BÖLÜM 15
MÜZİK:(UFUK BEYDEMİR)AY TENLİ KADIN
AKIN
Şuanda gecenin bir yarısı bahçemin masasında oturuyorum.En son bu mahalle bu ev bize çok iyi gelmişti ve gelmeye de devam edecekti demiştim.Öyle de oldu.O günden bugüne neler olmadı ki.Başta mahalleli bizi çok sahiplendi.Kendi ailem gibi oldular.Yeter ki bir ihtiyacım olmayı versin herşeyime kendi ihtiyaçları gibi halletmeye çalıştılar.İçtenlikleri samimiyetleri herşeyin üstündeydi.Mahallede bu kadar mutlu huzurlu iken bunun ötesi daha ne olabilir derken Onu tanıdım.Hayatıma Nalan dan sonra bir daha bir başkası girmez diye düşünüyordum.Birini sevmek aşık olmak evet yanlış değil aşık olmak hiç aklımın ucundan geçmezdi.Önceleri arkadaşlar konuyu açtığında kızar ortamı terkederdim.Benden geçti bir daha böyle konuları açmayın diyede ikaz ederdim.İnsan bilemiyor işte neyin ne zaman geleceğini.Engelde olamıyor.İtiraf etmeliyim karşı geldim engel olmaya çalıştım ama başarılı olamadım.Nalan'dan sonra cesaretim yoktu açıkcası aynı şeyleri tekrar yaşarım diye korkuyordum.En önemliside Aslı...Ben karşı koydukça Onun bir bakışı herşeyi alıp götürüyordu.O badem gözleri ile her baktığında huzuru buluyordum.Gözlerinde sanki gün batımında deniz kenarında ki o denizin hafif dalga sesleriyle kuşların cıvıltısı eşliğinde huzuru sakinliği hissetmek vardır ya hani uzun uzun denize bakar iç çekersin işte Onun gözlerinde de aynı huzuru buluyor uzun uzun saatlerce gözlerinin derinliğine bakıp seyretmek istiyordum.Her baktığımda etkilenmemeye çalışmak istemesemde etkiliyordu beni.Onun da payı çoktu.Onun diyip duruyorum daha ben bile bir kaç defa adını söyleyebildim.Bu kadar kısa sürede nasıl bu hale geldim inananın ben bile bilmiyorum.Ayda!Ayda!Ayda! Oh ne güzelmiş adını çekinmeden söylemek.Sanki biri beni duyacak gibi hissediyorum.Duyunca ne olacak diyeceksiniz.Sonuçta o daha gencecik kız ben ise evlenmiş barklanmış sonrasında evliliği beceremeyip boşanmış bir adamım.Üstelik bir de çocuğum var.Böyle bir adamın daha çiçeği burnunda bir kıza duyduğu sevgiyi nasıl karşılar mahalleli bilmiyorum.O yüzden duygularımı hiç belli etmemeye çalıştım.Kendim için değil.Ayda'ya bir laf söz gelir diye.Daha birbirimize bile ne hissettiklerimizi söylememişken laf söz çıkmasın diye hep temkinli davrandım.Ben Ayda 'nın beni sevdiğinden adım nasıl Akın ise o kadar emindim ama O benden hiç bir şekilde karşılık görmedi.Temkinli olacağım diye kızın duygularına hiç bir karşılık verememiştim.Onunkinden nasıl eminsin diyeceksiniz şimdi.Bakışları ve belli etmemeye çalışsa da,kaçsa da hep yakaladığım karşı kaldırımda ki halleri.Daha yeni yine buradaydı.Hem de gecenin bir yarısı sırf beni görebilmek için bu saatte buraya gelmişti.Yine diyorum çünkü bu yeni değildi.Kaç defa Ayda'yı burda görmüştüm.İlk farkettiğimde hiç tanıyamamıştım.Taki yine birgün otururken Bakkal Hayri Bey'e yakalandığında.Hayri Bey arabasıyla durup konuşunca farların ışıklarından tanıyabilmiştim.O sırada bu sesler ne diye dışarı çıkmasam hiç haberim olmayacaktı.Sonraları ise gelir mi diye her gece camın önünde beklemeye başladım.Onun haberi olmadan bende hep Onu oturduğu yerde izliyordum.Niye gitmedin yanına diyeceksiniz çünkü bende duygularımdan bu kadar emin değildim.İlk defa bugün yanına gitmek istedim ama benden kaçarcasına uzaklaştı.Biliyorum gitmek için çok geç kaldım.Öncesinde bunu yapmalıydım.Benden uzak durmaya çalışıyordu bunun farkındayım.Haklı da.En iyisi en baştan anlatayım.İlk karşılaşmamız hiç iç açıcı olmamıştı.Özür dilemek için sürekli fırsat kolluyordum.Malum Ayda'ya delikanlı diye seslenmem düpedüz aptallıktı.Bu durumdan çok rahatsızlık duyuyordum.İlk karşılaştığımızda mutlaka özür dileyecektim ama çok kalabalıktı.Kapılarının önünde görmüştüm bana elleriyle meyve suyu tutmuştu.Anneannesi,kardeşi ve arkadaşları vardı.O kadar kişi içinde bunu yapamazdım.O kadar çalışkan ki okuluna giderken bir taraftan da kafede çalışmasına rağmen bide pazarda anneannesinin ördüklerini satıyordu.İyi ki o pazar vardı.İlk pazara gittiğimizde tezgahtan meyve alırken bir anda Aslıyı yanımda göremedim.Telaşla etrafıma bakınırken Ayda'nın Aslı'nın başını okşayıp bir şeyler anlattığını gördüm.O an hem üzülüp hem duygulanmıştım.Hiç tanımadığımız bir kişi kızımızın başını okşarken Nalan bir kere bile kızının başını okşamamıştı.Hemde canından bir parça olmasına rağmen.Yanlarına gittiğimde hiç erinmeden bütün bebekleri Aslıya gösterip teker teker hepsini anlattı.Özür dilediğim de ise hatalı oluşumu hiç yüzüme vurmadı.Aksine buna sebep olduğu için kendini suçlar bir havası vardı.Yine bir gün ilk bana bakışını yakaladığım gün.Aslı ile okula giderken Ayda kapılarının önünde arkadaşları ile sohbet ediyordu.Günaydın diye yanlarından geçtim.Aslı yine omuzlarımdaydı yorulduğum için indirirken bir taraftan da tesadüf eseri Ayda ile arkadaşlarına öylesine baktım.İlk göz göze geldiğimiz an.Hiç bu anı unutamıyorum kalbimin yeniden atmasına vesile olan o derin,sevecen ,içten ve huzurlu bakışları.Beni o kadar etkilemişti ki kalbimin hızlı hızlı attığını hissetmiştim o an.Çok kısa sürmesine rağmen.Benim ona baktığımı farkedince hemen gözlerini benden kaçırmıştı.Bir bakışıyla beni alt üst etmişti.Kaybolup giden hatta unuttuğum duyguları bir anda canlanmasına neden olmuştu.Bu duygularla savaşır bir vaziyette buldum kendimi.Sadece bir bakış beni böyle etkilemiş olamazdı.Altı üstü sadece göz göze gelmiştik.Belkide öylesine bakmış da olabilirdi diye düşünmekten kafam çok dağılmıştı.Kendimi bir yere konumlandıramıyordum.Beni bir bakışı ile öyle allak bullak etmişti ki derse bile girememiştim.Yerimi bir başka meslekdaşıma emanet edip izin kullandım.Anlamsızca sokaklarda yürümeye başladım taki okulun çıkış saati gelene kadar.Onu da kaçırabilirdim çünkü o kadar kendimden bir haberdim iyi ki alarm kurmuştum.Alarm çaldığında bile vaktin nasıl geçtiğini anlayamamıştım.Okula döndüğümde Aslı'yı sınıfta bulamadım.Telaşla okulu ararken camdan Aslı ile Ayda 'yı gördüm bizim afacan cimcime düşmüş ağlıyordu.O an koşarak yanına gitmem gerekirken orada kalıp onları izlemeyi tercih ettim.Ayda'nın kardeşi Feride de geldi beraber kolundan tutup bankete oturttular.Ayda bir taraftan eliyle göz yaşlarını siliyor bir taraftan da çantasından peçete çıkartıp kanayan dizini siliyordu.Sakinleşmesi içinde sürekli saçını okşayıp birşeyler söylüyordu.O sırada nöbetçi olan Haydar Hocam yanlarına gidip beni aradı durumu bana bildiriyordu.Halbusu ki buradan onları izlediğimi bilmiyordu.Aslı gelirken dönüp Ferideye sarıldı sonrasında Ayda yine saçlarını okşayıp öptü.Bunlar benim için değeri ölçülemez şeylerdi.O kadar gezip kafamı boşaltmaya çalıştığım şeyler aksine bu görüntü karşısın da beni daha çok dağıtmıştı.Kızım da bende kaç senedir sevgiden,samimiyetten o kadar uzak kalmıştık ki bu duyguları yeniden yaşamak bizim için çok önemliydi.Çıkar uğruna yapmacık sevgiler hiç samimi olmayan boş boş bol kahkahalı o sahte gülüşler...Aslı annesinden görmediği o sevgiyi,şevkati hiç tanımadığı insanlardan görüyordu.Bir tek Ayda değil bütün mahalleli Aslı'yı çok seviyordu.Tabi Ayda'nın ayrıca ilgilenmesi benim daha çok hoşuma gitmeye başlamıştı.Aslı da Ayda'yı seviyordu.Her pazara gittiğinde mutlaka Ayda'ya uğrayıp bebek almasından anlamıştım.Ayda'nın bebekleri alması için anlattığı özelliklleri, hikayeleri dinlemek için pazarı iple çekiyordu.Her bebek için bir hikayesi vardı.Dinlerken bu kadar hikayeyi nasıl uyduruyor diye şaşırmıyor değildim.Anlattığı hikayeleri Aslı'ya anlatıyordu ama her hikayede kendimden bir parça buluyordum.Bazen içimi okuduğunu beni çok iyi tanıdığını hikayeleri de ona göre anlattığını sanıyordum.O gün daha çok karışan kafamı toplamak için Gazanfer Hocama;mezun olduğum okuluma gittim.Nalan'la sevgili olduğumda da evliliğimde de ayrıldığımda da desteklerini hiç benden esirgememişti.O kadar yaş farkına rağmen iki arkadaş gibiydik.Hocam ile buluşup kantinde oturup sohbet etmeye başladık.Konuyu açmaya çalıştıkça saçma sapan konulara giriyor bir türlü cesaret edemiyordum.En sonunda konuyu kafamda toparlamak için zaman kazanmam gerekiyordu.Bunun içinde kahve almayı bahane ettim.Kahve almaya gittiğimde biraz daha rahatlamıştım.Niye bu kadar sorun yaptığımı soracaksınız.Nalan'ı ilk söylediğimde beni incitmeden kendi üslubuyla o babacan tavrıyla beni alttan alttan uyarmıştı.Şimdi ne diyeceğini o kadar merak ediyorum ki bu merakım bende bambaşka bir şeye dönüşmüştü.Acaba yine aynı şeyleri söyler mi endişesi birazda olsa merakımın önüne geçmiş olabilir.Ben tam kendimi hazırlamış kahveleri alıp gelmişken Gazanfer Hocanın yanında kimi görsem iyi. Ayda'yı!O kadar şaşırmıştım ki bunu belli etmemeye çalışsam da o şaşkınlığımı kesin Ayda anlamışdı.Ben bir şeyleri içimde çözmeye Gazanfer Hocama dertleşmeye gelmişken ve Onu anlatmaya gelmişken karşımda görünce şaşırmamak elimde değildi.Yüzüne bakıp seni Hocana anlatmaya gelmişken gel seni sana anlatsam bu işin nasıl olacağını,duygularımızı,korkularımızı,endişelerimizi en önemlisi birbirimize karşı bu hislerimizi konuşsak diyesim geldi.Tabi ki o zamanda diyemedim.Gazanfer Hocama da durumu açamadım.Ayda ile aynı mahallede oturduğumuzu duyunca bıyık altından hafif bir tebessüm ettiğini yakaladım.Anlatsam direk anlardı Ayda olduğunu.Açmadım ama Ayda'yı bana öyle anlattı ki sanki birşeyleri sezmiş gibiydi.Beni benden daha iyi tanıyordu ki anlamış olabilirdi.Ayda'ya o gün bir daha hayran olmuştum.En önemlisi Ayda'dan gözde öğrencim diye bahsetmişti ve bunu Ayda'ya da söylemiş olması ...O kadar mutlu olmuştu ki gözlerinden bunu anlamamak imkansızdı.O ne kadar sevindiyse bende o kadar sevinmiştim.Gazanfer Hoca babacanlığıyla bilinse de zor beğenen bir insandır.Onu memnun etmek Onun taktirine nail olmak o kadar kolay bir iş değildi.Şimdi böyle arkadaş gibi olduğumuza bakmayın öğrancilik yıllarımda az çekmemişimdir.Bana nasılsa diğer öğrencilerine de aynıydı.Herkes tarafından bilinen bir şeydi bu.Hele dersinden geçmek... Bunun Ayda da farkında olduğu için içindeki mutluluğu tahmin edemezsiniz.Gazanfer Hocaya hiç birşey anlatamadan eve geri döndüm.Aslı'yı Türkan teyzeme bırakmıştım Feride ile oyuna dalınca orada kalması için ısrar etmişti.Döndüğümde Ayda ile karşılaşırım diye umut ettim ama evde yoktu.Aslı Feride ile sürekli beraber oyun oynuyorlardı.Bazen bırakıp gitmek zorunda kalıyordum.Her döndüğümde Ayda'yı görürmüyüm umuduyla gelsem de hiç karşılaşmak mümkün olmadı.İyi ki pazar günü vardı.Yine pazara gittiğimizde Aslı koşarak Ayda'ya sarıldı.Aslı gün geçtikçe beni şaşırtıyordu.Ayda'ya sarılması sevmesi benim korkularımı birazda olsa törpülüyordu.Gittiğimizde bu sefer Ayda da daha farklıydı.Sanki duygularından emin olmuş daha kararlı görünüyordu.Bu sefer bana bakarken beni tanımaya çalışıyordu sanki.Gözlerimde ufakta olsa bir duygu kırıntısı arıyor gibiydi.Kendi duygularımı belli etmemek için çabalarken bunu bakışlarımdan anlar diye hiç ona bakmamaya çalıştım.Daha kendimden emin olmadan ona umut vermek en son yapacağım iş olacağından daha temkinli davrandım.Hayal kırıklılığına uğratmak istemiyordum o nasıl duygularından emin olduysa benimde olmam gerekiyordu.Ona tertemiz sevgisinin karşılığını aynı şekilde vermem gerekiyordu.Ben bocalarken Onu da mutsuz etmekten Onun sevgisine layık olamamaktan korkuyordum.Bunun içinde biraz daha zamana ihtiyacım vardı.Onlar bebeklerle ilgilenirken ikisini yanyana izlemek bana huzur veriyordu.Aslı'ya bebekleri anlatırken arada bana da bakıyordu.Bakışlarında ki kararlılık ben de olmayan cesareti yüzüme vuruyordu sanki.Bakmamaya çalışıp Aslı'ya odaklanıyordum.Baksam kapılıp gitmekten korkuyordum.Aslı seviyordu ama sadece Feride'nin ablası olarak.Yanımda sevdiğim kadın olarak dursa nasıl tepki verirdi.Yine böyle sevip kabullenirmiydi.Peki ben.Ben yanımda duran kadına korku dolu gözlerle bakarsam.Sürekli sonumuz aynı Nalan gibi olur mu?.Nalan'ı da çok sevdim bak ne oldu diye sürekli karşılaştırma yaparsam. Onu üzersem.Saçmalarsam.Sevgisine tam anlamıyla karşılık veremezsem,Ona yaşaması gereken mutlu hayatı yaşatamassam,kendi sorunlarımla Onun da hayatını kötü etkilersem diye endişelenmekten,korkmaktan sürekli bunları düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum.Bu endişelerimi bırakıp bir kendimi bırakabilsem herşey çözülecek ama kendimi akıntıya karşı diretiyorum.Diretmek zorunda hissediyorum kendimi.Sevmek çok güzel bir duygu ama sevdiğini mutlu etmek işte bu bambaşka.Bu düşüncelerle boğuşurken Aslı bebeği beğenip yanıma geldi.Parayı uzatırken Gazanfer hocadan söz edip sohbet etmek istedim.Özür dilediğimden sonra bu ikinci konuşmamızdı.Tam güzel güzel konuşurken sohbet ederken müşteri geldi.Kadın bizim konuşmamıza öyle tuhaf tuhaf bakmıştı ki yanlış anlaşılma olmasın diye Ayda 'dan müsaade isteyip sohbeti yarım bırakmak zorunda kaldım.Sonra yine bir gün gecenin bir yarısı dışarıda Hayri Bey'in sesini duydum.Birşey mi oluyor diye dışarı çıkıp baktığımda arabasını durdurmuş biri ile konuşuyordu.Karanlıkta kimin ile konuştuğu farkedilmiyordu.Tam dönüp giderken yüzünü farların ışığından anca görebildim.Konuştuğu kişi Aydaydı.Koşar adımlarla uzaklaşırken bende kaç gecedir burada oturup duran kişinin Ayda olduğunu anlayınca afalladım.Bu kadar mı sevmişti beni.Bu kadar bir sevgiyi hak edecek ne yapmış olabilirim ki.Sabaha kadar uyumayıp gördüğümün Ayda olduğuna inanamadım.Gecenin bir yarısı kalkıp gelmek ve bunu bir kaç kere tekrarlaması bana sevgisinin ne kadar büyük olduğunu açıklıyordu.Ondan sonra yine bir kaç kere geldi.Bu sefer Onun haberi olmadan bende Onu orada izledim.Her gün her gece bekler oldum.Gelmediğinde oturduğu yere oturup saatlerce oturup onu düşünüyordum.Geldiğinde de gitsene hadi diye kendimi kaç zorladım ama ayaklarım beni gerisin geri itiyordu.Ortada bu kadar büyük sevgi varken insan kendine niye dur der.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA
RomantiekHer bölüme uygun müzik seçmeye çalıştım.Bölümleri okurken seçtiğim müzikleri dinlemenizi tavsiye ederim.