BÖLÜM 28
MÜZİK:(ÖZLEM ÇELİK)NASIL YAR DİYEYİM
AYDA
Topallayarak zar zor anca eve geldim.Kapıyı çalacakken kapıyı Akın açtı.Akın kapıyı açtığında zaten telaşlıydı beni bu halde görünce daha çok telaşlandı.O da beni aramak için
dışarıya çıkacakmış.Beni baştan aşağıya süzerken.
-Bu halin ney seni çok merak ettim.Tamda bende seni aramaya çıkıyordum.Hiç cevap vermedim.Yukarı çıkarmak için elimden tuttu.Elim çok acığı için sızlanıp elimi geri çektim.
O sırada anneannem geldi.Akın'ı kenara çekip.
-Ne bu halin kızım üstünün başının haline bak.
Ellerimden tutup ellerimin içine baktı.
-Hadi içeri gir diye koluma girip beni salona kadar götürdü.Kızlar beni görünce korktular.
-Korkmayın iyiyim sadece biraz sakarlığıma denk geldi düştüm o kadar.Anneannem;
-Bu nasıl düşme anlamadım ki kocaman kızsın az dikkat edeydin ya be kızım diye tentirdiyot ile pamuk getirmek için içeri gitti.Akın yanıma gelip oturdu.
-Ellerin çok kötü olmuş nasıl oldu peki?
Cevap vermeden gözlerinin içine baktım.Baktım sadece baktım.Aklımdan Akın için ne düşünmem gerektiğine bir türlü karar veremiyordum.Çok seviyordum halen ama bir yandan da nefret etmek
istiyordum ama buna kalbim mani oluyordu.Bunu bana yapmış olmasına inanamıyordum.Bu kadar güzel seven bir adam sevdiği kadına bunu nasıl yapabilirdi.Anneannemin söylediği sözün
hakkı varmıydı.Acaba Akın hem Nalan'ı hem beni aynı anda...Off!Bir çıkmaza girmiş yolumu bulamıyordum.Anneannem tentirdiyot ile pamuğu getirip masanın üstüne bırakıp sargı bezini
unuttuğu için tekrar içeri girdi.Akın masadan tentirdiyot ve pamuğu alıp tekrardan yanıma oturdu.Yavaşça elimi üfleyerek pansuman yapmaya başladı.Ağlamamak için kendimi ne kadar
sıksamda gözlerimden yaşlar akmaya başladı.Akın elimi bırakıp göz yaşlarımı eliyle sanki bir bebeği sever gibi nazikçe yüzümü severek göz yaşlarımı sildi.
-Canın çok mu yanıyor?Evet dercesine sadece kafa sallayarak cevap verdim.
-Seni çok merak ettik neredeydin?
-Ben de bu gün seni çok merak ettim sen neredeydin?O kadar acil olan işin neydi?
-Şimdi söylenecek bir şey değil.Şu yaralarını temizleyelim uygun bir vakitte sana anlatırım.Tam birşey diyecektim ki anneannem sargı bezini bulmuş salona girdi.
-Oğlum sen kalkta ben yaparım diye Akın'ı yanımdan kaldırıp yanıma oturdu.
-Sen küçükken de böyleydin.Hiç düşmelerin eksik olmazdı.Büyüdün halen aynısın.Diye söylene söylene pansumanı tamamladı.Ellerini yıkamak için gittiğinde hemen Akın tekrar yanıma
oturdu.Gözlerimin içine bakıp.
-Ayda bu düşme değilde başka bir şey mi?Sanki bir şeyler söylemiyorsun gibi geliyor bana.
-Başka ne olabilir belli değil mi düştüğüm.
-Peki bana söylemediğin bir şey var mı?
-En iyisi ben kalkıp odama gidip biraz dinlensem iyi olur.diyince Akın bozuldu.
-Sen yat dinlen.Ben de artık evime gitsem iyi olacak.Size de daha fazla yük olmayayım.O sırada anneannem gelip.
-Ne yükü oğlum.Bir daha böyle bir şey duymamış olayım.Kendini biraz daha toparlasaydın da öyle gitseydin.
-Yok iyiyim.Sayenizde çabuk ayaklandım.Her şey için çok teşekkür ederim.Dedikten sonra bana baktı.Sanki benden de bir kaç laf bekliyordu.Ama laflar ağzımdan çıkmamak için
sanki yemin etmişlerdi.Artık ben den bir şeyler gelmeyince.
-Kendine iyi bak Ayda iyi akşamlar.Zar zor.
-Sana da iyi akşamlar.deyip odaya topallayarak çıkmaya çalışırken.
-Dur sana çıkmana yardımcı...derken lafını yarıda bıraktırıp.
-Hiç zahmet etme Akın ben çıkarım.Diye arkama bile bakmadan merdüvenlerden yukarı kendim çıktım.Arkamdan öylece baktığının farkındaydım.Aslı ile Feride odalarına çıkmışlardı.
Onların odasına girip.
-Aslı kuzum baban evinize gitmeye karar verdi gel seni bir öpeyim de öyle git.
-Ayda abla seni,Feride'yi,Türkan teyzemi çok özlüyecem diye bana sarıldı.Saçlarını okşayıp pamuk yanaklarından öptüm.
-Sen iyisin değil mi?
-Ooo hemde nasıl turp gibiyim.Ellerime baktı.
-Çok kötü olmuş ama.
-Acımıyor ki azıcık bir acıdı o kadar.
-Ben buradan gitmek istemiyorum.Bir gün daha burada kalsam olmaz mı?
-Olmaz olur mu.Tabi ki kalabilirsin hem de istediğin kadar.
O sırada Akın ile anneannem odaya girdiler.Akın hemen;
-Olmaz Aslı yeter bu kadar misafirlik.Eve gitmemiz gerekiyor.Anneannem biraz kızar gibi.
-Ne demek misafirlik.Ne misafirliği sen bu evin oğlusun diyorum ben,sen halen misafirlik diyorsun.Kızlar bir arada mutlular.Bırak kalsın.
Anneannem böyle konuştukça kalbime hançer saplanıyordu.Akın'ı bu kadar kabullenmişken ben ne yapacaktım.Akın;
-Tamam kalsın.Üzmüyorsun kimseyi tamam mı?
-Tamam babacığım.Akın tekrardan iyi akşamlar diye odadan çıkıp gitti.Akın çıkar çıkmaz cama topallaya topallaya anca gittim.Anneannemin elini öpüp vedalaştı.
Arkasından öylece gidişini izledim.Kafamın içi ise arı kovanından farksız düşünceler içinde fızıldıyordu.Beynimin her hücresi ayrı bir şey söylüyordu.
Hatta yanlış görmüş olabilirmiyim diye kendimden bile şüphe edecek düşünceler dolaşıp duruyordu.Herşey ortadaydı ve herşey bu kadar açık seçikken ben ne yapmalıydım hiç bilmiyordum.
Sevdiğim adama kavuşmamla ayrılmam bir olacaktı.Halen sevdiğim adam diyorum.Akın'ı içimden nasıl silip atacaktım.Yüzüne yaptığını haykırmak geliyordu ama bunu yapmaya cesaretim
yokdu.En güzeli sessiz sedasız bir şekilde istemiyorum artık bahanesiyle ayrılmaktı.Sabah ilk işim Akın ile konuşmak ayrılmak istediğimi söylemek olacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA
RomanceHer bölüme uygun müzik seçmeye çalıştım.Bölümleri okurken seçtiğim müzikleri dinlemenizi tavsiye ederim.