5

1K 156 196
                                    

Sunoo'dan

"SUNOO-YA! İN ARTIK UYUMADIĞINI BİLİYORUM!"

Yataktan kalkmamak için hâlâ uyuyor numarası yapıyordum fakat pek işe yaramamış olacaktı ki canım kardeşim alt kattan bağırmaya devam ediyordu.

Oflayarak yatağımdan kalktım ve lavaboya doğru ilerledim. Dağılmış saçlarımı düzeltip yüzümü yıkadım ve odama geri döndüm. Üç aylık aradan sonra annemin ütülediği okul kıyafetlerini yeniden gördüğümde aklıma dolan anılar başımı ağrıtmıştı.

Okula geri dönmek istemiyordum. 11. sınıf daha fazla ders ve sorumluluk demekti. Okulun açılması tekrar o sınıfa girmem demekti.

Aklımdaki düşünceleri atmak istercesine başımı iki yöne sallayıp hızlıca giyinmiştim. Daha sonra aşağı indiğimde beni bekleyen kahvaltı sofrasına oturup ağzıma birkaç parça yiyecek attıktan sonra kalkmıştım. İştahım pek yoktu fakat kapıda hızlı olmamı söyleyen bir kardeşim vardı.

Annemin bizim için kapının yanına bıraktığı çantaları almıştı çoktan Jiwon. Bende ayakkabılarımı giyip evden çıkabilmiştim sonunda. Jiwon'dan çantamı aldıktan sonra sağ tarafa bakmıştım nedense. Riki'nin evinin tarafına yani. Üçü de evden yeni çıkmıştı ve bir şey tartışıyor gibi gözüküyorlardı. Riki'ye vurmaya yeltenen Rei, Jiwon'u görünce gülerek buraya gelmişti.

"Selam Liz ve selam Sunoo sunbae!"

"Selam Reii"

Mutlu çıkmasına özen göstererek selam vermiştim Rei'ye. Moralim bozuktu fakat bunu bilmelerine gerek yoktu.

"Günaydın Sunoo"

"Günaydın Riki"

"Riki, Rei! Ben arkadaşlarımla bir yere uğrayacağım siz gidin!"

Arkamızdan bağıran Kazuha'ya baş parmağıyla tamam işareti yapmıştı Riki.  Daha sonra bana dönüp yürümeye başlamıştı.

"Aynı sınıfta değilmişiz maalesef. A sınıfındaymışım ben."

Maalesef.

"Olsun ya teneffüsler boşuna mı var? Ayrıca Jungwon ve Kazuha ile aynı sınıftasın en azından."

Gülümsemiştim. Ya da gülümsemeye çalışmıştım. Birlikte geçirdiğimiz bu iki hafta boyunca nedense Riki'nin yanında mutlu taklidi yapamıyordum. Riki zekiydi ve ne olduğunu anlayabiliyordu sanırım. Belki de onun yanında mutlu olma gereksinimi duymuyordum sadece.

"Ailen biliyor mu?"

"Neyi?"

"Zorbalarını."

"Bilseler bile bir şey değişmeyecek ki."

"Onlara söylemelisin ama biliyorsun değil mi?"

"Söylesem bile boşuna endişelenecekler. İki senedir ölmedim ya sonuçta. Bundan sonra da bir şey olmayacak eminim."

İçten içe öldüğümü anlamış gibi gülmüştü dediklerime. O sırada biraz önümüzde gülüşen Rei ve Jiwon durduğunda anlamıştım okula geldiğimizi. Okul bahçesinde çocuklarla konuşup sınıflara ayrılmıştık.

"O çocuk sevgilin miydi?"

"Hay-"

"Yetim olması yetmiyormuş gibi Sunoo'muz ibneymiş arkadaşlar!"

Gülüşme ve iğrenme sesleri. Hadi ama, o kadar kötü değildi. Abartmaya gerek yoktu, değil mi?

"Sunoo kilo mu almışsın biraz ya?"

Devil Town | SunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin