Sunoo'dan
Bir asır gibi geçen bir haftanın ardından Riki hastaneden taburcu olmuştu sonunda.
Okul tatilde olsa bile her sabah erkenden kalkmıştım bir hafta boyunca. Riki'ye çeşit çeşit yemekler hazırlayıp kutulara koyuyordum ve hastanenin yolunu tutuyordum. Daha sonra Riki hiçbiri bitiremediği için kızıyordum ve kalan yiyecekleri kendisi bana yediriyordu. Arada bir sıkıldığı için odasındaki küçük televizyondan evlenme programları açıyor ve "Bizde katılalım mı?" şeklinde sorular soruyordu. Günü böyle geçirdikten sonra ben eve gidiyordum ve bir hafta boyunca rutinimiz buydu.
Sonunda taburcu olduğunda ilk iş olarak ağaç evde toplanmıştık hepimiz. Jake hyung ve Jungwon daha erken çıkmışlardı hastaneden bu yüzden bir süre boyunca tek eksiğimiz Riki olmuştu. O da sonunda aramıza katıldığında büyük bir kutlama yapmaya karar vermiştik ağaç evde.
Süslerle ilgilenen kişiler arasında bir karmaşa çıkmıştı. Eunchae pembe parıltılı süsleri asmakta kararlıyken Sunghoon hyung nereden bulduğunu bilmediğimiz siyah süsleri savunuyordu. Onları durduran şey de Jake hyungun gidip Sunghoon hyungu öperek susturması ve Chaewon'un Eunchae'nin gözlerini kapatarak onu oradan uzaklaştırması olmuştu.
Pastanın masaya ulaşabilmesi ise ayrı bir olaydı. Pastayı Dahyun teyze yaptırdığı için ben ve Jungwon almaya gitmiştik. Hatta yolda daha önceden gittiğim falcıya uğramıştık ve oradaki kadın bize papatya çayını ikram etmişti bu sefer. Daha sonra pastanın artık alınma zamanı geldiğinde pastaneye gitmiştik.
Bu arada, biz kutlama yapacağımızı söyleyince Dahyun teyze grup fotoğrafımızı bir pastanın üzerine bastırmıştı. Yoksa biz yuvarlak biz pasta almayı düşünüyorduk sadece.
11 kişilik pastayı bir şekilde ormanın içine taşımıştık taşımasına fakat ağaç eve çıkarmayı hiç düşünmemiştik. Asıl komik olan ise sırf estetik dursun diye ağaç evde bulunan hasır sepete ip bağlamak kimsenin aklına gelmemişti. Onun yerine merdivenden tek tek el ele uzatmıştık pastayı. Biz bunu yaparken kahkahalara boğulan Jay hyung da işimiz bittikten sonra söylemişti sepet kullanabileceğimizi.
Sonunda her şeyi hazırlayabildiğimizde Jake hyungun "gazi" diyerek başına parti şapkası taktığı Riki'yi pastanın önüne almıştık. Fotoğraf seromonisi bittiğinde Riki sahte bir şekilde birkaç kez öksürmüştü.
"Öncelikle, lisede ne olduğunu hâlâ kavrayamadığım şerefsiz bir varlığı öldürdük ve-"
"Son darbeyi ben vurmuştum ama devam et sen."
"Mızrak benim götüme girdi ama Kazuha. Her neyse devam ediyorum. Ve bunu birlikte olmasak yapamazdık sanırım. Özellikle Chaewon'un Victoria Secret parfümü olmasaydı."
Herkes güldükten sonra Chaewon eliyle kendini işaret ederek hava atmıştı bir süre. Daha sonra hepimiz ciddileşmiştik tekrardan.
"Ciddi olmak gerekirse eğer, birimiz daha hayattan kopmadan her şeyden kurtulabildiğimiz için mutluyum. Diğerlerinin de seninle birlikte düştüğünü görünce düşmek o kadar da kötü hissettirmiyor sanırım. Suwon bana Seul'den daha güzel bir ev oldu ve unutamayacağım şeyler yaşadım. Gerçi bu hem üzücü hem de güzel şeyler devam etseydi aklımı kaç yüz kez daha kaçırırdım bilmiyorum. Tabii ki en önemlisi de sizin gibi arkadaşlarım ve Sunoo'm oldu. Yeni şeyler denemekten kaçınan birisi olsamda sizinleyken hep güvende hissettim. Teşekkürler hepinize."
"Bence buradaki herkes çoktan öldü ve bu yüzden hiçbir şeyden korkmuyoruz."
Konuşan Jungwon'la beraber bir sessizlik oluşmuştu. Daha sonrasında hepimizin aynı anda gülmesi en iyisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil Town | Sunki
FanfictionAilesi tarafından kuzenlerinin yanına, ufak bir kasabaya gönderilen Riki, yeni kişiler tanıyıp garip olaylar yaşar...