21. Bölüm

600 44 142
                                    

Merhaba, bebislerr! Bu gün çok mutluyum ay İnşaAllah hiç bozulmaz. Bu gün canlı yayında aldığımız momentlerden esinlenerek 21. Bölümü yazıyorum bu ficin artık bitmesi gerek 1 senedir ilerliyor WKDMWKDJEKS bu da yeni yıl şakası hehehehe. Medyadaki şarkıyı dinleyerek okursanız, etkisini görürsünüz. İyi okumalar!

Şimdi her şey birinci bölümle devam edecek.

Felix ağaçların arasında ara sıra arkasına bakmayı ihmal etmeden son sürat koşuyordu. Dün geceden sabaha kadar koşmuştu. En sonunda ormanlık alandan kurtulduktan sonra ulaştığı düz yolu takip ederek bir kaç insanın bulunduğu bir yere vardı. Ona mesafe bakımından en yakın kişiye doğru hızla ilerleyip ondan telefonunu istedi. Nefes nefese kalmıştı:

"Lütfen... Lütfen telefonunuzu verir... misiniz? Birini... Aramam gerek".

Nefes alış verişlerinin arasında zor da olsa, söyleye bildi. Adam telefonunu verdikten sonra ezberinde bildiği numarayı çevirdi.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Changbin dün gece eve gitmedi. Gidemedi. Sahil kenarında arabasından bir kaç metre uzakta kuma oturmuş gözü yaşlı dalgalanan denizi izliyordu. Çilli bebeğinin nerede ne yaptığından habersizdi ve deli gibi korkuyordu. Tüm gece uyumadan kumsalda Felixi düşünerek ağladı. Saatin kaç olduğundan habersizdi. Telefonunu arabada unutmuştu. Ayağa kalkıp savsak adımlarla arabasına gitti. Bacakları uyuşmuştu. Arabanın kapısını açtığında telefonunun çaldığını farketti.

Bilinmeyen numara

"Aç hadi, aç hadi a-"

" Alo?"

" AHAHAHAHA, CHANGBİN HYUNG!"

" Felix? Felix! BEBEĞİM NERELERDESİN? 2 GÜNDÜR SENİ ARIYORUM HABERİN VAR MI? AYRICA BU KİMİN TELE-"

" Hyung, dur hepsini anlatacağım. Sana şimdi bir konum göndereceğim, beni gelip ordan al. Ama önce Hyunjini ara. Acilen Seungmin'in babasını bulmamız lazım. Seungmin'in başı dertte."

" T-tamam. Tamam, geliyorum."

" Buyurun, bayım, çok teşekkürler."
.
.
.
.
.
.
.
.
.

" Offf, neden hala izini bulamadım?"

" Bebeğim, her şeyi doğru yaptığına emin misin?"

Jeongin son bir kez yaptığı işlemleri kontrol etti.

" Evet, her şey doğru. Acaba iletişim kuracaklar mı?"

" Eğer her şey söylediğin gibiyse, merak etme. Onlara ulaşacağız." Jeongin kafasını salladı. Chan sevgilisinin saçlarına öpücük kondurdu. O sırada bilgisayardan hırıltılı sesler gelmeye başladı. Jeongin hemen kulaklıklarını bilgisayara bağlayıp bir kulağını kendisi, diğerini Chan taktı.

" Anlaştığımız yerdesin, değil mi?"

" Adamlarım orada. Onlara teslim et. Ben oteldeyim, oraya getirecekler. Her şey planladığımız gibi, değil mi, Dae-jung?"

" Çilli olan kaçmış. Nasıl oldu bilmiyorum. Ama Seungmin elimde."

" Felix kurtulmuş mu?" Jeongin sevinerek dedi.

" Peki Seungmini neden kurtarmamış?"

" Bir işi de beceremiyorsun, Dae-jung. Şimdi gidip bizi ihbar etse, ne olacak?"

" Hiç bir şey yapamaz. Yolunu bile bulamaz. Bulsa da, onları götüreceğim yerden habersiz. Sen çoktan işini halletmiş olacaksın. Ayrıca çilli senin sinirlerini bozardı. Seungmin daha kolay. Değil mi, Seungmin?"

Masumiyet Heykeli    [ HyunMin/SeungJin ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin