8. BÖLÜM

818 68 31
                                    


...ÖNCEKİ BÖLÜMDEN BİR KESİT...

Bahse girerim bu sefer anlatacağım hikayeyi hiç duymadınız. Neden mi?

Çünkü bu, kitabın yazarı olan "YazarS" nin ölümüyle birlikte yazım aşaması yarım kalmış bir hikaye:

Lidya Lis' in hikayesi.

...KESİT BİTTİ...

Bir varmış bir yokmuş, hızını alamayan gancık iyilik perisi yeni hikayeler yaratmak için bu sefer de kendisini bambaşka bir imparotorlukta buluvermiş.

Bir gün buradaki imparatorluk sarayından çıkış yaptığı görülen iyilik perisi, kendisini takip eden bir grup insandan habersiz, şehrin merkezindeki çarşıda biraz dolaşmak istemiş .

Gittiği çarşıda, kalabalığın içerisinde alışveriş yapan türlü türlü insanı izlemeye dalan iyilik perisi, başına aldığı sert darbeyle aniden yere düşmüş. Kaşınının üzerine ani bir refleksle elini koyan peri, elindeki kanı görünce adeta dumura uğramış.

Yaşadığı şokla birlikte kulaklarındaki uğultuya dikkat kesildiğinde ise etrafında birer birer sayısı artarak toplanan insanların dediklerini parça parça işitir olmuş.

Bunlar daha öncesinde aşina olduğu laflarmış esasında:

- Pis cadı! Lanetli ruh!...

- İmparatorluk sarayında ne işin vardı? Kötü cadı! Kralımıza büyü yaptı kesin!...

- Kralımızı lanetledi bu cadı! Onu ateşe verelim!...

"Ahh! Şimdi anlaşıldı." demiş, peri içinden. Hâla yaşlı bir cadının formunda olduğu gerçeği çoktan aklından uçu vermiş oysaki. Ancak insanlar onun aksine böyle şeyleri unutmazmış!

"Artık biliyorum!" diye söylenmiş. İnsanlar için umut yok!

Tam o esnada tıkır tıkır at nalı sesleriyle beraber büyük ve süslü bir araç önlerinde durmuş. Aracın icinden bembeyaz uzun saçlarıyla inen asil leydi, insanı buz kestiren bakışları ve ses tonuyla konuşmuş:

- Neler oluyor burada?!

Köylüler bir anda sus pus olmuş.

Bu sessizlik yüzünden içlerinden bir adam kalabalığı temsilen öne atılmış:

- Afedersiniz ama siz kimsiniz leydim?!

Bu işimize karışma demenin en üstü kapalı hali olsa gerekmiş.

- Gerçekten kim olduğumla mı ilgileniyorsunuz yoksa kimden güçlü olduğumla mı bayım?

- Anlayamadım?

- Merak ediyorsanız adım Lydia Lis. Ancak merak ettiğiniz bu değil de statüm ise eğer söyleyeyim. Lis düklüğünün tek varisiyim yani en ufak bir hakâretinizde idam emrini verebilecek kadar soylu statüm var. Peki ya bayım. Siz kimsiniz?

- L leydim! Yanlış anladınız! Sadece, demek istediğim sizin gibi asil bir leydinin biz köylülerle ne gibi bir işi olabilir ki?

- Bırakın da orasına ben karar vereyim bayım.

- Ha haklısınız leydim.

İdam kelimesini duyunca herkesin rengi atmış ve korkuyla bir iki adım gerilemişti. Kalabalığın gerilemesiyle daha çok günyüzüne çıkan cadı, leydi ile göz göze geldi. Kısa bir bakışmanın ardından leydi acımasız bir tonda bağırdı.

- Şimdi buradaki herkesi idam ettirsem ve bunu sadece yapabiliyor olduğum için yapsam! Hanginiz bana karşı gelebilir ki?!

- Le leydim lütfen acıyın bize!

TAKINTI / TEBRİKLER ÖLDÜNÜZ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin