Asya: Evet öyle.
Siz: Beni her konuşmamızda biraz daha şaşırtıyorsun bugün de bilginle şaşırttın. Gittikçe daha da hayran oluyorum sana. Temiz kalbinle hayatıma kattıkların için teşekkür ederim seni nasıl kırdım, nasıl dinlemedim diye her geçen gün daha da pişman oluyorum umarım beni affedersin bir gün...
Asya: Teşekkür ederim.
Asya: Şey benim az işim var da sonra konuşuruz yine.
Siz: Konuşalım mutlaka.
Sanırım onu utandırdım ama daha fazla içimde tutmak istemedim. Ben net bir insanım genelde, her ne kadar şuan duygularımdan emin olamasam da ona karşı bir hayranlık var içimde, eminim. Kalanı da bir şekilde çözeceğim. Ona göre yaklaşacağım. Eğer ondan hoşlanırsam arkadaş olamam. Bir kere arkadaş gözüyle bakarsam başka gözle bakamam tekrar, bu konuda enine boyuna düşünmem lazım ama böyle yazarak da karar vermem. Önce biraz konuşalım beni tanısın, güvensin en iyisi yüz yüze görüşüp karar vereyim. Derken telefonum çaldı. Hayırsız kardeşim arıyormuş.
- Ooo Emre bey siz beni arar mıydınız ya?
+ Ama abi aşk olsun ben seni hiç aramıyorum sanki.
- Haklısın paran bittikçe arıyorsun.
+ Abi hakkımı yemesene.
- Tamam tamam nasılsın bakalım, ne var ne yok?
+ Ben iyiyim de annem pek değil.
-Ne oldu, nesi var?
+ Yine midesi tuttu. Önceki doktor biraz korkutmuş. Mideye hortum atacağız riskli falan demiş. Artık nasıl korkutmuşsa gitmeye de ikna edemiyorum.
-Tamam dur şöyle yapalım benim orda Gülhane'de bir arkadaşım var ben yarın onunla bir görüşeyim yapılacak başka bir şey var mı ona göre ben konuşup ikna ederim.
+ Tamam abi çok iyi olur. Neyse sıkıldım senden hadi kapatalım.
-Eşek herif kapat hadi selam söyle evdekilere.
Aklım annemde kalsa da mecbur yarını bekleyip Asya'yla konuşup bu işi çözmem lazım. Sanırım yardımcı olur o. Benim tavrıma rağmen bile benimle hala konuştuğuna bakarsak olur gibi. Yatıyım ben en iyisi...
İnstagram/Tiktok: birbulutkalemi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON FLÖRT BÜKÜCÜ (Tamamlandı/Düzenleniyor)
Ficción GeneralHer gün iki yeni bölüm! Yoğun geçen hastane nöbeti sonrası otobüste, çocuklarının aralarını yapmak isteyen iki kadının muhabbetine kulak misafiri olup, bahsi geçen kızın birden fazla kişiyle konuştuğunu görünce müdahale etmek isteyen kızımız Asya il...