~ Veliaht Prens Ryan Wilhem'in gözünden~
- Tik tak, tik tak, tik tikidi tak...
Dakikalardır aynı ritmik sesi tekrar edip duruyorum.
- Tik tak, tik tak, tik tikidi...
Diyerek duruyor ve işaret parmağımla saatimin camına birkaç kez vuruyorum.
- Tak! Zaman doldu.
Şimdiye bitmiş olmalı, öyle değil mi?
Çok yakında haberler kulağımıza gelecektir. Leydi Lydia'nın bir gece ansızın, yatağında mışıl mışıl uyurken faili meçhul bir cinayete kurban gitmesi...
Bu küçümsenecek nitelikte bir haber değil ne de olsa!
Hatta bu olayın duyulmasıyla birlikte tahminimce tüm imparatorluk adeta çalkanacak!
Çok kısa bir süre içerisinde aristokratlar, soylular, imparator ve askerleri... Kısaca herkes birbirine girecek. Dükün tek kızına yapılan saldırı, tüm düklüğe yapılmış sayılacak. Soylular aynı şeyin başlarına gelmesinden korkup kabuklarına saklanacak.
Ve bilin bakalım bu karışıklıkta meydan kime kalacak?
Tabii ki bana!
Belki de suçu beni desteklemekten vazgeçen düklüklerden birinin üstüne yıkarım. Böylece hem iç savaşı başlatırım hem de bu karışıklıktan istifade edip babamı tahttan indiririm.
Bir taşla iki kuş!
"Önce karmaşa yarat sonra da zekanı kullan.
Aptallar kaosta boğulsun sen zirveye tırman."
Bu güne kadar beni hayatta tutan felsefe buydu ne de olsa.
Hah!
Öyle ya da böyle. Ne fark eder ki?!
Ben zamanında daha iyi yollardan gitmeyi de denedim.
Yollarımı yakıp yıkarken aklınızdan ne geçiyordu! Kazanamayacağımı mı düşündünüz?!
Nişan bozuldu diye, herkes desteğini benden yavaş yavaş çekiyor diye pes mi edecektim?
Öylece elim kolum bağlı yenilgiyi kabul mü edeceğim sandınız!
Eğer öyleyse... Beni, Veliaht Prens Ryan Wilhem'i hiç tanımamışsınız!
Çünkü tanısaydınız bilirdiniz. Genelde işlerin bu kadar çirkinleşmesi ilk tercihim değildir ama mecbur kalırsam da yapmayacağım şey yoktur!
Ne yapabilirim ki?!
Ona söylemiştim. Elde edilemeyen güç tehdittir, demiştim.
O aptal kızın sadece nişanlım olarak beni desteklemesi bile yeterliydi ama yerinde durmayıp her şeyi mahvetti.
Ben daha neyin, neden ve nasıl olduğunu bile anlayamadan o işleri benim aleyhime çoktan çevirmişti! Daha da ileri gitmesine... Hayır!
İzin veremezdim! Bu yüzden ben de yok etmeyi seçtim.
Dün gece prensesin odasına imparatorluktaki en iyi suikastçılardan birini gönderdim. Arkasında asla delil bırakmayan bir suikastçı... Şimdiye dek yüzlerce insanı gözünü bile kırpmadan katletmiş bir hayalet... Benim emrimde, bana sadık olan acımasız bir katil.
Evet o katil...
O katil benim emrimle dün gece prenses Lydia'yı öldürmüştü.
Ben ise sapkın düşüncelerime dalmış, beynimde dönen kırk tilkiyle birlikte, odamda bir sağa bir sola turlayıp duruyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTI / TEBRİKLER ÖLDÜNÜZ!
AléatoireDİKKAT +18 - Neden Lydia? Neden sürekli benden uzaklaşıyorsun. Ben seni kendime çekmeye çalıştıkça direnip duruyorsun ancak başka erkeklerin yanına kolayca gidebiliyorsun. Seni başkasının yanında görmeye dayanamıyorum. Kıskançlıktan deliricek gibi o...