Merhaba yeniden ben geldim. Çok uzun süre ara vermiştim. Bölümleri 1 hafta sonra atıcam.
O gün çok zor geçti. Odanın karanlığı, odadakı fareler, korkmamı salıyodu. Onlara önem vermiyerek uyumaya çalışdım. Am bir ürkütücü sesle irkildim. Bu ses kurt sesiydi. Her zaman babam belgesel izlerdi. O zaman anladım ki ormandayım. Sonrası karanlık.
Gözlerimi azıcık araladım. Karşımdakı çift ayağı görüp başımı kaldırdım. O gelmişti. Bir iki saniyeliyine gözlerine bakdım sonra kaçırdım. O ise utanmadan hala bana bakıyodu.
Azra-" noldu halime bakıb gülmeyemi geldin?"
Ses çıkarmadan beni izlemeye devam etdi. "Anladım"Miran-"neyi?" Dedi soğuk sesiyle.
Azra-"kalbinin içinde olanı, bakışların derin ama soğuk,anlamsız" dedim gözlerimin dolduğunu his ederek. "Keşke senle gelmeseydim ve sana güven-" diyemeden sözümü kesti.
Miran-"napıcaktın Yaman denen o piskopatlamı kalıcaktın?" Dedi.
Azra-"evet." Dedim tek nefeste. "Sana güvenerek buraya gelerek bu olanları görmekten daha iyiydi Yamanla kalmak." Dedim gözümden sıcak göz yaşımı akıtarak.
Miran-" güvenmeseydin Azra." Dedi ifadesiz şekilde. Bu adımı ikinci söyleşiydi. Ama yine o cümleyi kurarak.
Azra-"söylüyorum ya hata bende" dedim bende kendimi ezmeyerek. Bütün vücudum titriyodu. Ellerim buz kesmiş,dudaklarım kurumuş,yanağımda kuruyan göz yaşları.
Kapı açıldı. Oğlu bir babası iki oldu. Babası içeri girip Miranı gördüğünde şoka uğramış gibi yüzene bakdı.
Arif-"oğlum" diyerek ona yakınlaşdı." Neden burdasın?"
Miran-"sana ulaşamayınca burda olucağın aklıma geldi." Dedi.
Arif-"noldu kötü bir şey yok dimi?"
Miran-"var" dedi kafasını dikleştirerek.
Arif-"buyur gel dışarda konuşalım" diyerek eliyle öncelik verdi.
Miran-"yok burda konuşalım"
Arif denen o şerefsiz yüzüme bakdı. Ben ise ona bakmadan doğruca Mirana bakıyodum.
Arif-"tabi."
Miran-" Serdar gelmiş." Diyerek bana bakdı. Serdarmı? O kim? Diyerek kafamda sorular çoğalmaya başladı.
Arif -"n-ne!" Diyerek ani çıkış yaptı.
Miran-" Serdar geldi. Midyatda"
Arif-"nedeni? Ne istiyormuş?"
Miran-"kız kardeşini." Dedi yine bakarak. Noluyo ya? Diyerek bir bakış atdım.
Arif denen o şerefsizin gözleri bana çevrildi. Yüzünde endişe ve korku vardı.
Arif-"yalnızmı gelmiş?"
Miran-"annesiyle" diyerek bakışlarını babasına çevirdi.
İyi de bu konular neden benim yanımda konuşuluyo ki? Ben hiç Serdar denen o şahsı tanımıyodumki?
Arif ağanın rengi soldu.
Korkdu galiba. Ama neden?Arif-"olamaz!" Diyerek bana doğru gelmeye başladı. Ani haraketi yüzünden diksinerek ondan uzaklaşdım.
Miran-" Arif ağa?"
Arif-" Miran çabuk aç kızı!"
Diyerek kollarımı çözmeye başladı.Miran-" hayır." Dedi umursamazcasına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çaresiz Kadın
Fiksi Remaja'Hayatı korkarak yaşamak, en büyük çaresizliktir!' İlk kitapım olduğu için yanlışlarım var af buyurun. Ama sonra ki kitaplarımı daha iyi yazmak dileyi ilee... Kitap final oldu! İlk defa mutlu son..